Enerji ve Çevre Dünyası 21. Sayı (Ekim 2003) / Energy & Cogeneration World - Enerji & Kojenerasyon Dünyası

r---------------------------------------------------------, l "Bütün diiııyaııııı eııerji istatistiklerinde şöyle bir sonuca l varılmıştır; yüzde 25 civarıııda teknik yatırımın, yüzde 75 SÖYLEŞİ / I NTERVI EW civarında organizasyon, idare ve iradenin payınııı olduğu görülmüştür. O yüzden Kayseri Elektrikte önemli miktarda SCADA uygıılamalarıyla, teknoloji uygulamalarıyla katkı sağlamış olsak dahi, son derece iradeli bir idarenin işbaşında olmasıdır. Ben bunun çok dalıafazla katkısı olduğu kanaatindeyim. Türkiyeye aslında getirmemiz gereken de, TEDAŞ 'ııı, ı ilgili kurulıışlarııı üzerine getirmemiz gereken konu da ! bıulur. Bizim bu sağlam iradeyi buraya koymamızdır." L_________________________________________________________J olacağı hesaplanıyor. Ama biz AK Parti Hükümeti olarak buna hassasiyet gösteriyoruz. özellikle bu konuda çalışmalarımızın Sayın Enerji Bakanımız'ın başkanlığında yürütülen çalışmaların sonuç vereceği kanaatindeyim. Eğer bu çalışmalar sonuç vermezse, 57-58 milyar dolar bir külfet var. Bizim IMF'ye olan borcumuz 23 milyar dolar civarında. Yani sırf enerji tasarrufuyla IMF ile ilişkilerimizi düzenleyebilecek, ayarlayabilecek durumdayız. Enerji Bakanı'nın ve ekibinin bu konudaki çalışmasında ciddi mesafelerkatedilmeye başlandı. ilk çalışmalarda kayıp-kaçak oranında yüzde 3'Iük bir düşme var. Bu özellikle 3 yıllık bir projeksiyon. 3 yıl için bir planlama yapıldı. Diyarbakır gibi kayıp-kaçak oranı yüzde 61 civarında olan şehirlerimizden tutun, istanbul'da yüzde 33'Iere varan kayıplar, Türkiye ortalaması yüzde 22.5 civarında. Ben bu konuda dağıtım şirketinde genel müdürlük ve yönetim kurulu üyeliği yapmış birisi olarak kesinlikle iyi bir çalışmayla, iyi bir sonuç alınacağına inanıyorum. Dağıtımda özelleştirmenin en iyi örneklerinden biri sizin geçmişte yaptığınız çalışmalardı. Bu özelleştirme işlemi, kayıp-kaçağı önlemenin yanı sıra ayrıca ne gibi avantajlar sağladı? Aslında en büyük katkısı, bu işin yapılabilir oluşunu göstermesi. Türkiye'de özelleştirme çok netameli bir konu. Hem devletin haklarına sahip olacaksınız, hem de onu en fizible şekilde özel sektöre devredeceksiniz. Yani ne çalacaksınız, ne çaldıracaksınız, ne de ülke atıl halde kalacak. Dikkat ederseniz, hükümetler özelleştirme istismarları konusunda itham edilir. Bunun gerçek payı vardır. Biz bu hataya düşmek istemiyoruz. Ben Kayseri ve Civarı Elektrik A.Ş.'nin Türkiye'ye yaptığı en büyük katkının şu olduğuna inanıyorum: Kötü özelleştirmelerden dolayı, bu işin hiç yapılamayacağı kanaati doğdu. özellikle bir kısım çevreler de bunu destekliyorlar. Biz, bunun böyle olmadığına inanıyoruz. Hem devletin haklarını koruyarak, hem de yüzde 8.65'Iik kayıp-kaçak oranlarına düşerek bu nokta yakalanabiliyor. Şu anda Türkiye ortalaması Kayseri'deki kayıp-kaçak oranları gibi olsaydı Türkiye'nin her yıl 1.2 milyar dolar kazancı vardı. Kayseri'yi devraldığınızda kayıp-kaçak oranı neydi; çalışmalarınızdan sonra oran nasıl değişti? olduğu görülmüştür. O yüzden Kayseri Elektrikte önemli miktarda SCADA uygulamalarıyla, teknoloji uygulamalarıyla katkı sağlamış olsak dahi, son derece iradeli bir idarenin işbaşında olmasıdır. Ben bunun çok daha fazla katkısı olduğu kanaatindeyim. Türkiye'ye aslında getirmemizgereken de, TEDAŞ'ın, ilgili kuruluşların üzerine getirmemiz gereken konu da budur. Bizim bu sağlam iradeyi buraya koymamızdır. iyileştirme sırasında çok fazla faktör var. Bunlardan biri popülizmden ve politik baskılardan uzak kalmaktır. Ben bunu bir siyasetçi olarak söylüyorum. Masanın her iki tarafında da bulunmuş bir kişi olarak söylüyorum: Dün de fikrim aynıydı, bugün de aynı şeyleri düşünüyorum. Eğer sizi teknik açıdan karşınızdaki tekniker, mühendis, teknisyen, idareci ikna ediyorsa, mutlaka onun fikrine teslim olmak lazım. ikna edemiyorsa da onun ikna edilmesi lazım. Yani siyasetle bürokrasinin buluşacağı nokta temel doğrulardır. Bunun faydasını Kayseri'de gördüğümüze inanıyorum. Geçmişte özelleştirme konusunda pek çok hatalar yapıldı. Şimdi özelleştirme yapılırken, bir takım yanlışlıkların yapılmaması için nelere dikkat edilmesi gerekir? Mülkiyet satışı mı; yoksa blok satış mı; ya da bölgesel devir mi? Özelleştirmede hangi model seçilirse, sağlıklı bir çalışma yürütülebilir? Aslında can alıcı bir nokta. Bunu bir örnekle açıklamak istiyorum. Kişi başına düşen milli gelirleri bize yakın olan ve gelişmekte olan ülkelere bakalım. Bunun şu açıdan önemi var: Eğer bir ülke çok gelişmişse, onun bir takım problemlerini göremiyorsunuz. Kişi başına 25 bin dolar civarındaki milli gelire sahip ülkelerde, hangi problemin altında kalındığı tespit edilemiyor. Bu nedenle lskandinav ülkeleri gibi elektrik dağıtımı gelişmiş ülkeleri değil, doğu bloku ülkelerinden örneklere bakıyorum. örneğin Macaristan'da kişi başına düşen milli gelir 6.200 Yaklaşık 230 bin aboneyle devraldık. 430 bin aboneye çıktığımızda dahi kayıp-kaçak oranı 1 puan düşürülmüştü. Yani hem sanayi abonesi, hem mesken abonesi artıyor, işletme interlandı genişliyor; buna rağmen kayıp-kaçak sabittutulabiliyor. Bu önemli bir aşamadır. Fakat şu bir gerçek; bizde bazı mühendis arkadaşlar teknolojinin arkasına sığınıyorlar dediler. Evet; teknolojinin kayıp-kaçakların düşürülmesinde bir payı vardır. Ancak bütün dünyanın enerji istatistiklerinde şöyle bir sonuca varılmıştır; yüzde 25 civarında teknik yatırımın, yüzde 75 civarında organizasyon, idare ve iradenin payının ---------------------------------------------------, r"Bir dağıtım şirketini kontrol edecek 3-4 nokta vardır. Aslında bu 3-4 noktayı kontrol ettiğiniz zaman geriyefazla bir şey kalınıyor. Bunlardan eıı önemlisi, tahsilat oranlarının, kayıpkaçak oranlarının bir taahhüt altına alınması. " L___________________________________________________J ENERJi & KOJENERASYON DÜNYASI 35

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=