Enerji ve Çevre Dünyası 21. Sayı (Ekim 2003) / Energy & Cogeneration World - Enerji & Kojenerasyon Dünyası

1 Çağdaş Jeotermal Enerji Yasası Taslağı Jeotermal Enerji Yasası tasarısı,jeotermal enerji kaynakları gelişmiş ülkelerde de kullanılan "Entegre Kaynak Yönetimi" felsefesiyle hazırlanmıştır. Bu çerçevede bir "Jeotermal Enerji Politikası" ile "Bölgesel Jeotermal Enerji Geliştirme P/anları"nın oluşturulmasını yasa zorunlu kılmaktadır. Bu plan MTA, DSİ ve Çevre Bakanlığı gibi devlet kurumlarıyla işbirliği yanında, araştırma ve geliştirmeye de önem vermektedir. Yasa tasarısı, yukarıdaki felsefesini uygulamaya koyabilmek için, gerekli kurumlar ve görevlerinin tanımları yapmakta ve böyle bir yasada bulunması gereken ruhsatla ilgili işlemler, memnuiyet/er 1. GİRİŞ (yasaklamalar), itiraz hakları, tahkikat usulleri ile cezai hükümleri içermektedir Türkiye jeotermal kaynaklar açısından zengin bir ülke konumunda olmasına [1) ve varolan jeotermal kaynakların kullanımlarının çeşitlilik arzetmesine rağmen, bu ulusal enerji kaynaklarını gerektiği gibi hızlı, verimli, onları gözetip koruyan ve niteliklerine uygun bir biçimde halkın hizmetine sunamamaktadır. Bunun en büyük nedeni, bu kaynakları doğru bir yöntemle ve sağlıklı bir şekilde işletilmesini sağlayacak bir altyapısının, diğer bir deyişle, jeotermal enerji yasasının bulunmamasıdır. Aslında, bu kaynakları işletmek için Türkiye gerekli insan gücü ve "know-how"'a sahip bulunmaktadır. Jeotermal kaynakların sahibi, tüm diğer yeraltı kaynaklarında olduğu gibi kamu olmakla beraber, bunların kimler tarafından ve nasıl işletileceği bir yasa tarafından tanımlanmış değildir. Bugüne dek belli kaynaklar devlet yatırımlarıyla geliştirilip, işletildiği için, yasal eksiklik pek duyulmamıştır. Ancak, devletin artık yatırım yapamaz hale gelmesi, dünyadaki değişimlere uygun olarak yatırımların özel sektöre kayması ve yabancı sermayeye gereksinim duyulması dolayısıyla, bundan sonraki jeotermal enerji kaynağı geliştirilmesinde artık yeni ufukların açılması gerekmektedir. T.C. Anayasası'na göre su, petrol, madenler ve jeotermal enerji gibi doğal kaynaklar kamuya aittir. Bu kaynakların geliştirilmesi için gerekli izinler, devlet tarafından bu kaynaklar için hazırlanmış yasalar çerçevesinde verilir. Jeotermal enerji için özel olarak hazırlanmış bir yasa bulunmayıp, bu enerji ile ilgili hususlar varolan birçok kanun ve yönetmelik çerçevesinde bir karmaşa içinde idare edilmektedir. Bunlardan biri 1926 yılında çıkarılmış "Sıcak ve Soğuk Maden Sularının istismarı ile Kaplıcalar Tesisatı" adlı kaplıca sularının sıhhi amaçla kullanımına yönelik bir yasadır. Bu yasa çıkarıldığında, dünyada bile jeotermal enerji kullanımı hakkında (İtalya'daki basit bir türbin dışında) bir şey bilinmiyordu. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, yetersiz de olsa, kaplıca turizmini geliştirmek amacına yönelik bir yönetmelik yayınlanmıştır. 1980'1i yılların başında jeotermal kaynaklar, kısa bir süre için, maden yasası kapsamına alınmış, fakat, işler gerektiği gibi yürümeyince, bu yasa iptal edilerek, bu yaklaşımdan vazgeçilmiştir. Bunun nedeni, jeotermal enerjiyi taşıyan maddenin, madenlerin aksine, akışkan olması ve jeotermal sistemlerin, madenlerin statik durumunun aksine, dinamik bir yapıya sahip olmasıdır. Yasasızlıktan ötürü, bir jeotermal proje gerçekleştirebilmek için çok karmaşık, bazen sorumluluk ve yetkileri değişik bakanlıklarda birbiri içine

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=