30 SÖYLEŞİ / I NTERVI EW verileceği kanaatinde değilim. Benim tahminimce, bu krediden yararlanacak kuruluş sayısı 10'un bir hayli üzerinde olacaktır. Projeyi gerçekleştirirken Dünya Bankası gerek mal gerek hizmet alımının belli kriterlere göre yapılmasını arzu ediyor. Onların tabiriyle "Procurement Guidelines" denilen bir mal ve hizmet alım prosedürü var. Krediye aracılık edecek kuruluşlar ve krediden yararlanacak firmalar bu prosedüre uymak zorunda. Dünya Bankası bu konuda çok hassas. Gerek inşaat, gerek makine alımında belirli kriterlere uyulması gerekiyor. İnşaat ihalelerinde bir kontrat 8 milyon doların üzerinde ise yatırımcı bu durumda uluslararası bir ihaleye çıkmak durumunda 8 milyon doların altındaki kontratlarda yerel ticari uygulamalar söz konusu. Yani, yatırımcı birkaç yerden teklif alarak en makul olanını değerlendirip seçebiliyor. Makine, ekipman alımında bu tutar 5 milyon dolar, bu tutar aşılırsa uluslararası ihaleye çıkılacak, 5 milyon doların altındaki kontratlarda ise yine yerel ticari uygulamalar geçerli olacak. Bu krediden faydalanacak firmaların inşaat işlerinin de kendi inşaat şirketleri tarafından yapılmaması gerekiyor. İnşaatın bedeli mutlaka 8 milyon doların üzerinde olacaktır. Bu durumda ne olacak? Burada fatura başına tutarlar belirtiliyor. inşaatın birkaç parçası olduğunu göz önüne alırsak, bu tutarların çok önemli bir handikap oluşturacağı kanısında değilim. İnşaattaki 8 milyon dolarlık asgari tutar, Dünya Bankası'nın diğer projelerinde daha da aşağıdaydı. Bu projenin niteliği de göz önüne alınarak, tutar 8 milyon dolara çıkarıldı. Bu, Dünya Bankası'nın yalnızca Türkiye'ye yönelik değil, dünya genelinde yaptığı bir uygulama. Bu kredinin Dünya Bankası'na geri ödemesi nasıl gerçekleşecek? Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi kredide borçlu taraf olacağı için Dünya Bankası Hazine'yi muhatap alacak. Aracı bankalar Hazine'ye, Hazine de Dünya Bankası'na ödeyecek. Firma riski aracı bankaların üzerinde olacak. Bu kredi Türkiye için olmazsa olmaz bir koşul mu? Yatırımları finanse eden bir kuruluş olarak, Türkiye'de ENERJİ & KOJENERASYON DÜNYASI '' Prensip olarak, bu krediyle projelerin azami % 50'si linanse edilebiliyor. İlk limitimiz bu. Elimizde 30 milyon dolarlık sabit yatırımı olan birproje varsa biz ancak bunun azami 15 milyon dolarını linanse edebiliyoruz ve her halükarda bir projeye 20 milyon doların üzerinde kredi kullandıramayacağız. 50 milyon dolar yatırım tutarı olan bir proje de olsa, verebileceğimiz azami kredi tutarı 20 milyon dolar. '' orta ve uzun vadeli kredinin çok bulunur bir meta olmadığını görüyoruz. Türkiye'deki enerji sektörünün önemini ve gelecekteki gelişimini de göz önüne aldığımızda, bu krediyi Türkiye açısından vadesi ve maliyeti itibariyle gerekli olarak nitelendiriyoruz. Enerji projeleri orta ve uzun vadeyle desteklenmesi gereken projeler. Bugünkü konjonktürde de Türkiye'de şu anda bu vadelerde kredi bulmak çok mümkün değil. Enerji projelerinin gerçekleştirilebilmesi için bu projeyi gerekli ve yararlı görüyorum. Projeler için bir başlama ve sona erme süresine ilişkin bir kısıtlama var mı? Hayır, yok, ancak finanse edilebilir harcamalarla ilgili bir kısıtlama var. Bu kredinin Dünya Bankası'nın Yönetim Kurulu'na 2004 yılının Mart sonu veya Nisan başında girmesi bekleniyor. Kredinin kullandırılabilir hale gelmesi de muhtemelen 2004 yılının ortasını bulacak. Bu krediyle inşaat, makine, ekipman ve danışmanlık harcamalarının finansmanı ancak 30 Haziran 2003 tarihinden sonra yapılmış ise gerçekleştirilecek. Yatırımın başlamış olması krediden yararlanmak için bir engel değil ancak sözü edilen tarihten önce yapılmış harcamalar, bu kredi ile finanse edilemiyor. Dünya Bankası Yönetim Kurulu'nun onayı alınmadan bu krediye kesin gözüyle bakmak da tabii mümkün değil. Biz olayların olumlu gelişeceğini ve bu kredinin Dünya Bankası Yönetim Kurulu'ndan onay alacağını ümit ediyoruz. Ancak kesin konuşmak için kredinin Yönetim Kurulu'ndan geçmesini beklemek gerekiyor. Böyle bir kredi tahsisiyle ilgili Türkiye'den mi bir talep oldu? Her iki tarafın da girişimleri var. Dünya Bankası, Türkiye'deki enerji piyasasının yeniden yapılandırılmasında Türkiye'ye yardımda bulunuyor. Bu kredinin de enerji piyasasındaki değişimin bir parçası olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası olarak özel sektörün gerçekleştirdiği enerji yatırımlarını uzun bir süredir destekliyoruz. Dünya Bankası kredisi bu sektöre ilk girişimiz anlamına gelmiyor. 1950'de kurulmuş ve Türkiye'nin ilk özel kalkınma ve yatırım bankası olan Türkiye Sınai Kalkınma Bankası gerek Avrupa Yatırım Bankası gerek KfW gibi uluslararası kuruşlardan sağladığı fonları, küçük ve orta çaplı enerji sektörü yatırımlarının desteklenmesinde kullandırmaktadır.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=