Enerji ve Çevre Dünyası 31. Sayı (Ocak-Şubat 2005) / Energy & Cogeneration World - Enerji & Kojenerasyon Dünyası

* 2003 yılı sonu itibariyle 141,2 milyar kWh olarak gerçekleşen elektrik enerjisi talebinin 201 O ve 2020 yıllarında sırasıyla yüksek senaryoda 242 milyar kWh ve 499 milyar kWh, düşük senaryoda ise 216 milyar kWh ve 406 kWh; aynı yıllar için puant güç talebinin yüksek senaryoya göre sırasıyla 39.000 MW ve 79.000 MW civarında olması beklenmektedir. 2003 yılında 35.587 MW olan elektrik enerjisi toplam kurulu gücümüz 2004 yılı sonunda 36.81 8 MW'a ulaşmış olacaktır. Gelecekteki elektrik enerjisi talebinin en uygun kompozisyonla ve enerji politikalarımıza uyumlu bir şekilde karşılanabilmesi için Bakanlığımız tarafından yapılan uzun dönem elektrik enerjisi üretim planlama çalışmaları da sonuçlanmıştır. Yapılan hesaplamalar gelecekteki talebin karşılanması için mevcut ve inşa halinde olan tesislere ilave olarak, 2020 yılına kadar yaklaşık 54.080 MW'lık yeni santral yatırımının yapılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Planlama çalışmalarında öncelikle yerli kaynaklarımızın tam olarak değerlendirilmesi hedeflenmiş olup; 2012 yılından itibaren devreye girmek üzere de toplam 4.500 MW kurulu gücünde nükleer santral yapılması öngörülmektedir. 2003 yılı itibariyle birincil enerji talebinin ancak %28'i yerli kaynaklar ile karşılanmıştır. Bu oranın 201 O yılında %29, 2020 yılında ise %30'a ulaşması beklenmektedir. Enerji güvenilirliği açısından dışa bağımlılığı kabul edilebilir düzeylerde tutmak amacıyla, Bakanlık olarak yerli kaynaklarımız olan kömürve hidrolik enerjiye gereken önem verilmekte ve istihdam da göz önünde tutularak, elektrik üretiminin bu kaynaklardan sağlanmasına özen gösterilmektedir. "En küçük su kaynaklarının dahi değerlendirilmesi hedeflendi" Aynı şekilde ekonomik olarak belirlenen 128 milyar kWh/yıllık Türkiye hidrolik enerji potansiyelinin 45 milyar kWh/yıllık (%35) kısmı işletmede, 11 milyar kWh/yıllık kısmı inşa halindedir. Ülkemizin teknik ve ekonomik hidroelektrik potansiyelinin yeniden belirlenmesine yönelik çalışmalara DSİ tarafından başlanmıştır. Bu çerçevede, yeni teknolojileri de kullanarak ülkemizin en küçük su kaynaklarının dahi değerlendirilmesi hedeflenmiş ve EİEİ ve DSİ bu doğrultuda gerekli çalışmaları başlatmıştır. Bu amaçla gerçekleştirilmesi gereken teknolojik aşama, küçük HES teknolojisinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasıdır. Bu çerçevede yıllardır imalatı yapılamayan Mikro ve Küçük Güçlü HES projelendirilmesi ve imalatları TEMSAN tarafından yapılmaya başlanmıştır. Bu konuda özel sektörden de talepler gelmeye başlamıştır. Yapılan arz planlamalarında Cumhuriyetimizin 100. yılına kadar yerli linyit, taşkömürü ve hidrolik potansiyelimizin tamamının kullanılması hedeflenmiştir. Ülkemizde yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı enerji üretim tesislerinin teşvik edilmesine Bakanlığımca büyük önem verilmektedir. Bu çerçevede Dünya Bankası tarafından Hazine Müsteşarlığı'na tahsis edilen toplam 200 milyon ABD Doları tutarındaki kredi, Türkiye Sınai ve Kalkınma Bankası "Kojenerasyon: Yüksek Verim, Temiz Çevre, Enerjide Yeniden Yapılanma" GÜNCEL/ AGENDA ve Türkiye Kalkınma Bankası aracılığıyla yatırımcılara kullandırılmaktadır. Ayrıca, ülkemizde yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji üretiminin teşviki ve desteklenmesi için ilgili tüm kamu kuruluş ve sivil toplum örgütlerinin katılımı ile AB direktifleri de dikkate alınarak hazırlanan "Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun Tasarısı" şu anda Genel Kurul gündemindedir. Bu Kanun Tasarısının yasalaşması suretiyle, yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaştırılması, ekonomiye kazandırılması, kaynak çeşitliliğinin artırılması, emisyonların azaltılması, atıkların değerlendirilmesi, çevrenin korunması ve konuyla ilgili imalat sektörünün geliştirilmesi sağlanacaktır. "Elektrik sektörünün özelleştirilmesine yönelik çalışmalarda önemli aşamalar kaydedildi" Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın katılımı ile hazırlanan ve elektrik sektörünün liberalizasyonu ile yeniden yapılandırılmasına ilişkin uygulama sürecini ortaya koyan "Elektrik Enerjisi Sektörü Reformu ve Özelleştirme Strateji Belgesi" Yüksek Planlama Kurulunun 17.03.2004 tari h ve 2004/3 sayılı kararı ile kabul edilmiştir. Arztalep projeksiyonu ile arz güvenliğine ilişkin başlıca hususların da belirtildiği söz konusu belgede, dağıtım ve üretim tesislerinin özelleştirilmesine ilişkin takvim yer almakta olup, söz konusu takvime göre gerekli çalışmalar herhangi bir gecikmeye mahal vermeden Bakanlığım koordinatörlüğünde sürdürülmektedir. Piyasanın oluşturulmasının en önemli adımlarından biri olan elektrik sektörünün özelleştirilmesine yönelik hazırlık çalışmalarında da önemli aşamalar kaydedilmiştir. Bu doğrultuda, dağıtım bölgeleri 21 görev bölgesi olarak yeniden belirlenmiştir. Söz konusu Belgeye göre, dağıtım tesislerinin özelleştirilmesine 2005 yılında, üretim tesislerinin özelleştirilmesine ise 2006 yılında başlanması hedeflenmiştir. Özelleştirmeler, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 4046 sayılı Kanun çerçevesinde yapılacak, özelleştirmenin hızlandırılması ve kolaylaştırılması açısından, ihtiyaç duyulması halinde gerekli görülen yasal düzenlemelere ilişkin çalışmalar da yapılacaktır. Reform ve Özelleştirme Stratejisi kapsamında, Bakanlığımız koordinatörlüğünde yapılan çalışmalar, yapılacak özelleştirmelerin teknik ve yasal altyapısını oluşturmayı hedeflemektedir. Geçmişte yapılmış olan özelleştirme girişimlerinden alınan dersler doğrultusunda özelleştirilecek dağıtım ve üretim tesislerine ilişkin bilgilerin derlenmesi, yapılacak yatırımların hedef kayıp-kaçak oranlarının ve performans kriterlerinin belirlenmesi gibi tarife oluşumuna ilişkin çalışmalar tamamlanmıştır. Oluşacak piyasa yapısı içerisinde, geçiş döneminde bölgeler arasında farklı tarifelerin oluşmaması için gerekli düzenlemeler yapılacak ve tedbir alınacaktır. ENERJİ & KOJENERASYON DÜNYASI I 25

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=