Enerji ve Çevre Dünyası 44. Sayı (Eylül 2006)

1 4 HABERLER / NEWS Nükleer Santraller 2012 Yılından Sonra Devreye Girecek Haber: Şerife Yılmaz Türkiye'nin gündeminde olan nükleer santralların 2012 yılından sonra devreye alınması öngörülüyor. İzmir Milletvekili Hakkı Köylü'nün soru önergesini cevaplandıran Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. M. Hilmi Güler, Türkiye'nin kurmayı planladığı nükleer santralların 2012 yılından sonra devreye gireceğini bildirdi. Bakan Güler, Türkiye'deki nükleer santral alanlarının belirlenmesi için 2004 yılında bir ön çalışma başlatıldığını, santral yerlerinin belirlenmesinde uygulanan kriterlerin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın tavsiye ettiği ve çok gelişmiş ülkenin uyguladığı kriterlerin Türkiye şartlarına uyarlanması ile tespit edildiğini belirtti. Her bir potansiyel sahanın ekonomik, mühendislik, çevre ve sosyoloji olmak üzere 4 ana kategori içinde incelenen 43 ayrı kritere göre değerlendirildiğini ifade eden Bakan Güler, bu değerlendirmeler çerçevesinde Trakya ve Karadeniz Bölgeleri'nde ve İç Anadolu'da Sakarya Nehri ve Göksu Nehri çevresindeki çeşitli yerlerin incelendiğini, farklı ağırlıklara sahip kriterlerden depremsellik-fay hatları, soğutma suyu, zemin yapısı ve meteorolojinin özellikle göz önünde bulundurulduğuna dikkat çekti. Yapılan çalışmalar sonucu Sinop sahasının en uygun yer olarak öne çıktığını belirten Bakan Güler, "ABD'nin 104 nükleer reaktörünün tüm atıklarının depolanması için tasarlanan Yuca Dağı projesinin maliyetinin 1983-2119 arasında 57 milyar dolar olması beklenmektedir. Bu, yıllık ortalama 400 milyon dolara karşılık gelmektedir. ABD'nin 2003 yılı için nükleer enerji kullanarak ürettiği elektrik enerjisi 845 milyar kWh'tır. Bu durumda elektrik enerjisi üzerindeki atık maliyeti 0.047 cent/kWh olacaktır. ABD'de nükleer elektrik maliyetinin kWh başına yaklaşık 3 cent civarında işletme maliyetinin elektrik üretim maliyetinin yaklaşık onbinde 5'i civarında olduğu düşünülebilir" dedi. Bakan Güler, reaktörden çıkan radyoaktif atıklarla ilgili de bilgi verdi. Kullanılmış nükleer yakıtların hem radyasyon seviyesinin ENERJi DÜNYASI EYLÜL 2006 yüksek olmasından hem de soğutmayı gerektirecek ölçüde ısı üretmelerinden dolayı reaktörden alındıktan sonra derin su havzalarında uzun bir müddet bekletildiklerini anlatan Bakan Güler, "On yıl sonunda kullanılmış yakıtlar·% 99 oranında radyoaktivitelerini kaybederler. Geriye yakıt içerisinde uzun ömürlü radyoaktif maddeler kalır. Bu yakıtlar da havuzlarda veya kuru depolama tesislerinde bakımları yapıldığı sürece güvenli bir şekilde kalabilirler. Atık konusu teknolojik olarak dünya için çözümlenmiş bir konu olarak değerlendirilmektedir ve Türkiye de diğer gelişmiş ülkelerin izlediği yolu uygulayacaktır. Reaktörden çıkan atıklar 1 O yıl civarında reaktör sahasında depolanmakta, buradan ara depolama sahalarına aktarılmaktadır. Normal şartlar altında ülkemizin kendi atıklarını son depolama tesislerine göndermeye başlaması 25-50 yılı bulacaktır. Nükleer enerji kullanan ülkelerin bundan çok daha önce atık tesislerini devreye almaları beklenmelidir" dedi. Nuc/ear Power to become Operational after 2012 The Nuclear Power P/ants in Turkey's agenda are predicted to become operational after the year 2012. Minister of Energy and Natura/ Resources Dr. M. Hilmi Güler, answering the query motion by Rep. Hakkı Köylü İzmir Deputy stated that the nuclear plants Turkey is planning to construct will be operational afte" the year 2012. Güler a/so stated that preliminary work has started in 2004 to determine /ocations of nuclear plants and that the criteria applied to determine the location of the plants were in fact the criteria recommended by the lnternational Atomic Energy Agency and were established by adapting the criteria applied by many developed nations to Turkey's conditions. Minister Güler stated that each potentia/ field is examined according to 43 separate criteria in 4 main categories, namely economic, englneering, envlronment and iology, and in accordance with thls ment, various places in Trakya, /ack Sea and Central Anatolia eglons, around the Sakarya and Rivers are being examined, and that of the criteria wlth different ts, particularly seismic activities ault lines, cooling water, ground structure and meteoro/ogy are articularly taken into attention. ·ster Güler stated that following the s dles, the Sinop field appears as the most appropriate place.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=