Enerji ve Çevre Dünyası 40. Sayı (Mart 2006) / Energy & Cogeneration World - Enerji & Kojenerasyon Dünyası

netleştirip ilgili değişikliklerin yapılması için kamu ku rum ve kuruluşlarını çalıştırmalarını istedi. Enerji ı·e Tabii Kayıwklar Bakaıılığı Miisıeşan T ürkiye'nin mevcut kurulu elektrik gücünün 39 bin MW düzeyinde ol dğunu ifade eden Demirbilek, "Bunu da hepiniz değişik yönler den tenkit edebilirsiniz. Kömüre dayalı termik santrallardaki teknoloji eksikliğinden veya yaşlılıktan bahsederek kapasitenin batıda olduğu gibi kullanımı konusunda değişik hesaplar, değişik yedek tanımları, güvenli elektrik üretimi açısından bu gücün hangi zamana kadar yeterli olduğu konu sunda farklı zaman periyotları ortaya konulabilir. 2005 yılında yapılan çalışmalar neticesinde 2030 yılına kadar dünya enerji talebinin yüzde 60 büyüyeceği tahmin edilmiştir. Bakanlığımızda yapmış olduğumuz arz ve talep projeksiyonları çerçevesinde ise Türkiye'de 2030 değil, 2020'ye kadar talebin yüzde 200'ün üzerinde büyüyeceğini öngörüyoruz. Dünya talep konusunda yüzde 60 büyümeden dolayı ortaya çıkan ihtiyaçlarını gidermek için uğraşırken, bizim dünyadan dört katı fazla çalışarak 2020 yılında oluşacak talebi karşılama hususunda çalışmalarımızı hızlandırmamızgereği ortaya çıkıyor. Bu çerçevede baktığımızda T ürkiye'nin en azından elektrik üretim yatırımları konusunda mevcut politikalar ve mevcut mevzuat çerçevesinde artık neyin eksik olduğu konusunda çabucak karara varıp, bu eksikliğin gideril mesi ile yatırımlarının sürdürülmesini sağlaması gerekir" dedi. 2001 yılında yürürlüğe girmiş olan Elektrik Piyasası Kanunu'nda bundan böyle Türkiye'deki elektrik üretim kapasite yatırımlarını özel sektörün yapacağının ifade edilmesine rağmen, özel sektörün hala bir takım çekincelerle yatırım kararı almaktan imtina ettiği gibi bir intiba olduğuna işaret eden De mirbilek, kamu olarak özel sektöre her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi. Özel sektörün çekincelerini ortaya ko yarak ihtiyaç duyuluyor ise mevzuat düzenlemeleri noktasında kamuyu çalıştırması gerektiğini belirten Demirbilek, "Gerçekten bu talep projeksiyonuna, bu üretim kapasitesi ihtiyacına inanan özel sektörün çekincelerini de ortaya koyarak, ihtiyaç duyuluyor ise mevzuat düzenlemeleri konusunda bizi çalıştırması lazım" şeklinde konuştu. Hükümet ve Bakanlık olarak önceliklerinin yerli kaynaklara yönelmek olduğunu ifade eden Demirbilek, Türkiye'nin mevcut hidro ve linyit potansiyelinin yüzde 100'ünün kullanılmasını halinde üretimin 2013 yılından sonra talep artışı ve tüketimi karşılayamaz duruma geleceğini vurguladı. Demirbilek, şöyle devam etti: "2020 yılına gelindiğinde sadece elektrik enerjisi yönünden Tür kiye'nin 500 milyar kWh elektrik enerjisi tüketeceğini kabul ederek, linyit ve kömür potansiyelinden de maksimum 250-270 mil yar kWh elektrik üretebileceği göz önünde bulundurduğumuzda kömür ve hidra gibi yerli kaynaklardan üretebilecek maksimum elektrik ile tüketilen elektrik arasında nereden bakarsak bakalım 200 milyar kWh'lik bir fark ortaya çıkmaktadır. Bu 200 milyar kWh'lık elektriğin mecburen 60-70 milyar kWh'nı kurulu bulunan doğalgaz çevrim santrallarının kapasitelerini biraz daha arttı rarak sağlamak zorundakalacağız. Geriyekalan 1 30 milyarkW h'ı nereden elde edeceğiz? T ürkiye'nin buna bir karar vermesi lazım. Yenilenebilir enerjiyi önemsiyoruz. Bakanlık ve Hükümet olarak yenilenebilir enerji kaynaklarına önem verildiğini, bugüne kadar hiç olmayan bir YenilenebilirEnerji Kanunu çıkararak ortaya koyduk. Yenilenebilir enerjiden ülkenin talebi doğrultusunda ihtiyacımızı karşılamak üzere bir katkı bekliyoruz. Sayın Baka nımızın da dediği gibi, biz enerji çeşitliliğini beş ana unsur .,...;:----------------------- (� �=======�-EN_E_R_J_İ_&_K_o_JEN_ER_A_sv_oN_ou_N_vA_s_ı ._,_1A_Rr_2_oo_s+- "AB'ye Giriş Sürecinde Türkiye'de Kojenerasyon-Yeni Gelişmeler" � 33

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=