52 ��RTICLE nan 346 adet proje ile 199 yerleşim yeri, 23.000 ha arazinin korunmasısağlanacaktır. Bunların arasında ileride sedimentin sorun olacağı tahmin edilen 32 barajda da erozyon ve rüsubat kontrolüne yönelik etütler yapılmıştır. Bunlardan Kemer Barajı (Aydın), Kürtün Barajı (Gümüşhane), Nilüfer Barajı (Bursa), Kartalkaya Barajı (K. Maraş), Ayvalı Barajı(K. Maraş), Atikhisar Barajı (Çanakkale), Çamlıgöze Barajı (Sivas) olmak üzere toplam 7 adet barajda mecra erozyonuna yönelik uygulama çalışmaları bütçe imkanları dahilinde devam etmektedir. Buna ek olarak yukarıda belirtilen erozyon ve rüsubat kontrolü faaliyetlerinin yanı sıra kuruluşundan bu yana barajların rüsubatla dolmasını önlemek, daha uzun süre hizmet etmesini sağlamak için yaptığı çalışmalar çerçevesinde mülkiyeti DSİ'ye ait, izin veya irtifak hakkı alınan sahalardan 50.000 ha alanda ağaçlandırma çalışması gerçekleştirmiş, bu çalışmalarda 150 milyon adet fidan dikilmiştir. Ayrıca, 2003 yılında baraj havzalarının ağaçlandırılarak ömürlerini uzatmak, erozyonun kontrolü, yeşil alanların çoğaltılması, su ve bitki arasındaki dengeyi kurmakgeliştirmek gayesiyle Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü ile Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü arasında işbirliği protokolü imzalanmıştır. Bu kap samda Türkiye genelinde 20.000 ha alanda ağaçlandırma ve erozyon kontrolü çalışması ve 60 milyon adet fidan dikimi hedef lenmiş ve 2005 yılı sonu itibariyle yaklaşık 6.000 ha alan ağaçlandırılmış, hedefe ulaşmak için çalışmalar sürdürülmektedir. Böy lelikle su ve toprak kaynaklarının korunması yanında erozyon kontrolü ile gelecek nesillere daha yeşil bir ülke bırakılacaktır. DSİ'nin gerçekleştirdiği ve hedeflediği ağaçlandırma çalışmaları iklim değişikliği ile mücadelede kümülatif toplamda büyük ağaç lık yutak alanların oluşmasını sağlayacağı için büyük etkisi olacaktır. Arazi Toplulaştırması, Tarımsal Alanlarda Yapılan Hukuki ve Teknik Çalışmalar ve Arazi Toplulaştırılmasından Beklenen Faydalar Tarımsal üretimin artırılması, modern tarım işletmeciliği uygulan ması, sulama projelerinden beklenen faydanın sağlanması gayesiyle; toprak koruma ve tarımsal sulama tekniğinin zorunlu kıldığı durumlarda bir kişiye veya çiftçi ailesine ait arazi parçalarının olanaklar ölçüsünde az sayıda veya tek parça olarak şekilde birleştirilmesi, şekillendirilmesi ve maksada uygun olarak yeniden düzenlenmesine "Arazi Toplulaştırması" veya "Arazi Düzen lemesi" adı verilmektedir Toprak ve insan ilişkilerinde oluşan dengesizliğin yanı sıra ülkemizde işletmelerde verimliliği büyük ölçüde düşüren arazi parçalanmasının sebeplerini şöylece sıralayabiliriz; Miras ve intikal yoluyla parçalanma, hisseli ve bölü nerek yapılan satışlarla parçalanma, sermaye ve işgücü yetersizliğinden dolayı yapılan kiracılık ve ortakçılık yoluyla parçalanma, muhtelif maksatlarla yapılan kamulaştırmalar yoluyla parçalanma, tarım kesimindeki yüksek nüfus yoğunluğu baskısı, Mera ve yaylak parçalanmaları, coğrafik ve topoğrafik konumdan dolayı oluşan parçalanmalar. Nüfusun hızla artması ve bunları beslemeyi gerektiren zorunlu luklar, tarımsal üretimi de buna paralel şekilde artırma ihtiyacını ENERJi DÜNYASI TEMMUZ-ACUSTOS 2006 doğurmuştur. Toprak kaynakları sınırlı olduğundan istenilen dü zeyde ihtiyaç duyulan tarımsal üretim artışı; ancak birim alandan sağlanan verimin artırılmasının temini ile mümkündür. Birim alandan sağlanan verimin artırılması; sulama, teknoloji seviyesi, üretimde kullanılan tohum, gübre, ilaç, sulama v.b. girdilerin miktarı ve kalitesinin yanı sıra,tarımsal bünye ile yakından ilgilidir. Tarımsal bünyedeki yapısal bozukluklar verimi azaltıcı tesirlerde bulunduğu gibi, verimi artırıcı tedbirlerin alınmasını da engellemektedir. Bu sebeple tarımsal bünyenin ıslah edilmesi hususu ön plana çıkmaktadır. Tarımsal bünyenin ıslahı ile alınabilecek tedbirler; mülkiyet ve tasarruf rejiminin ıslahı, arazi ıslahı, toprak muhafaza tedbirlerinin alınması, drenaj ve sulama çalışmalarıdır. Toplulaştırmanın tarımsal bünye üzerine sağladığı faydalar aşa ğıda verilmiştir. O Nüfus artışı, miras, alım-satım, kiracılık, ortakçılık gibi neden lerle ortaya çıkan arazi parçalılığı ve dağınıklılığını ortadan kaldırarak işletmeleri rasyonel büyüklüğe getirmektedir. O Çok parçalı oluşun ortaya çıkardığı tarla sınırı, yol ve su arklarından doğan arazi kayıplarını azaltmaktadır. O Küçük parsellerde, ekim esnasında tarla sınırına fazla yaklaşılmama yüzünden doğacak ürün kayıplarını azaltmaktadır. O Toplulaştırmadan sonra, parseller daha büyük ve şekilleri daha düzgün olacağından, makineli tarım daha kolay yapıl makta ve giderlerde önemli oranda azalmalar olmaktadır. O Küçük parseller bir araya getirileceği için, işletme merkezi ile parseller arasındaki uzaklık azalmakta ve buna bağlı olarak ulaşım giderleri azaldığından, zaman, işçilik ve yakıttan tasarruf sağlanmaktadır. O Parsel sayısı azaldığı, şekilleri düzeldiği ve büyüklükleri arttığı için tohum, gübre, ilaç gibi tarımsal girdiler, daha optimal bir düzeyde kullanılmaktadır. O Sulama projelerinin uygulanmasında, eski dağınık ve şekilsiz parsellerin sınırlarına bağlı kalma zorunluluğu olmayacağın dan, yatırım giderlerinden tasarruf sağlanmaktadır. O Her parselin yola ve kanala sınırı olacağından sulama ve ulaşım randımanı artmaktadır. O Parsellerde müştereklikten doğan huzursuzluklar giderilmek tedir. O Köy sınırları sabit noktalara dayandırılarak, köyler arasındaki sınır ihtilafları ortadan kalkmaktadır. O Varsa dağınık ve müşterek haldeki Hazine arazisi birleştirile- rek dağıtıma hazır hale getirilmektedir. Ülkemizde arazi toplulaştırma çalışmalarına ilk olarak 1961 yılında Konya ili Çumra ilçesi Karkın Köyü'nde başlanmış olup, 1962 yılına kadar çalışmalar sürdürülmüştür. Toplulaştırmanın teknik ve hukuki yönden arz ettiği özellikler nedeniyle yeterli mevzuatın ve yetişmiş teknik elemanların bulunamayışı gibi faktörler sonucunda çalışmalara bir süre ara verilmiş ve bilahare çalışmalara yeniden başlanmış, DPT ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAO)'nın Antalya Bölgesi'nde müştereken yürüttükleri proje kapsamında "Arazi Toplulaştırma" çalışmaları ya pılmıştır. Ülkemizde, Mülga Topraksu Teşkilatı ile Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Teşkilatı tarafından 1961-1999 yılları arasında uygulanan 392 adet proje ile toplam 295.695 hektarlık bir alanda
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=