Enerji ve Çevre Dünyası 25. Sayı (Nisan 2004) / Energy & Cogeneration World - Enerji & Kojenerasyon Dünyası

1994 yılında 6 kojenerasyon ünitesi kuruluş aşamasında ve 4 adedi de işletmedeydi. İnşa edilenlerle birlikte yaklaşık 45 MW'lık toplam kojenerasyon kurulu gücü vardı. 1 O yıl içinde bu güç 100 misli artarak 4450 MW'a ulaşmıştır. Artış hızı ilk 5 yılda ortalama %100 ve son 5 yılda da ortalama %40 olmuştur. 2003 yılı sonu itibariyle toplam kapasitesi 4540 MW olan 196 kojenerasyon ünitesi 23 milyar k Wh elektrik üreterek, Türkiye 'nin toplam elektrik ihtiyacı olan 140 milyar kWh 'in %16,33 'ünü karşılamışfordır. Kojenerasyon teknolojisinin yatırımcısına sağladığı avantajlar nelerdir? Biliyorsunuz kojenerasyon sistemleri Türkiye'de fabrika sahiplerinin ihtiyacı olan elektrik enerjilerinin kendileri tarafından üretilmesi şeklinde başladı. Buna biz "endüstriyel kojenerasyon" diyoruz. Fabrika sahibi, kendi elektriğini üretmekle, o günlerde sık sık kesilen TEDAŞ elektriği yerine daha güvenli ve kendi kontrolündeki bir üretim kaynağına kavuşmuş oldu. Ayrıca, gaz türbinlerinin veya gaz motorlarının egzozuna kurdukları bir atık ısı kazanı ile de fabrikasının ihtiyacı olan buhar ve sıcak suyu, neredeyse bedava üretmek suretiyle enerji faturalarını ucuzlatma imkanı buldular. Kojenerasyon teknolojisinin yatırımcısına sağladığı avantajlar bununla bitmiyor. Ayrıca; • Kojenerasyon yatırımının geri ödeme süresi en çok 2 yıldır. • Kapasitesi 100 MW'a kadar olan herhangi bir kojenerasyon tesisi, yaklaşık 1 yıl içinde kurulur ve ikinci yıl enerji (elektrik + ısı) üretmeye başlar. Yani yatırım süresi son derece kısadır.• Bakım, işletme ve revizyon masrafları çok düşüktür. Bunların toplamı 0-50 MW arasında 0,7 cenUkWh, 50-100 MW arasında 0,6 cenUkWh'tir. • Bu tesisler kendi teknolojilerinde, yatırımcısının bugün için bilmediği, bilse de hesaba katmadığı başka bir katma değeri daha saklarlar. O da emisyon ticaretinin yatırımcısına sağladığı gelir. Kojenerasyon tesisleri, yenilenebilir enerji üretim tesislerinden sonra, en az sera gazları üreten bir teknolojiye sahiptir. Avrupa ülkeleri Kyoto Protokolü'nün getirdiği yılda 800 milyon tonluk CO2 azaltma SÖYLEŞİ / INTERVIEW taahhüdünü yerine getirme çalışmalarında büyük ölçüde kojenerasyon tesislerinin sunduğu düşük CO2 üretiminden yararlanmayı hesaplamışlardır. Avrupa Birliği ülkeleri, birbiri ardına kojenerasyon işletmelerinin düşük CO 2 kredilerinin satışı için emisyon ticareti başlatma yarışına girmişlerdir. Bu konuda başı İngiltere çekmiştir. Her ülke emisyon ticaretine imkan verecek yasal düzenlemeleri kendi parlamentolarından geçirerek, yüksek sera gazları üreten tesislerini kapatmadan, emisyon ticaretiyle, düşük sera gazı üreten tesislerin (kojenerasyon ve yenilenebilir enerji üretim tesisleri gibi) kredilerinde kullanacak sistemleri oluşturma gayreti içindedirler. Sıra Türkiye'ye de gelecektir. Kojenerasyon tesisleri bu bağlamda geleceğin yükselen yıldızı olma ayrıcalığına sahip olacaklardır. Kojenerasyon sistemlerinin saydığınız avantajlarına rağmen, otoprodüktörler ve otoprodüktör grupları, son yıllarda birtakım sıkıntılar içindeler. Bu bir çelişki değil mi? Sistem bu kadar avantaj sağlarken, bu sistemlerin kurucusu ve işletmecisi durumunda olan otoporodüktörler niçin sıkıntı yaşıyorlar? Bu soruyu yanıtlamadan önce, kojenerasyon-otoprodüktör ilişkisine bakmak lazım. Bildiğiniz gibi kojenerasyon en verimli enerji üretim sisteminin adıdır. Otoprodüktör ise bu kojenerasyon teknolojisini kullanarak enerji üreten yatırımcının ve işletmecinin yasal adıdır. Başlangıçta, 1985 yılında çıkartılan 9799 sayılı Kararnameye göre kurulan otoprodüktör ve otoprodüktör gruplarının ürettikleri elektriğin tüketim fazlasını TEDAŞ alıyorken, bu tesisler tam kapasite olarak çalışıyor, böylece bir yandan ülkemize milyonlarca TEP'lik (ton eşdeğeri petrol) enerji tasarrufu ve yatırımcısına da para kazandırıyordu. Bu karlı işletme devri, ülkemizin elektrik sıkıntıları devam ettiği sürece sürdü. 2001 yılından itibaren, büyük özel sektör santrallerinin kurulup işletmeye açılmasıyla beliren üretim kapasitesi bolluğu, TEDAŞ'ın otoprodüktör grupları elektriğine olan talebini azalttı. TEDAŞ, o yıllarda TEAŞ'ın TEDAŞ'a satış fiyatının önce %85'i, sonra da %100'ü üzerinden hesaplanan bir fiyatla (ki yaklaşık Avrupa Birliği ülkeleri, birbiri ardına kojenerasyon işletmelerinin düşük CO 2 kredilerinin satışı için emisyon ticareti başlatma yarışına girmişlerdir. Bu konuda başı İngiltere çekmiştir. Her ülke emisyon ticaretine imkan verecek yasal düzenlemeleri kendi parlamentolarından geçirerek, yüksek sera gazları üreten tesislerini kapatmadan, emisyon ticaretiyle, düşük sera gazı üreten tesislerin (kojenerasyon ve yenilenebilir enerji üretim tesisleri gibi) kredilerinde kullanacak sistemleri oluşturma gayreti içindedirler. .. . Sıra Türkiye ye de gelecektir. Kojenerasyon tesisleri bu bağlamda geleceğin yükselen yıldızı olma ayrıcalığına sahip olacaklardır. ENERJi & KOJENERASYON DÜNYASI 47

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=