içerisinde. Bize brifing verdiler, o brifingde de çok önemli bilgileri aktardılar. Türkiye'yi Kayseri bölgesi dahil 21 bölgeye bölmüşler. İlgili şirketler kurulmuş. Şimdi ilk bölüm 6 bölge olarak yakında ihaleye çıkacak. Bir anlamda bu deneme de olacak. ÖİB'deki ekip ihaleyi alan firma ne kadar yatırım yapacak, hangi şartlarla alacak, fiyatlar ne olacak, ihaleye girecek firmalarda aranacak şartlar nelerdir gibi konuları tamamlayarak gayet güzel bir çalışma yapmışlar. 2006 yılından itibaren ilk 6 bölgeden başlamak üzere Türkiye'deki diğer bölgeler de özelleşmiş olacak. Bunun arkasından da EÜAŞ'ın elinde bulunan üretim santralarının özelleştirme çalışmaları başlayacak. Dolayısıyla, enerji sektöründe AB koşullarına ve verdiğimiz taahhütlere uygun olarak bütün enerji sektörünü özel sektöre devredeceğiz. Bunun sonucunda rekabet oluşacak ve bu rekabet çerçevesinde tüketici daha ucuz elektrik kul lanabilecek. Bu özelleştirmelerin yapılması ile ilgili olarak, Elektrik Piyasası Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı 14 Kasım 2005 tarihinde geldi. Düşünülen düzenlemeler arasında iletim tesisi ile ilgili bir ifade var. İletim tesisinin devri esnasında hangi sınırlardan ibaret olabileceğini tespit etmek için burada bir değişiklik yapılıyor. 36 kV üstü gerilim seviyesinden bağlı olduğu noktalardan itibaren iletim şalt sahalarının orta gerilim fidelleri de dahil olmak üzere dağıtım tesislerinin bağlantı noktalarına kadar olan tesisler iletim tesisi olarak kabul ediliyor. Ayrıca üretim ftüaazeliyl ektlieşriilnedr evabur.luEnlaenktoritkopüroredtüi ktör, otoprodüktör grupları gibi m anonim şirketinin yeniden yapılandırılması ile oluşan diğer kamu üretim şirketleri ile özel sektör üretim şirketleri aynıdır diye bir tarif getiriliyor. Bu Kanun teklifinde bir yanlışlık yapmışlar. Bizi tali komisyon yapmışlar, Plan ve Bütçe Komisyonunu da esas komisyon yapmışlar. Normalde bizden geçmesi gerekiyordu. Dolayısıyla bunu biz görüşmeyeceğiz, Plan ve Bütçe Komisyonu görüşecek. Ama bu aslında bizim görüşmememiz gereken bir teklif. Biz de şaşırdık. Daha önce bizim çıkartmış olduğumuz başka bir tasarı vardı. O TBMM gündeminde bekliyor. Ne zaman görüşülür, nasıl olur bilemiyorum. •öneKmomli ibsiyrodnedğaişkiikgliökroülşdmuemleurd?e Petrol Kanunu Tasarısı'nda eBtitrikaaç küçük önerge verildi. CHP, büyük önerge değişikliği teklif ma reddedildi. Zaten reddedilmesi de gerekiyordu. Burada Komisyonumuz uygun kararı verdi. Çünkü o önerge kabul edilseydi bir noktada bu kanunu çıkarmanın bir anlamı kalmayacaktı. Zorluk çıkaran, eski kanunda mevcut olan ve yabancı sermayenin gelip Türkiye'de yatırım yapmasını, sondaj yapmasını engelleyen bir nitelik taşıyordu. Biz bunu kolaylaştırdık. istiyoruz ki yabancı sermaye gelsin. O önergede şöyle bir hüküm var; başka ülkelere mensup olan kamu kuruluşlarının gelip Türkiye'de yatırım yapması veya sondaj yapması söz konusu olursa Bakanlar Kurulu'ndan izin alsın deniliyor. Komisyonumuz buna gerek görmedi. Mesela şimdi BP veya başka firmalardan bahsettiğiniz zaman, Türkiye'de gelip yatırım yapan bu firmaları ilgili devletlerden soyutlamak mümkün müdür, değildir. SÖYLEŞİ / INTERVIEW Dr. Soner Aksoy Dolayısıyla, bu firmalar özel sektör niteliğinde firmalar da olsalar neticede kendi ülkelerinin bayrağını taşıyan firmalardır. Bu firmalara her seferinde Bakanlar Kurulu'ndan izin al demeye gerek yok. Aksine önlerini açmalıyız. TBausaserıbedpalhearden dolayı CHP'nin verdiği önerge kabul edilmedi. modern, dünyadaki değişim ve gelişmelere ayak uyduran bir nitelikte Komisyonum kiye'nin yararlanacağını ve petrol a u r z a dm yorum. Ülkemizde petrol arama l a r ı ş uaaannl aaç rı kıknat ıı n.d aBarur t nma dcaaaanğl eı nds ı ea uf Tmçüour k baltalanmış. Gerçek anlamıyla petrol var mı, yok m malar olmuş. Bu tasarı ile petrol bulunmuş ud ad iykeu tyaurtsışu kapatılmış gibi bir takım ifadelerin artık biteceği ve petrol aramada Türkiye'nin şaha kalkabileceği bir hukuki zemini Komisyonumuzdan geçirmiş bulunuyoruz. Tasarı, bu haliyle TBMM'den geçer ve sayın Cumhurbaşkanımız da onaylar ise Petrol Kanunu 2006 yılında yürürlüğe girecektir. Artık para da global ekonominin ortaya koymuş olduğu bir değer. Asıl önemli olan, yabancı sermayenin gelip Türkiye'de yatırım yapmasıdır. Sondaj yatırımları da son derece pahalı olan yatırımlar, mevcut kaynaklarımızla yatırım yapmamız mümkün değil. Çünkü mevcut kaynaklarımız tasarruflarımızdan oluşuyor ama yeterli değil. O zaman ne yapıyoruz, yabancı sermayeyi davet ediyoruz. Aslında yabancı sermaye aracılığı ile başka ülkelerin yapmış olduğu tasarrufları ithal ediyoruz. • Doğal gaz sektöründe uzun bir süredir beklenen BOTAŞ'ın kontrat devrine ilişkin ihale Kasım ayı sonunda yapıldı. ihale sonucunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Kontrat devirleri ihalesi 2005 yılı içerisindeki önemli olaylardan birisidir. Bu ihale ile bence 2005 yılında devrim niteliğinde bir adı m atılmış oldu. Biz bunların tarihi adı mlar olduğunu kabul e ta d ş i ı yoruz. Nedir bu derseniz, biliyorsunuz BOTAŞ'ın adı boru ile ma firması. Yani doğal gaz satma değil taşıma firması. Ama vakti zamanında 4646 sayılı Kanun olmadığı için BOTAŞ bu � ENERJi & KOJENERASYON DÜNYASI · OCAKIJUBAT 2006 "AB'ye Giriş Sürecinde Türkiye'de Kojenerasyon-Yeni Gelişmeler"� ========--..:.:...:.=.:..::.:....:..:.::::.:.::.::::.:.::.:.:..;:::.;;.:..:::.....:..::.:::.:::�::...:.:=-ı.-.23 ·ı
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=