Bütün bunları tespit etmemiz gerekiyor. Sonra, arz-talep projeksiyonlarını ileriye yönelik ve gerçeklere uygun olarak tespit etmek lazım. Bu tespitler de canlı olacak. Yani her yıl, her gelişmeye göre bunları yenilememiz gerekecek. Onun dışında, 4628'den sonra oluşan piyasa yapısını bir an önce oturtmamız gerekecek. Bunda geç kalındığı taktirde enerji arz güvenliğinin tehlikeye düşeceğini söylüyoruz. Bizim geçmişten dolayı elimizde enerji fazlası var. Şimdilik iyi. Ama bugünler çabuk geçecek. 2007'in sonunda arz güvenliği açısından tehlikeli bir duruma gireceğiz. Bu şartlarda, bugünden yatırımlara başlayamazsak, özel sektör yatırımlarını teşvik edemezsek, 2007 kapımızda. O zaman ne olacak? İki sene sonra yapılacak tek şey yine doğal gaz santrallerini davet etmek olacak. Doğal gaz santrallerinin kötü olduğunu söylemiyorum. Eğer bir planlama yapacaksak, bir programımız varsa, birincil enerji kaynaklarını şimdiden çok iyi seçmemiz gerekecek. Mesela kömür. Linyitlerle ilgili yatırımlara şimdiden başlamak lazım. Yeni piyasa yasasına göre, enerji politikalarını oluşturmak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na düşüyor. Bakanlık, en kısa zamanda kısa ve orta vadeli enerji politikalarını açıklamak zorunda. Buna göre de yatırımcı, Türkiye'de kısa veya uzun vadede, hangi sektörlerde yatırım yapması gerektiğine karar verecek. Yani enerji politikasının kesin çizgilerle belirlenmesi gerekecek. Bunu da 2004'ün başına kadar yapmalıyız. Şu andaki yeni piyasa yapısında beklentimiz özel sektörün yatırım yapması. Bu zamana kadar hep devlet yatırımları, devlet garantili yatırımlar yapılmış, şimdi yeni serbest piyasa şartlarında özel sektör, arz güvenliğini sağlayacak yatırımları yapmak zorunda. Bunlar için de, yeni piyasa yapısının oturtulmasını ve Enerji Bakanlığı'nın politikalarını açıklamasını bekliyoruz. Üretim ve dağıtımın özelleştirilmesi için birtakım çalışmalar yapılıyor. EÜAŞ' n elindeki santraller, belirli bir portföy oluşturulup, Özelleştirme İdaresi'ne devredildi. Onlar da "Türkiye'de en önemli konu arz güvenliği. Öncelikle Türkiye 'nin mevcut durumunu iyi tespit etmemiz gerekecek. On yıl önce neredeydik, hangi duruma geldik? Yapmış olduğumuz talep tahminlerindeki yanılma payının nedeni neydi? Seçtiğimiz birincil ve ikincil enerji kaynaklarındaki dengesizlikler nelerdi? Bütün bunları tespit etmemiz gerekiyor. Sonra, arz-talep projeksiyonlarını ileriye yönelik ve gerçeklere uygun olarak tespit etmek lazım. Bu tespitler de canlı olacak. Yani her yıl, her gelişmeye göre bunları yenilememiz gerekecek. Onun dışında, 4628'den sonra oluşan piyasa yapısını bir an önce oturtmamız gerekecek. Bunda geç kalındığı taktirde enerji arz güvenliğinin tehlikeye düşeceğini söylüyoruz" SÖYLEŞİ/ INTERVIEW gerekli çalışmaları yapıyorlar. Ancak üretim santrallerinin birtakım sıkıntıları var. Bunların ÇED raporları yok; çevre ve ruhsat sorunları henüz çözülmüş değil. Ayrıca özelleştirilecek düşüncesiyle uzun yıllar rehabilitasyonları yapılmadı. Bu santraller, Bakanlar Kurulu kararıyla çalıştırılıyor. Özelleştirmeden sonra, bu santrallerin Bakanlar Kurulu tarafından kapatılmayacağının garantisini kim verecek? Rehabilitasyonları yapılmadığı taktirde santraller gerçekten çalışamaz hale gelecek ve bunları daha sonra hangi bedelle, kime satacaklar? Şu anda Dünya Enerji Konseyi Türk Komite Başkan Yardımcısı olarak fikir beyan ediyorum ama bu konuyu da şöyle açıklamak isterim; EÜAŞ portföyünü Özelleştirme İdaresi'ne sundu. Sunarken de özellikle hukuki problemleri olmayan termik ve hidrolik santralleri seçti. Çünkü alıcıyı teşvik edecek en büyük faktörlerden biri özelleşecek santralin hiçbir hukuksal probleminin olmaması. EÜAŞ, mevcut çevresel şartları oluşturacak belgelerin alınması ile ilgili gerekli girişimleri yapıyor. Çevre sorunu olan santrallerin özelleştirilmesinde zorluk yaşanacağını ben de kabul ediyorum. Geçmişte yaşanan en önemli sorun, özelleştirme beklentisinden dolayı hem dağıtımda hem de üretim santrallerinde yatırım yapılmaması. Gerçekten bunun çok büyük sıkıntılarını çektik. Enerji Bakanlığı ile yapılan görüşmelerde, oluşturduğu politikalarda EÜAŞ, üç santralin haricinde tüm santrallerin rehabilitasyonunun yapılmasında kararlı. Santrallerin 2007'ye hazır olması açısından, şu anda bir program hazırlandı. EÜAŞ santrallerin rehabilitasyonuna başladı. Ve 2005 -2006 sonunda bunları bitirecek. Afşin-Elbistan A'dan başlamak üzere bu çalışmalar yavaşlayacak. Buradaki hedef, 2007'de arz güvenliğini sağlamak için eldeki santrallerin verimini arttırıcı modernizasyonu gerçekleştirerek 2007'de emre amadeliklerini sağlayacak çalışmaları yapmak. Özelleştirilecek santraller içerisinde en cazip olanlar hangileri? Buradaki en önemli konu 4628'deki Serbest Piyasa Şartları'na uygun piyasa yapısında rekabet edebilecek bir portföyün oluşturulması. Bu konuyla ilgili yetki şu an ENERJi & KOJENERASYON DONYASI 39
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=