GÜNCEL/AGENDA Fuarın açılış töreni, DEK/TMK Başkanı Prof. Dr. Orhan Yeşin'in konuşmasıyla başladı. "Bir ülkenin ekonomik kalkınması, sağlık, gıda, eğitim düzeyinin yükseltilmesinin yanında modern enerji hizmetlerini sağlamakla mümkündür. Dünyadaki enerjikaynakları önümüzdeki yıllar için yeterlidir. Bununla birlikte kaynakların bölgesel yeterliliği ve dağılımında aksaklıklarbulunmaktadır. Dünyada sanayileşmiş ülkelerde yaşayan ve toplam dünya nüfusunun yaklaşıkyüzde 20'si kadar insan, dünyada kullanılan enerjinin yaklaşık yüzde 60'ını kullanırken, gelişmekte olan ülkelerde yaşayan yüzde 80 nüfusun enerji tüketimi ise yüzde 40 dolayındadır. Yine dünyada yaklaşık 1, 5 milyarinsan ise hiçbiryeni ve ticari enerji türüne ulaşamamaktadır. Enerjiden yoksunluk, yoksulyaşama koşullarının ve zayıf beklentilerin ana nedenidir. Gerçekte bu durum, dünyanın gelişmesi, barışı ve beklentilerinin üzerinde çok büyük etkileri bulunacak sosyal mücadelelere neden olacaktır. Görünen bu dengesiz dağılım ve gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomik büyümenin yetersiz olduğu gibi konularDünya EnerjiKonseyi tarafından 1948 yılında düzenlenen 17. Dünya Enerji Kongresi'nde taıtışılmıştır. Bu kongrede ticari enerji hizmetlerinin şu anda bu imkandan mahrum olan ve 20yıl içinde dünyaya gelecek ve çoğunluğu gelişmekte olan ülkelerde yaşayacak insanlara yaygınlaştırmanın, sürdürülebilirenerjigelişiminde, tüm ülkelerdeki karar verici organların birinci önceliği olması gerektiği kararına varılmıştır. Buradaki hedefbu insanların makul yaşam standardına ulaşabilmeleri için gereken hizmetlerin enerji servisleriyle birlikte götürülmesidir." Yoğun programı nedeniyle fuarın açılış törenine katılamayan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, gönderdiği mesajla Türkiye'nin enerji konularına bakışını dile getirdi. "Ekonomimizin dünya piyasalarında rekabet edebilir bir üretim atılımına geçebilmesi için, güvenilir, sürekli, ucuz ve çevreye duyarlı enerji sağlanmasının gerekli olduğu bir gerçektir. Bu nedenle, ulusal enerji politikamız saptanırken; Ülkemizin giderek arlan enerji gereksiniminin olanaklar elverdiği ölçüde yerli kaynaklardan karşılanarak dış alımın en aza indirilmesi, Enerji arz güvenliğinin geliştirilerek, dış alımın kaynak ve ülke bazında çeşitlendirilmesi, Il ı ENERJi & KOJENERASYON DüNYASI 22 Yapısal değişikliklerin hızla yaşama geçirilmesiyle, enerji piyasasının gerek tüketen gerekse mal vehizmetsunan oyuncularına serbest seçim olanağının getirilmesi, Enerji üretimi, iletimi, dağıtımı ve kullanımında tarihsel, kültürel ve doğal varlıkların korunmasının sağlanması, Türkiye'nin doğusundaki zengin enerji kaynakları ile batısındaki büyük enerji pazarları arasında birköprü oluşturarak, kardeş ve dost ülkelerden geleceğimiziyönelttiğimiz Avrupa'ya doğru uzanan enerji ana damarlarından birinin oluşturması Hususlarına öncelik verilmelidir." Türkiye'de enerji stratejisinin önceliklerinden birinin de enerji sektörünün serbestleştirilmesi olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Sezer, enerji sektörü için liberal veçağdaş biryapılanmayı amaçlayan bu yöndeki çalışmaların AB mevzuatına uyum sürecinede önemli katkıları olacağına inandığını belirtti. "Enerji politikalarının sağlıklı biçimde belirlenmesinde güvenilir bir veri tabanına sahip olunması yaşamsal rol oynamaktadır" diyen Sezer, bu nedenle özellikle geleceğeyönelikvarsayımlarla ilgili çalışmaların çeşitli kamu kurum ve kuruluşları ile üniversitelerce yakın bir işbirliği ve uyum içinde sürdürülmesinin önem taşıdığını vurguladı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Başkanı Yusuf Günay, konuşmasına Milli Komite'nin 9. kongrenin ana konusunu "Enerji Sektöründe Serbestleşme, Yeni Politika, Stratejiler ve SosyoEkonomik Etkileri" olarak belirlemesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladı. "Ülkemizde yaşanan tüm olumsuz gelişmelerden edinilen deneyimlerin ve dünyadaki genel eğilimlerin sonucunda, Türkiye enerji sektörünün yeniden yapılandırılmasının gerektiği anlaşıldı" diyen Günay, Türkiye'nin Avrupa Birliğine tam üyelik hedefi paralelinde AB müktesebatına uyum çabalarının da bu gerekliliği pekiştirdiğini belirtti ve "Türkiye, Avrupa Birliği Katılım Oıtaklığı Belgesi ve Ulusal Programlarında, Birliğin elektrik ve doğal gaz direktiflerine uygun olarak rekabetçi bir iç pazarın kurulmasına yönelik taahhütlerini çok açık bir şekilde ifade etmiştir.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=