"Yakıtlarda hidrojen içeriği gittikçe arttı ve nihayet yakıt tamamen hidrojenden olacak. 18 Mart 1974'te hidrojen konusunu Atom Enerjisi Konferansı'nda gündeme getirdik. Dünyada hidrojen madeni pek fazla bulunmuyor. Onun için su yoluyla, herhangi bir birincil enerji kaynağı kullanarak hatta fosil yakıtlar kullanarak hidrojen enerjisi üreteceğiz ve bugün enerji kullanılan bütün sektörlerde, doğalgaz kullandığımız her yerde hidrojen kullanacağız. Hidrojen bize sürdürülebilir bir enerji gündemi getirecektir." Hidrojene dönüşüm yöntemleri ve depolama konusunda da bilgi veren Veziroğlu, boş olan madenlerde, boş kalan yerlerde, mağaralarda, yer altına açılan büyük depolarda hidrojen enerjisinin depolanacağını ve şehir içlerine ve şehirlerarasına boru hatlarıyla nakledileceğini söyledi. Hava ve uzay taşımacılığında sıvı hidrojen kullanılacağını da dile getiren Veziroğlu, ısıtma, kurutma, yemek pişirme ve soğutmada da hidrojenin alevli yanma şeklinde kullanılabileceğini vurguladı. Elektrik enerjisi isteyen tatbikat içerisinde yakıt pilleri kullanarak alternatif akım yerine doğru akım kullanılacağını da ifade eden Veziroğlu, "Bunun yerleştirilebilmesi için bazı standartların oluşturulması lazım. 1990 yılında Milletlerarası Standartları Organizasyonu'na müracaat ettik. Artık hidrojene geçilmesinin kaçınılmaz olduğunu belirterek, gerekli standartların hazırlanmasını istedik. Günümüzde standartların bazıları hazırlanmış durumda, diğerleri üzerinde de çalışmalar devam ediyor. Hemen hemen dünyadaki bütün otomobil 7 irketleri hidrojenle çalışan otobüsler, otomobiller ürettiler. İnşallah lstanbul'da da 2 yıla kadar hidrojenli otobüs işleteceğiz. Hayatımızın hemen hemen her aşamasında hidrojen kullanacağız" diye konuştu. Hidrojenin linyite ve kömüre de çok faydası olacağını ifade eden Veziroğlu, artık gelişmiş ülkelerde çevreye zarar verdikleri için kömüre dayalı elektrik tanklarının yapılmadığını söyledi. Bunun için gelecekte kömür ve linyit çıkan yerlerde hidrojen üretim tesisi kurulacağını, böylece linyit ve kömürden yüzde 35-38 randıman almak yerine daha çok randıman alınacağını vurguladı. Hidrojenin boru hatlarıyla kullanım alanlarına yönlendirileceğini belirten Veziroğlu, "Eğer elektrik biterse, yüzde 100'Iük randımanla elektrik yakıtli santrallerinde elektriğe çevireceğiz. Neticede 100 linyit enerjisinden 42 elektrik üreteceğiz. Bunun pek çok "Kojenerasyon: Yüksek Verim, Temiz Çevre, Enerjide Yeniden Yapılanma" GÜNCEL/AGENDA faydası olacak. Külleri nakletmeyeceğiz. Nakliyeden kazanacağız. Daha fazla enerji elde edeceğiz. Çevre temiz kalacak. Hidrojen sisteminde nükleer santraller şehirlerden uzak kurulabilecek. Dünyanın pek çok yerinde nükleer enerjiden hidrojen üretmek için yoğun çalışmalar yapılıyor. Miami Üniversitesi'nde yaptığımız model çalışmalarına göre hidrojene geçiş 2000'Ii yılların başında başladı ve 2074'te tamamlanacak" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Engin Türe: Türkiye en kısa sürede Al manya'ya yetişecek. Konferansta sunum yapan Prof. Dr. Engin Türe de, yeşil hidrojen denilen, temiz enerji kaynağı hidrojenden enerji üretiminin gündemde olduğunu belirtti. Bu enerjinin potansiyeli konusunda da bilgi veren Türe, "Burada, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal enerji, hidroelektrik enerji kullanarak hidrojen elde etmek mümkün. Bu hidrojeni her türlü araçta, evde, uçaklarda, denizaltıda, sanayide, elektrik üretiminde kullanmak mümkün. Rüzgar enerjisinin şu anda dünyada kapasitesi ciddi oranda arttı. Avrupa'da 2004 yılı rakamlarıyla 34 bin 205 MW kurulu güç var. Bu rakamlar yüzde 30 gibi bir hızla artıyor. Sayın Bakanımız, "Burada, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal enerji, hidroelektrik enerji kullanarak hidrojen elde etmek mümkün. Bu hidrojeni her türlü araçta, evde, uçaklarda, denizaltıda, sanayide, elektrik üretiminde kullanmak mümkün." Yenilenebilir Enerji Kanunu'nun çıkacağını söyledi. Herkes bunu bekliyordu. Kanun çıktığı zaman Bakanlıkta bekleyen, onay almış birçok proje hayata geçirilecek ve Türkiye en kısa sürede Almanya'ya yetişecek" dedi. Konferansın açılışında konuşan Türk Traktör ve Ziraat Makinaları A.Ş. Genel Müdürü Hakkı Akkan da, 2004 yılı başından bu yana, kuruluşun 50. yıldönümünün çeşitli etkinliklerle kutlandığını belirtti. Akkan, Hidrojen enerjisini konu olarak seçmelerinin en önemli nedeninin, bitmekte olan fosil kaynaklarının yerini bu yüzyılda alacak alternatif enerjiler arasında hidrojenin mutlaka yer alacağına olan inançları olduğunu vurguladı. Konferansa, Prof. Dr. İnci Eroğlu, Erk İnger, Dr. Murat Yıldırım, Bekir Özyurt, Yusuf Hikmet Kaya, Prof. Dr. Metin Durgut, Prof. Dr. Tayfur Öztürk, Prof. Dr. Saim Özkar, Prof. Dr. Zeynep İlsen Önsan, Prof. Dr. Sümer Şahin, Prof. Dr. Ufuk Gündüz ve Doç. Dr. Sevnur Mandacı da katılarak, hidrojen konusundaki strateji ve uygulamalar hakkında bilgi verdiler. ENERJİ & KOJENERASYON DÜNYASI I 33
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=