Enerji ve Çevre Dünyası 26. Sayı (Mayıs-Haziran 2004) / Energy & Cogeneration World - Enerji & Kojenerasyon Dünyası

38 ,. GÜNCEL/ AGENDA Diğer konvansiyonel sistemlerde bu oran ortalama yüzde 37'lerdedir. Buradan şu sonucu çıkarabiliriz: İklim değişikliklerine neden olan sera gazı emisyonlarının azaltılmasında kojenerasyon tesislerinin büyük katkısı var. Türkiye'de yaklaşık 4500 MW'lık çeşitli kaynak kullanımına göre, kojenerasyon sisteminin ne kadarlık emisyon azalttığına baktığımızda yaklaşık 10 milyon ton karbondioksit emisyonu sağlamış durumda. Bunu 1 MW'lık kurulu bir güç şeklinde düşündüğümüz zaman da yaklaşık 2 bin ton emisyon azaltımına varan katkısı bulunmakta. Türkiye İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi TBMM tarafından kabul edildi. 24 Mayıs 2004 tarihinde yürürlüğe girecek. Türkiye'nin bu konuda çeşitli yükümlülükler alması söz konusu. AB'ye giriş sürecinde olan Türkiye, bu konuda neler yapabilir diye baktığımız zaman ilk olarak emisyonların düşürülmesi görevi. AB ülkeleri Kyoto Protokolünü de dikkate alarak, 2008 ile 2010 yılları arasında 1990 emisyonlarına göre yüzde 5 daha emisyon düşürmek zorunda ve bu konuda bir karar almışlar. Do/ayısıyla Türkiye'nin de bu konuya hazırlıklı olması açısından kendi mevzuatını düzenlemesi gerekir. Çevre Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından kamu ve özel üniversitelerin katılımıyla yapılıyor. Do/ayısıyla hazırlık açısından yapılacak çalışmalar içerisinde kojenerason sistemlerinin yaygınlaştırılması, bunların yeni teknoloji/erle desteklenmesi önem arz etmekte. Bir diğer konu; Türkiye'nin enerji yoğunluğu açısından değeri nedir diye baktığımızda enerji verimliliğinin göstergesi olan enerji yeğunluğu Türkiye'de 0.38. Bu OECD ülkelerinde 0. 2. Türkiye, OECD ülkelerine göre enerjiyi 2 kat daha verimsiz kullanıyor. Enerjinin kişi başına tüketimi 1.2 ton eşdeğeri petrol. Dünya ortal;,;ası 1.6 . Bu da şunu gösteriyor; enerjiyi hem kişi başına daha az kul/anıyoruz hem de verimsiz kul/anıyoruz. Kojenerasyon-gibi enerjiyi verimli kullanan teknolojilerin geliştirilmesi önemli. Bu konuda enerji verimliliği yasası içerisinde taslak çalışmasını Bakanlığımız yürütüyor. Yine kojenerasyon tesisleriyle ilgili bir kanun taslağı çalışması yürütülüyor. Bunlar da dikkate alındığında C02 emisyonlarının azaltılması, enerjinin verimli kul/anılması, ülke ekonomisine katkının sağlanması için gerekli mevzuat çalışmalarının da yapılması gerekiyor. Bu konuda da çeşitli çalışmalar yürütülmekte. " Dr. Arnold Horııfeld TÜSIAD 'Kojenerasyon Uygulamalarında Yeni Teknolojiler' konulu oturumun birinci bölümünün başkanlığını Dr. Arnold Hornfeld üstlenmişti. Hor feld, bu obb teöull iürrutmemrl eeu rnkd bee unn yhbeei rnyi i el oi kcl dlaenur ği nvueTnr iüucri k i y e ' y e nbHiaot ezr nıl i kfbteüel yd oü kl d ku ağ zu an nu ç il faar dgee tei rt et i c. e k , değerlendirmesini şöyle s" Eü rndeürjri düür:e t iminde cj_ışa bağımlılığımızın arttığı bu dönemde kojenerasyon, yüksek randımanı ve enerji tasarrufuyla çok iyi bir dal ENERJi & KOJENERASYON DÜNYASI teşkil etmektedir. Hele yakıtın biyolojik olarak temin edilebilecek olması, tarım ülkesi o/an ülkemiz için çok büyük imkanlar sağlamaktadır. Yeni işyerlerinin açılmasını temin etmektedir. Soya yağından palm yağından v. s. birtakım misaller gösterildi. Avrupa'daki bazı mevzuatlar da herhalde yakında ülkemize gelecek nitelikte. Çünkü 2010 yılına kadar Avrupa yakıtın yahut biyolojik yakıtın dizellerde yüzde 6 ortalamada kullanılmasını öngörüyor. Demek ki biz de -1. . yakında buna ayak uyduracağız. İlk konuşmacı dizel jeneratörlerde bitkisel yağın kullanılmasına dair örnekler verdi. Şu anda Almanya'da 800 bin ton biyolojik dizel kullanılıyor ve bu miktarın 2006 yılına kadar aşağı yukarı 6 milyon tona çıkması öngörülüyor ve bu dental bir şekilde yapılabiliyor. 2'inci konuşmacı modern endüstriyel güç üretimi, kombine ısı enerji sistemleri için geniş bilgi verdi. Detaylı mühendislikle ilgili bilgiler vardı. Hesap şeklini ve mukayeselerini gösterdi. Bu öğreticiydi. Fakat çok büyük bir katkı Jean Pierre Fatio'nun Fransa'da kojeaerasyonun gelişimiyle ilgili olarak yaptığı sunumdu. Çok kıymetli dökümanlar elde ettik. Görülüyor ki Fransa'da 1997'ye kadar mesela kojenerasyon alanındaki yatırımlar gayet azken 1997'de teşviklerin gelmesiyle 2001 yılına kadar müthiş bir yükselme gösteriyor. 2001 yılında bu teşvikler kaldırılıyor derhal azalma görülüyor. 2002 yılında Fransız Hükümeti pişman oluyor ve tekrar bu teşvikleri getiriyor ve ondan sonra tekrar büyük bir yatırım başlıyor. En büyük avantajlar enerji tasarrufu şeklinde yapılıyor. Hükümetin getirdiği teşviklerde çok ciddi rakamlar var. Ona karşı istediği birtakım şartlar var. ôzellikle Ocak-Mart ayları arasında kojenerasyon ile üretim yapanların, şebekelere verecekleri toplam iç hatları, elektrik iptali işlerinde çok ciddi kararlar alması gerekiyor. Fakat teşvikler de çok özendirici. Herhalde yakında buna benzer birtakım tekniklerle epey bir arada gideceğiz. Son konuşmacı Thomas E/senbruch, gaz motorlarında özel gazların kullanılmasında tatbikatları gösterdiler. Tabii bu çöpten alınan metan gazı büyük bir ağırlık kazanıyor. Fakat gördük ki yalnız metan değil her türlü gazı kullanmak mümkün. -Bu da kojenerasyonun ne kadar çok şekilde değerlendirilebileceğine dair bize ciddi fikirler verdi. Çok istifade ettik. " rı 111 1 \ h \1 \\f 'Kojenerasyon Uygulamalarında Yeni Teknolojiler' konulu oturumun ikinci bölümüne ise Doç. Dr. Mustafa Tırıs başkanlık etti. Doç. Dr. Mustafa Tırıs TÜBİTAK-MAM Tırıs, "Sektör bir yandan günlük ekonomik, politik, teknik teknolojik problemlerle uğraşırken bir taraftan da geleceğe yönelik inovatif teknolojileri de merak ediyor ve bu konudaki yenilikleri izliyor" diyerek başladığı konuşmasında, oturumda yer alan konuşmacıların, gerek teknolojileri, gerek uygulamaları veya yeni çıkan bazı ürünleri anlattıklarını belirtti. Tırıs'ın, oturumla ilgili değerlendirmesi şöyleydi: -------- ...--.... -

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=