Enerji ve Çevre Dünyası 42. Sayı (Mayıs-Haziran 2006) / Energy & Cogeneration World - Enerji & Kojenerasyon Dünyası

......J GÜNCEL / AGENDA / tesislerinin kurulu güçleri 2005 yılı sonunda 6300MW mertebesine ulaşarak, Türkiye'nin yıllık toplam elektrik enerjisi üretiminin % 17, 8' ini sağlayacak bir düzeye gelmiştir. Liberal bir elektrik piyasası oluşturma yönünde önemli mesafelerin kat edildiği ülkemizde, otoprodüktör uygulamaları yeni piyasa modeli ile uyum içinde, piyasanın işlerlik kazanmasına öncülük etmektedir. 2005 yılında Elektrik piyasasında yaşanan gelişmeleri bazı rakamlar ile incelediğimiz takdirde, serbest elektrik piyasasında bir miktar büyüme yaşanmıştır. 2004 yılında 149.982 GWh olan elektrik üretim miktarı, 2005 yılında % 8 artış göstererek 161.983 GWh olmuştur. 2004 yılında 18.119 GWh üretim Otoprodüktörler ve Serbest Üretim Şir ketleri tarafından gerçekleştirilmiş iken, 2005 yılında 27.837 GWh üretim gerçekleşmiştir. Otoprodüktör ve Serbest Üretim Şirketlerinin bu üretimi 2005 yılı Türkiye elektrik üretiminin % 17,8'ine denk gelmektedir. Oto prodüktör ve Serbest Üretim şirketlerinin 2004 yılında Piyasa Mali Uzlaştırma kayıtlarına göre enterkonnekte şe bekeye vermiş olduğu 9.626 GWh enerji, 2005 yılında %10,39 artarak 10,626 GWh olmuştur. 2005 yılında 28 milyar kWh'lık kojenerasyon elektriği üretmekle, atmosfere 12 milyon ton daha az CO2 salın mış; 4,5 milyar m' doğalgaz tasarrufu yapılmıştır. Görüldüğü üzere, tesislerdeki enerji kapasitelerini en verimli bir şekilde değerlendiren ve bu özelliği ile değişik sektörlerde yapılan yatırımların fizibilitelerinin bir parçası olarak ya tırımların ekonomikliğini artıran kojenerasyon uygulamaları, makro bakımdan enerji verimliliğine azımsanmayacak bir katkı sağlamaktadır. Bu nedenle kojenarasyon uygulamalarının yaygınlaşmasında ülke ekonomisi bakımdan da büyük yarar sağlanmaktadır. Ülkemizde kojenerasyon potansiyelinin tam olarak değerlendirilebilmesi için ko jenerasyon uygulamalarının desteklenmesi ve teşvik edilmesi önem arz etmektedir. Takdir edeceğiniz üzere, dünya enerji piyasalarında, enerji verimliliği ve arz güvenirli liğinin oldukça önem kazanması ile birlikte, teknik ve eko nomik açıdan uygulanılabilirliği yüksek, temiz ve verimli enerji teknolojilerin kullanımının yaygınlaştırılması gün demdedir. Bu teknolojilerin en önemlilerinden biri de koje nerasyon (birleşik ısı-güç üretimi) teknolojisidir. Bölge sel enerji üretim teknolojilerinden olan kojenerasyon tesislerinin daha yaygın olarak kullanılması, tüketildiği yerde üretim sağlandığı için kayıp-kaçak elektrik oranının minimuma indirgenmesi anlamına da gelmektedir. AB'de enerji talebinin artması, buna karşılık dünya fosil enerji kaynakları rezervlerinin giderek tükenmesi ve çevrenin korunması sorunu, Avrupa Komisyonu'nun 2005 yılında enerji konusunda yeni öncelikler belirlemesine yol açmıştır. Söz konusu öncelikler, enerji verimliliğinin arttırılması, enerji iç piyasasının düzenli işleyişinin sağlanması, yenilenebilir enerji kaynaklarının kul lanımının arttırılması, Avrupa'nın enerji kaynaklarının arz güvenliğinin sağlanması ve bu kapsamda gelişmekte olan ülkelerle işbirliğinin arttırılması ve enerji-çevre-araş tırma politikaları arasındaki koordinasyonun güçlendiril mesidir. Komisyon, enerji verimliliğinin arttırılmasını en önemli öncelik olarak tanımlamıştır. Taraf Ülkeler, Protokolün gerekliliklerini yerine getirmek ve emisyonların azaltılmasıyla ilgili kesin çözümlere ulaşmak için çalışmalarını hızlandırmışlardır. 24 Mayıs 2004 tarihinde "İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi"ne taraf olarak, Kyoto Protokolü taahhüdünü paylaşma aşamasına gelmiş olan Türkiye, Avrupa Birliği Giriş Müzakereleri'ne 3 Aralık 2005 tarihinde başladığına göre, AB Uyum Kriterleri içine sadece enerji verimliliğini arttırma kriterleri değil, "Hava Kirliliği Sorum luluğunu Paylaşma" kavramı da dahil edilecektir. Bu taahhüdün yerine getirilmesine en büyük katkı, enerjiyi en yüksek verimle üreten ve sera gazı emisyonlarının azaltılmasında azımsanmayacak bir katkı sağlayan Kojenerasyon (Birleşik lsı-Güç Üretimi) uygulamalarının yaygınlaştırılmasının ulusal enerji politikaları içinde yer alması ve gerekli yasal düzenlemeler ile ilgili çalış maların bir an önce başlatılması ile sağlanacaktır. Uzun dönemde, AB'nin Kyoto Protokolü taahhütleri doğrul tusunda iki temel husus üzerine kanalize olması gerekli görülmektedir: daha iyi kontrol edilmesi gereken enerji talebi ve daha az sera gazı emisyonu salınımı sağlayan enerji üretim yöntemlerinin yaygınlaştırılması. Söz konusu hususlar 2000 yılından itibaren geliştirilen enerji politikasının başlıca iki alanını teşkil etmişlerdir; çevrenin korunması ve yenilenebilir enerji kaynakları. Bu perspektifte, kojenerasyon, enerji verimliliğinin arttırılma sına yönelik önemli bir potansiyel sunmaktadır. Günümüze kadar, AB'nin tükettiği elektriğin sadece %1 3'ü kojenerasyon teknolojisi kullanılarak üretilmiştir. Enerji verimliliğini arttırma potansiyeli ve çevreye daha az zarar vermesi nedeniyle koje nerasyon bir çok AB üyesi ülke için öncelik teşkil etmektedir. Enerji tasarrufunun arttırılması ve Kyoto hedeflerine ulaşılması hedefleri kapsamında, Üye Ülkelerde Şubat 2004 yılında koje nerasyon kullanımını destekleyen bir Kojenerasyon Direktifi (2004/80/EC) kabul edilmiştir. Direktifin amacı, Enerji İç Pazarı'nda kullanılabilir ısı talebi ve birincil enerji tasarruflarına dayalı ısı ve gücün yüksek verimlilik kojenerasyonunun teşviki ve gelişimi için bir çerçevenin oluş turulması yoluyla enerji verimliliğinin artırılması ve arz güvenliğinin geliştirilmesi olarak belirtilmektedir. Direktif kapsamında koENERJi & KOJENERASYON DÜNYASI •MAYIS · HAZiRAN 2006 � -=2-4 ::+::.:..:..: ::.::.:...:...:.:.:.:: :=:..:::.:..::.:....::=-::.:::..:::::..::: .....:::..::::.:..::.:..: :.:._ =======-- 'W "AB'ye Giriş Sürecinde Türkiye'de Kojenerasyon-Yeni Gelişmeler"

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=