Bununla beraber, üretim kapasitesindeki bu bolluğun 2005, 2006 ve 2007 yıllarında eriyeceğini, yeterli yeni yatırım yapılmazsa, 2008 yılından itibaren elektrik sıkıntılarının yeniden başlayacağını hesaplıyoruz." Yapılan çalışmalar yeterli mi sorumuzu ise Ağış şöyle yanıtladı: "Kojenerasyon Yasa Tasarısı bir yıldır Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nda bekliyor. Bu yüzden de, kojenerasyon sistemlerinin toplu konutlarda, alışveriş merkezlerinde, tatil köylerinde, üniversite kampuslerinde kullanılması projelerinde önemli bir gelişme kaydedilemedi, yerinde sayıyor. 'Yenilenebil ir Enerji Kaynakları Yasası' TBMM'de siyasi iradenin kararını bekliyor. Nisan 2004'te Yüksek Planlama Kurulu kararı ile oluşturulan 'Strateji Belgesi'ne rağmen, 8 ay içinde Dağıtım ve Üretim tesislerinin özelleştirilmesinde de henüz arzu edilen gelişme sağlanamadı. EÜAŞ'a ait termik santral ların özelleştirilmelerinde bir gelişme kaydedilmedi. Bu konularla ilgili çalışmaların hem yatırımcıların önünün açılması, hem de AB Uyum Çalışmaları çerçevesinde gerçekleşecek çalışmalarda gecikmelerin önlenmesi açısından en kısa zamanda tamamlanması gerekiyor." Başkan Ağış, 2005 yılında enerji sektörüne mesajını ise şu sözlerle belirtti: "Erken doğmuş olarak TBMM'ne getirilen 4628 ve 4646 sayılı, Elektrik Piyasası ve Doğal Gaz Piyasası Kanun taslaklarının, üzerinde yeniden çalışılmak üzere ETKB'na iade edilmelerini bekliyoruz. TBMM'deki 'Yenilenebilir Enerji Kaynakları' Kanun Tasarısı bir an önce Kanunlaşırsa, özellikle 4000 MW'a yakın rüzgar santralı yatırımcısı teşvik edilmiş ve inşaatlarına da start verilmiş olacaktır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nda bekleyen 'Kojenerasyon Kanun Tasarısı' ile Elektrik İşleri Etüd İdaresi tarafından hazırlanan 'Enerji Verimliliği Kanun Tasarısı' bir an önce TBMM'ye sevkedilmelidir. AB ülkelerine nazaran Türkiye'de çok yüksek olan Serbest tüketici limiti (7,8 milyon kWh) Serbest Elektrik Piyasasının genişlemesini frenlemektedir. Bu limit yılda 4.0 milyon kwh seviyesine indirilebilirse, sanayi tüketicilerinin yüzde 25'i daha Tedarikçilerle ikili anlaşma yapma hakkına sahip olacak, bu da hem elektrik piyasasını canlandıracak hem de yatırımları hızlandıracaktır. Elektrik Üretim ve Dağıtım Tesislerinin bir an önce Özelleştirilmesi için 2004 yılında YPK kararıyla çıkartılan 'Strateji Belgesi'nin 2005 yılında işletilerek bu Kamu Tesislerinin ihale ile satılmalarını bekliyoruz. Bu suretle, Üretim tesislerinde verim ve kapasite arttırıcı rehabilitasyon çalışmaları, Dağıtım Tesislerinde de yenileştirme yatırımları yapılabilecek ve bu suretle kayıplar azalarak, enerjide kaynak israfı önlenmiş olacaktır. Bütün bunlar yapılabilirse, Tekstil sektörü kojenerasyon yatırımları; Rüzgar enerjisi santrallerı; Toplu konutlarda, alışveriş merkezlerinde, organize sanayi bölgelerinde, üniversite kampüslerinde ve tatil köylerinde kojenerasyon yatırımları; Elektrik Dağıtım Sistemlerinin islahı çalışmaları; Termik elektrik santrallarının rewamping ve yenileme yatırımları; Küçük ve orta DOSYA/ FiLE ölçekli hidrolik santraller ve Demir/Çelik sanayicilerinin kojenerasyon tesis yatırımlarını kapsayan sektörlerde elektrik enerjisi yatırımları hızlandırılmış olacaktır." "Özelleştirmenin oluşması için gerekli şartlar temin edilmiş değil" Enerji piyasalarında 2004 yılı içinde gerçekleşen çalışmaların yeterli olmadığını söyleyen TÜSİAD Enerji Komisyonu Başkanı Dr. Arnold Hornfeld de sektörde 2004 yılında gerçekleşen gelişmeler ve 2005 yılında sektöre mesaj olarak şunları söyledi: "2004 yılında Türkiye ana problemlerini ve prensiplerini çok fazla oturtamadığı için onun getirdiği sıkıntıları yaşıyor bu nedenle de bu yıl içinde gerçekleşen çalışmaları yeterli görmüyorum. Sektör özelleştirmeyi kendisine hedef almış durumda. Fakat buna rağmen özelleştirmenin oluşması için gerekli şartlar temin edilmiş değil. Bu husus Kojenerasyon Derneği'nin toplantılarında da devamlı dile getiriliyor. Dolayısıyla beklentimiz, bu prensip kararlarının bir an önce alınması, hükümetin istediği özelleştirmenin olması ve özel sektörün önünün açılması. Bunlar da ümit ediyorum ki 2005 yılında olur ve bundan sonra da daha verimli yıllar yaşarız. Türkiye'de özelleştirmenin bu kadar gecikmesinin nedeni bana göre ana prensip kararlarının alınmamasından kaynaklanıyor. Mesela DSİ'nin barajları var. Bunlar Türkiye elektriğinin bir kısmını temin ediyorlar. Bu barajların maliyetleri elektrik fiyatına bir şekilde intiba etmesi lazım. Bunun için de doğru bir maliyet hesabı yapılması gerekir. Biz doğru bir maliyet hesabı yapamıyoruz. Özelleştirme ile net birtakım kaideleri oturtmak gerekir. Ayrıca Türkiye bir bekleme döneminde. Türkiye'de yapılacak büyük yatırımlar dış finansmanla olabilir. Aynı zamanda birtakım muhtelif görüşler var. Kimilerine göre Türkiye'nin şuandaki enerji kapasitesi 2012 yılına kadar yeterli. Ben ve TÜSİAD'daki enerji komisyonu üyeleri buna biraz şüphe ile bakıyoruz çünkü Türkiye'de bilhassa sanayileşme konusunda ciddi bir atılım var, ihracatımız artıyor. Bu yeni yapılanma, düzenlemeler ve enflasyonun düşmesi ve ortak pazar perspektifi ile Türkiye tekrar yabancı sermayeye cazip gelen bir ülke haline gelir diye ümit ediyoruz. Bunlar geldiği takdirde fabrikalar kurulduğu takdirde mesela Ford fabrikası gibi ki bunlar milyar dolarlık yatırımlar. Bunların da çok ciddi enerji ihtiyaçları olacak. Dolayısıyla buna mevcut kapasitelerle hazırlıklı olmadığımız kanaatindeyim." "Kojenerasyon: Yüksek Verim, Temiz Çevre, Enerjide Yeniden Yapılanma" ♦ ENERJİ & KOJENERASYON OÜNYASI I 45
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=