ÇEVRE 42 DOĞALGAZ VE ENERJİ • Temmuz / 2024 Doğalgazın elektrik üretimindeki payı ise yüzde 23 oldu. Yenilenebilir kaynakların payı yüzde 30’a ulaşırken, nükleer ise yüzde 9 ile kendi payını korudu. Petrol ve petrol türevlerinden elde edilen elektriğin toplam içindeki payı ise yüzde 2’de kaldı. Güneş ve rüzgârda kesintisiz büyüme Dünyada güneş ve rüzgâr enerjisi kapasitesindeki hızlı artış 2023 yılında da devam etti. Bir yılda devreye giren güneş enerji santrali (GES) ve rüzgâr enerji santrali (RES) kapasitesi 462 gigavat (GW) oldu. Böylelikle bir yılda devreye giren toplam kapasitede yeni bir rekor daha kırılmış oldu. Yeni eklenen kapasitenin yüzde 75’i (346 GW) güneş enerjisinden oluşurken, kapasite artışında en büyük pay Çin’den geldi. Enerji açlığı ve Paris hedeflerinde gecikme Kearney Ortağı ve Enerji Dönüşüm Enstitüsü Direktörü Dr. Romain Debarre, küresel sıcaklıkların ortalama 1,5°C'ye yakın artmasıyla 2023’ün en sıcak yıl olarak kayıtlara geçtiğini vurguladı. Raporla iklim değişikliği ve jeopolitik bozulmanın enerji piyasaları ve destekledikleri ekonomiler üzerindeki etkilerinin de ortaya koyulduğunu ifade eden Debarre “Fosil yakıtların rekor düzeyde tüketildiği ve enerjiden kaynaklanan rekor düzeyde emisyonların yaşandığı buna karşılık giderek daha rekabetçi hale gelen rüzgâr ve güneş enerjisinin de etkisiyle yenilenebilir enerji kaynaklarının rekor düzeyde üretildiği enerji açlığı çeken dünya ile karşı karşıyayız” dedi. Karar vericilere destek umudu 2023’ün fosil yakıt tüketimi ve enerji emisyonları açısından da bir rekor yılı olduğunu kaydeden Debarre, “Paris İklim Zirvesi hedefleriyle gerçek bir kopukluk görüyoruz ve geçişin ilerlemesi çok yavaş. Bu raporun, dünya genelindeki hükümetlerin, dünya liderlerinin ve analistlerin, önlerindeki zorluk konusunda net görüşlü olmalarına ve dünya genelinde temiz enerjinin kullanımını teşvik etme ve etkinleştirme konusunda öncülük etmeye hazır olmalarına yardımcı olmasını umuyoruz” diye konuştu. Türkiye emin adımlarla ilerliyor Kearney Türkiye Direktörü Onur Okutur, dünya ortalamasının üzerinde bir hızla büyüyen Türkiye’nin, enerji denklemindeki etkin aktörlerden biri haline geldiğini ifade etti. Okutur, “Türkiye artan enerji ihtiyacına rağmen Net Sıfır 2053 hedefi ile iklim değişikliğiyle mücadelede de aktif rol üstleniyor. Türkiye elektrik üretim kapasitesini arttırırken, ağırlıklı olarak yenilenebilir kaynaklardan faydalanıyor.’’ dedi. Onur Okutur, yeşil enerji kullanımı her geçen gün artsa da tüm dünyada fosil yakıtların toplam enerji tüketimi içinde ciddi paya sahip olmayı sürdürdüğünü hatırlattı. Okutur, “ Türkiye ise burada dünyanın tersine çok ciddi adımalar atıyor. Küresel ısınma ve hava kirliliği ile mücadelede kömürden uzaklaşmak kritik önem taşıyor. Bu konuda da Türkiye net bir tavır sergiliyor. Dünya genelinde tüm fosil yakıtların birincil enerjideki payı yüzde 1,5 ve kömür tüketimi de yüzde 1,6 artarken, Türkiye’de, doğal gaz tüketimi yüzde 5,5 kömür tüketimi ise yüzde 6,3 azaldı. Bununla birlikte, Türkiye’nin hidro dışı yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretiminin toplamdaki payı yüzde 22.6'ya yükselerek, küresel ortalama olan yüzde 15.8'in üzerine çıktı.’’ diye konuştu. Dünya Enerji İstatistikleri İncelemesi 2023 Raporu’nun dünya genelindeki sektör karar vericilerine ve analistlere, net sıfıra giden yolda olumlu eylemlerin geliştirilmesine yardımcı olacak veriler sağladığını belirten Okutur, raporda daha öncekilerden farkı olarak ilk kez şu verilere de yer verildiğini açıkladı: • Enerji dönüşümünün anahtarlarından biri olan hidrojen için yeşil ve mavi hidrojen üretim kapasiteleri • Karbon yakalama, depolama projelerinin kapasiteleri • Karbon fiyatlarındaki değişimleri • Şebeke tipi elektrik depolama sistemlerinin kapasiteleri • Özellikle güneş paneli ve batarya üretimi için kritik minerallerin üretim hacimleri ve fiyatları. n
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=