sürdürülebilmesi için iletim ve dağıtım faaliyetlerinin düzenleme ihtiyacının devam edeceğini hatırlattı. Serbest piyasa kurallarının sadece özel sektör için uygulanabilir olduğu yönündeki anlayışın yanlışlığına da değinen Günay, "Elektrik Piyasası Kanunu, özel sektör ağırlıklı bir piyasayı öngörüyor. Ancak yine Kanun, bu hedef tamamen gerçekleşinceye kadar özel ya da kamu ayrımı yapılmaksızın, aynı düzenleme çatısı altında serbest piyasa uygulamalarının sürdürülmesini de benimsiyor. Bu nedenle, kamu işletmeciliğinden kaynaklanan eski alışkanlıkları sürdürme yönünde ısrarcı davranmak sektöre ve reforma büyük zarar vermektedir" dedi. Günay konuşmasında fiyatlar konusuna da değinerek, elektrik enerjisi sektöründe tüketicilere yansıyan fiyatların yüksek olduğunu, maliyet esaslı olmadığını ve çapraz sübvansiyonla perdelendiğini belirtti ve bu kısır döngüden çıkabilmenin yolunun, özelleştirme paralelinde ve öncesinde maliyetleri yansıtan bazda fiyatlandırma uygulamasının ivedilikle başlatılması olacağını bildirdi. Enerji sektöründe artık imtiyaz değil, risk dağıtıldığını vurgulayan EPDK Başkanı, bugün yatırımcı, işletmeci ve müteahhit olarak ülke sınırları dışına çıkıp yabancı ülkelerde yatırım peşinde koşan Türk girişimcilerin başarı öykülerini öğrenmek ve hem yerli, hem yabancı sermayenin enerji sektörüne yapacakları yatırımlar için gerekli iklimin oluşturulmak zorunda olduğunu söyledi. 443 MW Kurulu gücündeki 9 adet üretim tesisi için Yap işlet Devret modeli çerçevesinde mevcut sözleşmelerindeki haklarından feragat eden tüzel kişilerin, serbest piyasada faaliyet göstermek üzere Kuruma lisans başvurusunda bulunmalarının, oluşturulan piyasaya duyulan güvenin bir göstergesi olduğunu söyleyen EPDK Başkanı Yusuf Günay, ''piyasa amaçlarıyla uyumlu bir özelleştirmenin ivedilikle hayata geçirilmesi ve bir geçiş dönemi dahilinde, maliyetleri yansıtan bazda fiyat uygulamasının baş/atılması elektrik piyasası reformunda başarıya giden yolun yegane anahtarıdır. Benzer şekilde doğal gaz piyasasında kontrat devirlerinin gecikmeksizin işleme konulması ve halen belediyelerin elindeki gaz dağıtım hizmetinin yine ivedilikle özelleştirilmesi, hedeflenen başarının anahtarıdır. Doğal gaz piyasasının serbestleştirilmesine yönelik bu çalışmalar sonuçlandırılmadığı takdirde doğal gazda kalıcı bir ucuzluk sağlanması mümkün değildir" dedi. Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci, konuşmasında idarenin yürüttüğü özelleştirme çalışmaları konusunda bilgi verdi. Türkiye'de serbestleştirme ve özelleştirme çalışmalarının doğal ve aynı zamanda zorunlu bir süreç olarak ortaya çıktığını belirten Kilci, başta enerji sektörü olmak üzere Türkiye'de özelleştirme ve serbestleştirme çalışmalarının istenilen hızla tamamlanamadığını söyledi. GÜNCEL/AGENDA Doğal gaz dağıtım sisteminin serbestleştirilmesine yönelik çalışmalara da değinen Kilci, özelleştirme programında bulunan Esgaz ve Bursagaz'ın özelleştirilmesi işlemlerinde son aşamaya gelindiğini kaydetti. Her iki şirketin özelleştirme çalışmalarının 2004 yılının hemen başında tamamlanmış olacağını açıklayan Kilci, elektrik piyasasının serbestleştirilmesine yönelik çalışmalarla ilgili "daha önce 3096 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde yapılmış olan IPD ihaleleri ile ilgili olarak yaşanmış olan süreçler ve bir kısım yerli ve yabancı yatırımcı grupları ile halen devam etmekte olan ihtilaflı durumlar ve hukuki sorunlar özelleştirme çalışmaları üzerinde son derece olumsuz etki oluşturmaktadır" dedi. Metin Kilci konuşmasını şöyle sürdürdü: "Takdir edilmesi gerekir ki, özelleştirilecek varlığın niteliği, değer oluşturan yanları, yatay ve dikey ilişkileri ve işlevleri açık bir şekilde tanımlanmadan ve geleceğine ilişkin riskler, belirsizlikler minimize edilmeden yürütülecek bir özelleştirme çabasının sonuçsuz kalması kaçınılmaz olacaktır. Dolayısıyla en az hata ile en doğru özelleştirme stratejisini geliştirerek bu yolda ilerlemek zorunludur. Bu çerçevede ilgili bakanlık ve kurumlar arasında sağlıklı bir işbirliğine son derece önem vermekteyiz. özelleştirme İdaresi özelleştirme kapsamına alınan üretim ve dağıtım birimlerinin özelleştirme hazırlık çalışmalarına ETKB ve EPDK'dan destek almak suretiyle devam etmektedir. Elektrik sektörü özelleştirme çalışmaları sektörün tamamına yönelik olduğundan, yapılmakta olan çalışmaların da her zamankinden daha hassas ve dikkatli olarak yapılması gerektiği açıktır. Bu nedenle, özelleştirme kapsamına alınmış veya alınmamış olarak EÜAŞ ve TEDAŞ uhdesinde bulunan üretim tesisleri ile dağıtım bölgelerinin de tamamını kapsayan bir makro özelleştirme yaklaşımının oluşturulması ve buna bağlı olarak özelleştirme stratejileri ile yöntemlerinin belirlenerek uygulamaya konulması öncelikli hedefimizdir. Yürütmekte olduğumuz çalışmalar çerçevesinde; mevcut yasal çerçevenin özelleştirme açısından değerlendirilerek varsa yasal düzenleme ihtiyaçlarının belirlenmesi, öncelikle elektrik dağıtım sisteminin özelleştirilmesi ve bu çerçevede daha önce belirlenmiş olan görev bölgesi sayısının ve yapısının yeniden değerlendirilmesi; Dağıtım bölgeleri ile üretim tesisleri arasında doğrudan bağlantı ve ilişki kurulması suretiyle üretim tesislerine talep oluşturulmasının sağlanması; Özelleştirme yoluyla yabancı sermayenin teşviki ve katılımı ile yerli sermayenin katılımı ve mülkiyetin tabana yayılması ve özelleştirme sonrası, yatırımcıların sermaye ENERJi & KOJENERASYON 0ÜNYASI 17
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=