48 GÜNCEL/AGENDA Uçak projesi üzerinde çalışmalar da sürüyor. Bunların çapı, şimdiki uçaklardan daha geniş. Zira hidrojen jet yakıtından fazla yer tutuyor. Hidrojen uçakların üst kısmında depolanacak. Hidrojen, jet yakıtından 3 kat daha hafif olduğu için motorlar daha küçük olacak. Bu tip uçaklar sefere başlayınca, hidrojen fiyatı jet yakıtından pahalı olmasına rağmen, uçak fiyatları düşecek. Çünkü şu anda uçakların ağırlığının yüzde 60'ı jet yakıtı. Oysa hidrojen kullanılınca, ağırlığının yüzde 20'si yakıt olacak. Bu nedenle yolcu sayısı iki kat artacak ve uçak fiyatları ucuzlayacak. Atmosfere zarar vermeyecek ve gürültü azalacak. Çünkü uçaklardaki gürültü motorun büyüklüğüyle orantılı . Japonlar'ın ve Amerikalılar'ın Mayıs 2003'te Avustralya'da hidrojen konusunda bir konferans oldu. Üç bakan geldi; enerji, çevre ve sanayi bakanları. Avustralya'nın da hidrojen enerjisine geçmesi için planlar yapılıyor. Kömürden hidrojen üretimi konusunda bir rapor istediler. En ucuz hidrojen, kömürden, linyitten ve doğal gazdan üretiliyor. Bu hidrojen, boru hatlarıyla enerji tüketim noktalarına gönderilebilir. Avustralya'nın ulusal enerji kurumu bunun üzerinde çalışmalara başladı. Avustralya'da enerji kaynakları bol. Linyit, kömür, güneş, rüzgar, gel-git enerjisi var. Gel-git enerjisinden yararlanarak hidrojen üretecekler. Tazmanya'ya da bir boru hattıyla hidrojen verecekler. Japonya: Hidrojeni ilk sağlayan ülke. Hidrojen enerjisi konferansını üzerinde çalıştıkları bir diğer proje de süpersonik hidrojenle çalışan uçaklar. Böyle bir uçak Tokyo'dan New York'a 2 saatte gidecek. Hidrojeni fosil yakıtları kullandığımız her yerde kullanabiliriz. 1974 Mart'ında ilk kez düzenlediğimizde Amerikalı bilim adamlarından sonra, en büyük ekip Japonlar'dı. Konferanstan 2 ay sonra Tokyo'ya gittim. Dünyada ilk hidrojen çalışmasına Japonlar başladı. Japonya, bütün hazırlıkları yapıyor. Bu iş için 4 milyar dolar harcıyorlar. Onların planlarına göre, diğer ülkeler rüzgar, su, güneş enerjisinden yararlanarak hidrojen üretilecek ve Japonya bunları satın alacak. Japonya'da herşey hidrojen enerjisiyle çalışacak. Ülkelerin hidrojen enerjisine geçiş planları ve Türkiye için öneriler Alman Planı: Almanlar, Güney Afrika'da güneş enerjisi kullanarak elektrik ve hidrojen üretmeyi planlıyorlar. Bu hidrojen, boru hatları vasıtasıyla Sicilya ve ltalya Elektrik üretiminde, ulaşımda, konutlarda, işyerlerinde, sanayide. üzerinden Almanya'ya taşınacak. Ya da sıvı hidrojen gemilerle Hamburg ve Bremen limanlarına ulaşacak. Almanya'yı boru hatlarıyla dolaşacaklar. Almanya, bütün enerjisini hidrojenden üretecek. Suudi Arabistan: En büyük enerji kaynağının petrol olduğunu söylerdi. Şimdi en büyük enerji kaynaklarının güneş enerjisi olduğunu Sonuçta su ve su buharıdır. Hidrojen hiçbirzaman bitip tükenmeyecek, devamlı bir yakıtımız olacaktır. Burada da yenilenebilir enerji kaynakları kullanacak olursak, yenilenebilir devamlı Ekonomik kıyaslamasını yapacak olursak: Güneş-hidrojen enerjisi sistemi, şimdiki fosil yakıt enerji sistemi, sentetik fosil yakıt sistemi (kömürden sentetik petrol, sentetik doğal gaz yapılırsa dünyaya maliyeti), eğer çevreye verilen bir enerji sistemi kurmuş olacağız. söylüyorlar. Onların planları güneş enerjisinden yararlanarak hidrojen enerjisi üretmek. Riyad yakınlarında King Abdulaziz Araştırma Merkezi'nde güneş enerjisiyle hidrojen enerjisi üretmeye başladılar. Sonuçta bir boru hattıyla Türkiye üzerinden Avrupa'ya hidrojen göndermeyi, sıvı hidrojeni de Japonya ve Amerika'ya satmayı planlıyorlar. Arjantin: Ülkenin güneyinde çok kuvvetli rüzgarlar var. Rüzgar enerjisinden yararlanarak ucuz hidrojen üretimi üzerinde çalışıyorlar. Kuzeyde güneş enerjisinden yararlanacaklar. Bir boru hattıyla birleştirecekler. Sıvı hidrojeni Japonya'ya ve Avrupa'ya satacaklar. Kanada: Bol hidroelektrik potansiyeli var. Bu enerjiyi kullanarak hidrojen üretecekler. Bir boru hattıyla Amerika'ya, sıvı hidrojeni de Avrupa'ya ve Japonya'ya satmak üzere çalışmaları var. Avustralya: Bu ülkede enerji kaynakları çok çeşitli. Türkiye'deki gibi bol linyitleri ve kömürleri var. Kömürlerini satamıyorlar. Hiçbir ülke Avustralya'dan kömür alıp elektrik üretmek istemiyor. Ancak, fakir ülkelere satıyorlar. Böyle bir santral yapılınca yıllarca Avustralya'dan kömür alınacak. Gemiler dolusu kömürler gelecek. Bu da çevreye zarar verecek. Tarıma engel oluyor, insan sağlığına büyük zararları var. Gelişmiş ülkeler artık kömür santrali yapmıyor. ENERJi & KOJENERASYON DÜNYASI zararları ve hidrojenin yüksek randımanını hesaba katarsak, bugün güneş-hidrojen sisteminin topluma olan maliyeti, (bu hesaplarda hidrojenin 1/3'ü güneş enerjisinden, 2/3'ü rüzgar ve su enerjisinden üretilmesi halinde) şimdiki fosil yakıt sisteminden daha düşüktür. Elektrik üretiminde Westinghaus'un piyasa sunduğu yakıt pilleri, yüzde 70 randımanlıdır. Kömür, linyit kullandığımız termik santrallerde randıman yüzde 38. Onun için Türkiye'ye tavsiyem, doğal gazdan elektrik üretirken, gaz türbinleri kullanılmasın, yakıt pili kullanılsın. Yakıt pili kullanınca, aynı doğal gazdan iki misli elektrik üretilebilecek. Doğal gaz miktarı yarı yarı düşecek. Bugün yakıt pilleri daha pahalı. Ancak 5-1O yıl içinde kendi kendilerini amorti edecekler. Hem de hidrojen devrine ekonomik bir şekilde girmeye başlayacağız. Bütün otomobil şirketleri hidrojenle çalışan otomobiller, otobüsler yapmak istiyor. Bunlar sadece çevreci oldukları için değil, benzinden, diselden 3 kat daha randımanlı olduğu için. 1974 yılında Miami'de bu fikri ortaya attık, ilk çeyrek yüzyılda dünyada üniversitelerde yapılan araştırmalarla hidrojen enerji sisteminin temeli atılmış oldu. Yine bizim yaptığımız model çalışmalara göre, eğer özendirici tedbirler
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=