Enerji ve Çevre Dünyası 22. Sayı (Kasım-Aralık 2003) / Energy & Cogeneration World - Enerji & Kojenerasyon Dünyası

32 SÖYLEŞİ / I NTERVI EW sorumluluğu çerçevesinde, müzakere edilebilir arz miktarını mümkün olan en üst seviyeye çıkarabilmek için yoğun gayret göstermektedir. Bu konudaki gayretimizin 2004 yılında da sürecektir. Şehir içi doğal gaz dağıtım lisansı ihaleleri pek çok şehirde sürüyor. Bu çalışmalarla ilgili kamuoyunu bilgilendirmek istediğiniz konular var mıdır? EPDK çalışanları ihaleye çıkılması planlanan illerde yerinde çalışmalar yaparken 40'ın üzerindeki başvurunun adım adım sonuçlandırılmasına da özel bir önem veriyor. 2004 yılında kentlerde doğal gaz kullanımının yaygınlaştırılması için çıkılan ihalelerin sonuçlandırılmasına ve yeni ihalelere çıkılmasına devam edilecektir. Yönetmeliklerimize göre doğal gaz dağıtım lisansı alan şirketin en geç 6 ay içinde yatırıma başlaması gerekmektedir. Ancak firmaların bir an önce kentlere doğal gaz ulaştırmak için yarış halinde olduklarını gözlemliyoruz. Mesela, Kayseri ilinde ihaleyi kazanan şirket, lisansını aldığı gün törenle ilk kaynağı yaptı. Bu örnek gösteriyor ki, Konya, Erzurum gibi iller başta olmak üzere ihalesi yapılan tüm illerde 2004 yılı içinde ilk kaynaklar yapılacaktır. Yasaya göre BOTAŞ'ın kontrat devirlerinin yapılması için öngörülen süre bitti ve devirler gerçekleşmedi. Bundan sonra Kurum olarak nasıl bir yol izlenecek? Doğal gazın pazarlanması konusunda aktör sayısı artıyor. Ancak arz tarafındaki aktör sayısı hala tek. BOTAŞ'ın tekel konumu sona ermeden liberal piyasayı çalıştırmak nasıl mümkün olacak? Serbest bir doğal gaz piyasası kurulmasını öngören 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu ile BOTAŞ'ın doğal gaz ithalatındaki tekel konumuna son verilmiştir. BOTAŞ'ın alım sözleşmelerinin devredilmesi öngörülerek de hakim durumunun ortadan kaldırılması, böylece gaz sunucusu sayısı arttırılarak tüketicilerin satıcılarını seçim haklarını kullanabilecek/eri rekabet ortamı oluşturulmuş olacaktır. Piyasada rekabet ortamının oluşması, serbestliğin sağlanması için gaz sunucusu sayısının arttırılması vazgeçilmez şart olduğundan BOTAŞ'ın alım sözleşmelerinin devrinin gerçekleştirilmesi mutlak zarurettir. Aksi durumda, serbest tüketici konumundaki tüketicilerin satıcılarını seçme hakkından bahsetmek mümkün olamayacak, tüketicinin seçim hakkını kullanmasının rekabet üzerindeki fiyatları düşürücü yöndeki etkisinden mahrum kalınacaktır. Bunun sonucu olarak doğal gaz fiyatlarında beklenen ucuzluğa da ulaşılamayacaktır. Doğal gaz pazarının serbestleştirilmesi Avrupa Birliği'nin temel hedeflerinden birisidir. Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde bulunan ülkemizde doğal gaz piyasasının da olabildiğince çabuk rekabete açılması temelhedefimizdir. Bu konuda 2004 yılında BOTAŞ tarafından somut adımlar atılacağını düşünüyoruz. Elektrikte bölgesel tarife uygulamasına 2004 yılında geçilebilecek mi? Bu uygulamanın sağlıklı işleyebilmesi için neler yapılması gerekiyor? Elektrik reformunun temel felsefesi gerçek maliyetleri yansıtan bir fiyatlandırmanın yaşama geçirilmesidir. Diğer taraftan, kullanıcıların, doğal tekel niteliği taşıyan iletim ve dağıtım şebekelerine eşit taraflar arasında ayrım gözetilmeksizin erişmelerinin sağlanması, rekabetçi bir elektrik piyasasının oluşturulmasının vazgeçilmez şartıdır. Adil bir ENERJi & KOJENERASYON DÜNYASI 2003 yılı itibari ile AB tarafından Türkiye ye verilen katılım ortaklığı belgesi uyarınca, enerji alanında sınır ötesi serbest enerji hareketlerine imkan verecek olan düzenlemelerin yapılması talep edilmektedir. Bu hususta AB'de sadece elektrik alanında, yukarıda bahsi geçen düzenleme bulunmakta olup, Türkiye'nin ulusal elektrik şebekemizin UCTE ile paralel senkron çalışması ve sınır ötesi akışlara imkan verecek düzeyde enterkoneksiyon kapasitesinin oluşturulması için tedbirler alması gerekmektedir. rekabet ortamının sağlanabilmesi ise ancak, maliyet yapıları açısından birbirleri ile kıyaslanabilir şekilde oluşturulmuş dağıtım bölgelerinde, kullanıcıların sisteme getirdikleri maliyetlerde dikkate alınmak suretiyle oluşturulacak bir fiyatlandırma ile sağlanabilir. Kurumumuz böyle bir fiyatlandırma yapısının işlerlik kazanmasına yönelik kanuni sorumluluklarını yerine getirmeye devam edecektir. Türkiye'nin bazı tahminlere göre 2005'te, bazı tahminlere göre ise 2007'de yeniden bir enerji açığı yaşayabileceği söyleniyor. Siz piyasa düzenleyicisi Kurum olarak enerji arzında sıkıntı yaşanmaması için ne gibi çözümler öngörüyorsunuz? EPDK rekabetçi bir elektrik piyasasının tesisi ve bu piyasada yerli ve yabancı özel sektör kuruluşlarının yatırımlarını gerçekleştirebilmesi için her türlü uygulamayı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kanuni sorumlukları çerçevesinde gerçekleştirecektir. Bu konuda Kurumumuza yapılan yeni yatırım başvuruları umutlu olmamız için önemli bir sebeptir. Yatırım ikliminin geliştirilmesi için tüm karar mercilerinin aynı duyarlılık içinde davranmaları sayesinde toplumun enerji ihtiyacının karşılanması mümkündür. Enerji piyasasında yapılan bütün düzenlemeler, AB Direktifleri doğrultusunda hazırlanmakta. Hatta çeşitli kereler, liberalleşme konusunda, bazı AB üyesi ülkelerden daha önde olduğumuzu söylemiştiniz. Bundan sonra AB Direktiflerine tam olarak uyum sağlayabilmek için hangi adımların atılması gerekiyor? 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu (EPK) AB'nin 96/92 sayılı Elektrik Piyasası Direktifi ve 4646 sayılı Doğa/gaz Piyasası Kanunu (DGPK) da AB'nin 98/30 sayılı Doğa/gaz Direktifi ile uyumludur. Bu husus AB yetkililerince çeşitli görüşmelerde ve ilerleme raporlarında teyit edilmiştir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=