Enerji ve Çevre Dünyası 22. Sayı (Kasım-Aralık 2003) / Energy & Cogeneration World - Enerji & Kojenerasyon Dünyası

Belirttiğim Kanunlar uyarınca kurulan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nca uygulamaya konan ikincil mevzuat da aynı şekilde ilgili AB mevzuatıyla uyumludur. Elektrik ve doğal gaz piyasaları faaliyetlerini düzenleyen ikincil mevzuatın tamamına yakın kısmı çıkartılmış durumdadır. 26 Haziran 2003 tarihinde yürür/Ok kazanan Avrupa Birliği'nin yeni 2003/54 Nolu elektrik ve 2003/55 Nolu doğal gaz direktiflerinin yanı sıra "Şebekeye Erişim ve Elektrikte Sınır ôtesi Hareketlere İlişkin 1228/2003 sayılı AB Tüzüğü" de aynı tarihte kabul edilmiştir. Yapılan incelemeler sonucunda enerji piyasası mevzuatının yeniAB direktifleri ile de genel olarak uyumlu olduğu tespit edilmiştir. 2003 tarihli revize edilmiş AB Müktesebatının üstlenilmesine dairyeni Ulusal Programımız uyarınca, elektrikpiyasasında, kısa vadede Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği, Talep Tahminleri Yönetmeliği, Arz Güvenliği ve Kalitesi Yönetmeliği ve Ôlçüm Yönetmeliklerinin çıkarılacağı ve yönetişim sürecine ilişkin gerekli olabilecek düzenlemelerin yapılacağı taahhüt edilmiş olup, bunların ilgili kurumlar tarafından öngörülen sürede çıkarılması beklenmektedir. Yine 2003 yılı itibari ile AB tarafından Türkiye'ye verilen katılım ortaklığı belgesi uyarınca, enerji alanında sınır ötesi serbest enerji hareketlerine imkan verecek olan düzenlemelerin yapılması talep edilmektedir. Bu hususta AB'de sadece elektrik alanında, yukarıda bahsi geçen düzenleme bulunmakta olup, Türkiye'nin ulusal elektrik şebekemizin UCTE ile paralel senkron çalışması ve sınırötesi akışlara imkan verecek düzeyde enterkoneksiyon kapasitesinin oluşturulması için tedbirler alması gerekmektedir. Ancak bu iki husus yerine getirildiği takdirde ve Türkiye AB Enerji iç Pazarına doğrudan veya bölgesel pazar (Güneydoğu Avrupa Bölgesel Enerji Pazarı) aracılığı ile dahil olduğunda sınır ötesi elektrik akışlarına ilişkin kanuni ve idari düzenlemeler tamamlanmış olacaktır. Güneydoğu Avrupa Enerji Pazarı'na dahil olmak hiç kuşkusuz Türkiye'ye önemli katkı sağlayacak. Bu konuda EPDK olarak herhangi bir düzenleme yapılmasını öngörüyor musunuz? Avrupa'da tek elektrik pazarı kurulması hedefi çerçevesinde Güney Doğu Avrupa Enerji Piyasasını oluşturma faaliyetleri, Türkiye 'nin hemen yanı başında devam eden önemli gelişmelerden biridir. Bu proje, bölgedeki ülkelerin enerji sektörlerini yeniden yapılandırmayı, serbestleştirerekrekabete açmayı ve piyasaların işleyişinde birliği sağlamayı amaçlamaktadır. Bölgesel birpiyasa SÖYLEŞİ / I NTERVIEW oluşturmak üzere başlatılan çalışmaların nihayetinde Güney-Doğu Avrupa'nın AB'nin enerji iç pazarına entegre olması hedeflenmektedir. Bölgesel entegrasyon süreci, ilgili enerji bakanları tarafından, 15 Kasım 2002 tarihinde imzalanan 2. Atina Mutabakat Zaptı ile somutlaşmıştır. Ülkemiz de bu mutabakat zaptını imzalamıştır. 8 Aralık 2003 tarihinde imzalanan yeni Mutabakat Zaptı ile entegrasyon süreci genişletilmiş ve doğal gaz piyasaları da sürece dahil edilmiştir. Türkiye dışında sürecin içinde bulunan diğer ülkeler: Sırbistan ve Karadağ, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Makedonya, İtalya, Kosova, ve daha sonra imzalamak üzere Hırvatistan'dır. Sürecin temel destekçileri AB Komisyonu ve İstikrar Paktı ülkeleridir. Sürecin Gözlemcileri ise Avusturya, Macaristan, Moldova ve Slovenya'dır. Mutabakat Zaptı ile düzenleyici kuruluşların birlikte çalışmalarını teminen yeni bir çalışma grubunun oluşmasının temelleriatılmıştır. Bu grup Avrupa Enerji Düzenleyici/eri Konseyi, Güney Doğu Avrupa Enerji Düzenleme Görev Grubu (CEER-SEEER-Task Force)'dur. Türkiye, bu grupta Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ile temsil edilmektedir. Avrupa Enerji Düzenleyicileri Konseyi, Güney Doğu Avrupa Enerji Düzenleme Görev Grubu, üç adet alt grup ile faaliyetlerine devam etmektedir. Bunlar sırasıyla; 1. Kurumsal Uyumluluk Alt Grubu 2. iç Pazar alt grubu ve 3. Piyasa ve Yatırımlara DestekAlt Grubu'dur. Kurumsal uyumluluk alt grubunun başkanlığını EPDK yürütmektedir. ôte yandan süreç kapsamında bir anlaşma metninin imzalanması söz konusu olursa, buna uygun yasal ve idari düzenlemelerde gerekli değişiklikler yapılması söz konusu olabilecektir. Türkiye 'nin oluşturulan tek enerji pazarına entegre olması ile ülkemizde ve bölgede kaynak kullanımında verimlilik artacak, enerjide arz güvenliği sağlanacaktır. Bu sürecin enerji fiyatına ve kalitesine olumlu etkisi olması ve 0/kemizin AB'ye üyelik sürecine yararlı sonuçlar getirmesi beklenmektedir. Petrol Piyasası Yasa Tasarısı da Meclis'te kabul edildi. Yasaya göre, petrol piyasasını da yine EPDK düzenleyecek. Bu konudaki hazırlıklarınız nelerdir? Türkiye'de petrol piyasasını nasıl görüyorsunuz? Aralık ayı içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen ve Petrol Piyasası Kanunu ile 1 milyona yakın çalışanı, 12 bin akaryakıt bayii ve 20'nin üzerinde dağıtım şirketi ile 25-30 milyar dolarlık bir piyasayı ifade eden petrol piyasasının düzenlenmesi ve denetlenmesi görevi de EPDK'ya verilmektedir. EPDK 2004 yılında elektrik ve doğal gaz piyasalarında tamamlamış olduğu gibi petrolpiyasasında da kanunun verdiği görev çerçevesinde, mevcut personeli ile ikincil mevzuat çalışmalarına başlayacak ve öngörülen zamanlarda bitirecektir. Bu konuda sektör temsilcileri ile karşılıklı etkileşim içerisinde, aynı masa etrafında bir araya gelerek rekabetçi piyasanın tam gerekliliklerini uygulamaya alacaktır. ENERJi & KOJENERASYON OÜNYASI 33

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=