Enerji ve Çevre Dünyası 40. Sayı (Mart 2006) / Energy & Cogeneration World - Enerji & Kojenerasyon Dünyası

"Sanayi sektörünün AB normları düzeyine gelmesi için yaklaşık 18-19 milyar Avro'luk yatırım yapması gerekiyor. Bu rakamın yaklaşık 14 milyar Avro'luk bölümünü ise Entegre Kirliliği Önleme ve Kontrol Direktifi'ndeki şartların sağlanması ile ilgili yatırımlar oluşturuyor." zuatları AB direktifleri açısından değerlendirmeye alırsak, AB'nin çevre ile ilgili 561 tane direktifi bulunmaktadır. Bakanlık olarak ön ce mevzuatı hazırlıyoruz. Çünkü mevzuatı hazırlamadan uygulama ile ilgili kısma girmeniz mümkün değil. Mevzuatı hazırlarken önceli ğimiz; bu süreci ne kadar sürede tamamlayacağımız, ne zaman bu direktifleri uygulayacağımız gibi konuları bu konuda yatırım ve uygulama yapan birimlerle toplantılar yaparak, değerlendirerek hazırlamak ve yayınlamaktır. Genel olarak T ürkiye'deki çalışmalara mevzuat açısından baktığ ımızda mevzuatımızın yüzde 50'sini uyumlaştırdığımızı görüyoruz. Önümüzdeki 5 yıl gibi bir süreçte mevzuatımızın tamamını uyumlaştıracağımızı düşünüyoruz. Çevre yatırımlarının finansmanı hakkında bilgi verir misi niz? AB Fonları ile ne tür çevresel projeler desteklenebilir? AB hibeleri ile finanse edilmesi beklenen çevre yatırımlarının payı ne kadardır? Çevresel yatırımlara baktığımız zaman, Türkiye'nin AB normlarına gelmesi için yaklaşık 70 milyar Avro'luk çevresel yatırım yapması gerekiyor. Bunun yaklaşık 50 milyar Avro'luk bölümünü belediye ve yerel yönetimler tarafından yapılacak yatırımlar oluşturuyor. Belediye ve yerel yönetimleri ilgilendiren yatırımlar arasında atık suların arıtılması, içme suyunun sağlıklı olarak ulaştırılması, katı atıkların bertaraf edilmesi, mevcut sistemlerinin yenilenmesi gibi alanlar ön plana çıkmaktad ır. Burada çok cüzi de olsa hava kirliliği ve gürültü gibi diğer konularda önemli bir yatırımı oluşturmaktadır. Ancak resmi sektör, yerel yönetimler dediğimiz birimler açısından ön plana çıkan çevre yatırımlarını katı atık, atık su ve içme suyu yatırımları olmak üzere üç başlık altında toplayabiliriz. Özel sektörü ilgilendiren çevre yatırımlarına bakacak olursak, sa nayi sektörünün AB normları düzeyine gelmesi için yaklaşı k 18- 19 milyar Avro'luk yatırım yapması gerekiyor. Özel sektör tarafın dan yapılması gereken en büyük yatırım Entegre Kirliliği Önle me ve Kontrol Direktifi'ndeki şartların sağlanması ile ilgilidir. Yatırımların yaklaşık 14 milyar Avro'luk bölümü bu direktifin şartlarını sağlamayı öngörüyor. AB'nin yayınladığı Kimyasallar SÖYLEŞİ / INTERVIEW dediğimiz direktifle ilgili yatırımlar ise bu rakamın dışındadır. Bura da sanayi sektörümüzün özelikle kimyasallar direktifinden dolayı da ciddi yatırımlar yapması gerektiğini görüyoruz. Burada da amacımız, bu sektörden çıkan kirleticilerin bertaraf edilmesini sağla mak, su havzalarımızın, toprağımızın, denizimizin kirletilmesini ön lemek ve kontrol altına almaktır. Bu arada, AB'nin normlarını oluş turmak için mutlaka Bakanlık olarak ve bölgesel bazda izleme, kontrol, raporlama ve denetim gibi altyapı faaliyetimizi güçlendir memiz gerekiyor. Şu anda çok sağlıklı bir şekilde çalışan sanayi ile çok sağlıksız bir şekildeçalışan sanayi arasında çevresel açıdan ciddi bir rekabet var. Bu rekabetin de minimize edilmesi için denet leyici, izleyici ve kontrol edici kurum olan Çevre ve Orman Bakanlı ğı'nın da bu asli görevini yerine getirmesini istiyoruz. Bu konuda da hem mevzuat hem de yönetmelikler açısından çalışmalarımız devam ediyor. Çevre Kanunu yürürlüğe girdiği zaman Bakanlığın kapasitesi de ona göre güçlendirilmiş olacak. Çevre ve Orman Bakanlığı'nın kapasitesinin geliştirilmesini sadece biz istemiyoruz. AB de Bakanlığın kapasitesinin geliştirilmesi gerektiğini söylüyor. AB Çevre Mevzuatına uyum çalışmaları kapsamında yürü tülen çalışmalar hangi aşamadadır? Şu ana kadar yaptığımız çalışmaları genel olarak mevzuat hazırla mak, havzalarımızı korumak, denetlemek ve izlemek ve T ürkiye'nin ne kadar yatırıma ihtiyacı olduğunu belirlemek şeklinde özetleyebiliriz. Yaptığımız çalışmalar çerçevesinde gerekli olan yatırımlar belirlendi. Mevzuat çalışmalarımız ise devam ediyor, daha da de vam edecek. Bir diğer üçüncü adımı da yatırımlar oluşturuyor. Yatırım konusu ne olacak, nasıl yatırımlar yapılacak? Biz ülke olarak özellikle yerel yönetimlerden atıksu, katı atık ve içmesuyu sorunla rını çözme ile ilgili bir dizi proje hazırlıyoruz. Çevresel yatırımlar için AB'den ortalama 15-20 milyar Avro'lukbirfonun sağlanacağını ümit ediyoruz. Bu konuda kesin bir rakam söylemek doğru değil. Ama bu bir yaklaşımdır. Bu yatırımları tamamlayacağız. Hangi sektörde ne zaman, ne tip yatırımlar yapacağımızı önümüzdeki günlerde açıklayacağımız Ulusal Strateji Planı ile ortaya koyaca ğız. Bu yatırımların yapılması için kendi öz kaynaklarımız ve diğer kaynakların neler olacağını da açıklayacağız. Burada, artık bütün belediyelerin işletme ve yapım bakımından kapasitelerini güçlendirmek yanında özel sektörün bu yatırımlara yönelmelerini, sadece yatırım yapmalarını değil bu sektörde işlet mecilik de yapmalarının önünü açmak istiyoruz. Peki, bu yatırımlar yapılırken gerekli olan finansman nere den temin edilecek? Söz konusu yatırımlar için birinci olarak Avrupa Birliği'nden, i kinci olarak özellikle iç fonlardan, üçüncü ve en önemli kaynak ise "kirle ten öder" prensibinden hareket ederek kirliliğe neden olan kişi veya kurumlardanbedeli alınarakfinansmanteminetmeyi planlıyo ruz. Şu anda toplam 90 milyar Avro'luk yatırı mın 50 milyar Avro'luk kısmını konuşuyoruz. Demek ki üçlü bir ayak var; Avrupa Birliği, iç fonlar ve tüketiciden, yani kirliliğe neden olanlardan temin edilerek bu tesislerin özel sektör marifetiyle Yap-İşlet (Yİ) mo deliyle kurulup, çalıştırılması şeklinde bir yapı düşünüyoruz. Bu konuları AB'deki uzmanlarla da tartışıyoruz. Önümüzdeki dö nemde yaklaşık 20 yılda bu projelerin tamamlanmasını ve bu sü- .ı� ENERJİ & KOJENERASYON DUNYASI . MART 2006 "AB'ye Giriş Sürecinde Türkiye'de Kojenerasyon-Yeni Gelişmeler" � -=========--�=:::...::....:.:.::=::.:::::�-= ::...:...:::::.:..:. .=::.J-- 3-7

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=