Liberal ekonomik düzen felsefesinin, tamamlayıcı ya da bütünleyici unsur olarak ortaya koyduğu özelleştirmelerin dayandığı temel ilkeler; mal ve hizmetlerin üretimi faaliyetlerinden devletin çekilmesi, piyasaların, piyasa mekanizmaları tarafından yönlendirilmesi ve rekabetçi piyasaların yaratılmasıdır. Bu çerçevede, özelleştirmelerden beklenen yararın sağlanabilmesi, ekonomide piyasa mekanizmalarının tam rekabet koşu llarında işleyebileceği bir ortamın yaratılmasına bağlıdır □Bir yandan özelleştirmeleri başarıyla gerçekleştirirken, diğer taraftan hem gerçek maliyetleri yansıtan bazda bir gelir/tarife düzenlemesini uygulamaya koymak, hem abone grupları arasında, gerçek maliyetlerin yansıtılmas ı nı gözetmek, hem de fiyatlarda herhangi bir değişime yol açmamak konusu, eğer yönetilebilirse, GÜNCEL/AGENDA Bu noktada, 'kamu yararı' kavramının netlikle ortaya konulması ve kavram erozyonunun önlenmesi; 'kamu'nun tam olarak kimlerden teşekkül ettiği ve onun 'yararı'nın nerede aranması gerektiği sorusunun da içtenlikle yanıtlanması gerekiyor. Aksi takdirde, 'kamu yararı' kavramının, herhangi bir erkin, kendi kabullerine dayalı tanım ve tanımlamaları çerçevesinde neyi icap ediyorsa onun üstüne sürülen bir 'yaldız' konumuna indirgenmiş olacağını görmemiz gerekiyor. Kamu yararı kavramına, özelleştirme uygulamaları ile rekabet kavramı arasındaki ilişki açısından da bakılması gerekmektedir. Liberal ekonomik düzen felsefesinin, tamamlayıcı ya da bütünleyici unsur olarak ortaya koyduğu özelleştirmelerin dayandığı temel ilkeler; mal ve hizmetlerin üretimi faaliyetlerinden devletin çekilmesi, piyasaların, piyasa mekanizmaları tarafından yönlendirilmesi ve rekabetçi piyasaların yaratılmasıdır. Bu çerçevede, özelleştirmelerden beklenen yararın sağlanabilmesi, ekonomide piyasa mekanizmalarının tam rekabet koşullarında işleyebileceği bir ortamın yaratılmasına bağlıdır. İşte, 'kamu yararı', bu ortamın, sosyal devlet ve hukuk devleti ilkelerinden ödün verilmeksizin, sağlıklı bir şekilde oluşturulabilmesinde yatmaktadır. Kamu yararı; bugüne kadar olageldiği gibi, tek ve bütünleşik bir yapı üzerinde şekillenen kamusal erkin devamlılığı ile değil, piyasalarda sağlanan serbestleşme sonucu orta-uzun vadede gelişecek rekabetin yansımalarıyla birlikte ortaya çıkacak olan verimli işletmecilikle, tüketici memnuniyetiyle ve kamunun üzerindeki yükün bir daha gelmemek üzere kalkmasıyla sağlanacak olan bir yarardır." çok özenli ve çok meşakkatli bir çaba olacağından , söz konusu Özelleştirme yöntemi en az müdahaleyi gerektirmeli" mekanizmanın, maliyetleri yansıtan bazda tarifelere esas verilerle birlikte birkaç kez ve ivedilikle test edilmesi ve ilgili kurum ve Elektrik dağıtım varlıklarının özelleştirilme yönteminin, yasal kuruluşları n, muhtemelen söz konusu olabilecek bir geçiş dönemi çerçevesi çizilmiş olan bir alanda düzenlemeye tabi olarak için gerekli önlemleri almalarının çok büyük önem taşıdığı yürütülen bir faaliyete en az müdahaleyi gerektiren yöntem olması görülmektedir. gerektiğinin altını çizen Murat Erene!, tümüyle verimliliği esas Bir diğer husus, elektrik enerjisi sektöründe yapısal reformları başarıyla yürüten tüm ülkelerin ortak paydasında, geleneksel kavramların sorgulanması ve bu kavramların içeriğinin günün koşullarına göre yeniden doldurulma becerisinin yatmakta olduğunun gözden uzak tutulmas ıdır. Elektrik enerjisine artık bir ticari mal olarak bakıyorsak, bu malı rekabete açıyorsak, bunun yansımalarını tüm alanlara taşımak durumundayız. Özellikle, yasal düzeyde bağlayıcılığı olduğu dile getirilen geçmiş dönem kararlarının, bu köklü değişimin ışığında bir kez daha gözden alan "teşvik" bazlı ve rekabete açık bir yaklaşımın uygulanmasının gerekli olacağın ı , bu yaklaşımın ise faaliyeti gösteren kişinin kendi planı, kendi programı ile şekilleneceğini belirtti. Hiçbir kamu görevlisinin, yükümlülük üstlenmediği serbest bir piyasa faaliyeti hakkında, "bu iş ancak böyle yapılabilir, başkası mümkün değil" diyebilme lüksü olmadığı na dikkat çeken Erenel, çok başlılıktan uzak, hiçbir surette imtiyaz hukuku ile ilişkilendirilmemiş ve sürdürülen piyasa faaliyetine en az müdahale gerektiren yöntemin uygulanmasın ı temenni ettiğini ifade etti. geçirilmesinde büyük fayda olacağını, dahası, yeni bir gözden Konuşmasının son bölümünde elektrik enerjisi sektörü geçirmede, söz konusu değerlendirmelerin değişebileceğini özelleştirmelerine olan yatırımcı bakış açısını uluslararası düşünüyorum. Zira, konuşmamın başında da ifade ettiğim gibi, deneyimler ışığında irdeleyen Murat Erenel; enerji yatırımlarının yapılmaya çalışılan herhangi bir özelleştirme olmayıp, bir reforma finansmanında kullanılabilecek yatırım fonlarında son yıllarda hayatiyet kazandırmak açısından, reform hedeflerini gözeten bir artan oranlarda azalma gözlendiğini, buna karşılık, bazı ülkelerdeki yapının kurulması için bütünleyici unsur konumunda olan mali piyasalarda elektrik piyasalarına destek veren yeni özelleştirmelerin yapılmasıdır. girişimcilerin, enerji şirketlerine ortak olarak katılan şirketlerin "Kojenerasyon: Yüksek Verim, Temiz Çevre, Enerjide Yeniden Yapılanma" ENERJj & KOJENEAASYON DÜNYASI 1 47
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=