58 Tacl■OLOGIE8 sonucunda 2007-2007 yılı terminal hurdası miktarında %75, kablo ye almak zorundadır. İşletmeye alma süreleri, iş termin planının hurdasında %67, konnektör hurdasında %30 oranında azalma plan- bakanlığa sunulmasından itibaren; organize sanayi bölgelelanmaktadır. Firmalar, çevre kirliliği ve atıkların azaltılmasını sağ- riyle bunların dışında kalan endüstri tesislerinde ve atık su lamış, enerji ve diğer kaynakların tüketiminde azalma sağlayacak üreten her türlü tesiste 2 yıldır. Belediyeler, organize sanayi bölgealanları tespit etmiştir. Kaynakların etkin kullanımı ile de ekono- leri, diğer sanayi kuruluşlar ile yerleşim yerleri bu hükümden yararmik kazanç elde etmeyi hedeflemektedirler. ISO 14000 Çevre Yöne- !anmak için, bu kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay içinde batim Sistemi ile dünya, "Sürdürülebilir Kalkınma" yolunda ilerle- kanlığa başvurmak zorundadır. mekte ve kirliliği kaynağında önleyerek, üretim faaliyetleri sırasında meydana gelen etkileri minimum seviyelere indirmeyi hedefle- Kanunun 8'inci maddesi ile, atık su altyapı sistemlerinin ve mektedir. Bu yolla temiz teknolojilerin geliştirilmesine de çaba katı atık bertaraf tesisleri kurma yükümlülüğü verilen kamu sarf edilmektedir. Çevre yönetim sisteminin diğer standartlaşmış ve özel sektör kurumlarını cezalar beklemektedir. Organize sistemlerden en önemli farkı da sürekli gelişimin vurgulanmasıdır. sanayi bölgelerinde 100 bin YTL olan ceza bedeli, bunların dıTekstil Sektöründe Atık Yönetimi (""ozer YÖRÜK ATATEKS Tekstil Genel Müdürü "Çevrenin çok sığ bir biçimde ele alındığı, sürdürülebilir kalkınma kavramına henüz değinilmeyen ülkemizde, çevre kirliliği dendiğinde ilk akla gelen Tekstil Sektörü o/maktadır. Halbuki çevreyi kirleten tek unsur sanayi olmadığı gibi, çevresel kirliliğin azaltılması ve önlenmesi için sanayici, kamu kurumları ve yerel yönetimler birlikte çalışacaktır. " Uzun bir süre Komisyon'da bekleyen Çevre Kanunu, Tuzla'da bulunan varillerin gündeme oturmasıyla, tarafların görüşlerini dile getirmesine fırsat olmadan 26 Nisan 2006'da TBMM'de kabul edilerek yasalaşmıştır. 5491 Sayılı Yeni Çevre Kanununun yürürlüğe girmesiyle pek çok tartışma başlamıştır. Çevrenin çok sığ bir biçimde ele alındığı, sürdürülebilir kalkınma kavramına şında kalan endüstri tesislerine ve atık su üreten her türlü tesise 60 bin YTL idari para cezası olarak belirlenmiştir. Yasanın 8. Maddesi, "Atık su toplama havzasının birden fazla belediye veya kurumun yetki sahasında olması halinde; atik su anıma tesisini işleten kurum, atık su ile ilgili yatırım ve harcama giderlerini kirletenlerden kirlilik yükü ve atik su miktarı nispetinde tahsil eder" demektedir. Halbuki işletmeler bağlı bulundukları belediyelere atık su bedelini ödeselerdi daha basit bir iş akışı oluşabilirdi. Yine Madde 8'de "Atık su altyapı sistemlerini kullanan ve /veya kullanacaklar, bağlantı sistemlerinin olup olmadığına bakılmaksızın, antma sistemlerinden sorumlu yönetimlerin yapacağı her türlü yatırım, işletme, bakım, onarım, ıslah ve temizleme harcamalarının tamamına kirlilik yükü ve atık su miktarı oranında katılmak zorundadırlar. Bu hizmetlerden yararlananlardan, belediye meclisince ve bu maddede sorumluluk verilen diğer idarelerce belirlenecek tarifeye göre atik su toplama, anıma ve bertaraf ücreti alınır. Bu fıkra uyarınca tahsil edilen ücretler, atik su ile ilgili hizmetler dışında kullanılamaz" denmektedir. Halihazırda Belediyeye, Çevre Temizlik Vergisi ödemekte olan işletmeler açısından bu yeni ve belirsiz maliyetler anlamına gelmektedir. henüz değinilmeyen ülkemizde, çevre kirliliği dendiğinde ilk akla O Çevre görevlisi istihdamı ve çevre gönüllüsü: gelen Tekstil Sektörü olmaktadır. Halbuki çevreyi kirleten tek unsur "Faaliyetleri sonucu çevre kirliliğine neden olacak veya çevreye sanayi olmadığı gibi, çevresel kirliliğin azaltılması ve.önlenmesi zarar verecek kurum, kuruluş ve işletmeler çevre yönetim birimi için sanayici, kamu kurumları ve yerel yönetimler birlikte çalışa- kurmak, çevre görevlisi istihdam etmek veya Bakanlıkça yetkicaktır. Toplumsal bilinçlenme ve çevre bilincini oluşturacak bir eği- lendirilmiş kurum ve kuruluşlardan bu amaçla hizmet satın tim anlayışına hiç yer verilmeyen bu yasayla da cezalar arka arka- almakla yükümlüdürler. Bu konuyla ilgili usul ve esaslar bakanya sıralanmaktadır. Her ne kadar yasanın uygulanması aşama- lıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir (Ek Madde 2)." Henüz sında 2 senelik bir geçiş süresi öngörülmesi eleştirilmiş de olsa, kriterleri belirlenmiş bu madde de işletmeler açısından önemlidir. ceza odaklı bu yasanın yürürlüğe girmesiyle sadece sanayi tarafının değil kamu tarafının da hazırlık için bir geçiş dönemine sahip olması eğer iyi kullanılırsa önemli bir gelişmedir. Atık su tesisi kurmayan işletmelere verilecek cezalar: a e ve eçıcı a e , mektedir: "Atık su arıtma ve evsel nitelikli katı atık bertaraf tesisini kurmamış belediyeler ile, halihazırda faaliyette olup, atık su arıtma tesisini kurmamış organize sanayi bölgeleri, diğer sanayi kuruluşiar ile yerleşim birimleri, bu tesislerin kurulmasına ilişkin iş termin planlarını, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde bakanlığa sunmak ve aşağıda belirtilen sürelerde işletmeENERJi DÜNYASI EYLÜL 2006 Yasada ilaveten tam olarak ne iş yaptığı ve hangi vasıfta olduğu belli olmayan ve çıkarılacak yönetmelikle net şekilde belirlenmesi ümit edilen 'çevre gönüllüsü' kavramı ortaya çıkmıştır ki, bu da son derece suistimale açık bir girişimdir (Ek Madde 3). O Çevre katkı payı: Çevre kirliliğinin önlenmesine ve yatırımların desteklenmesi amacıyla 35 milyon cep abone'sinden her ay 1 YTL vergi kesilmesine ilişkin hüküm yoğun itirazlarla çıkarılmış, yerine ithaline izin verilen kontrole tabi yakıt ve atıkların CiF bedelinin yüzde l'i ile hurdaların CiF bedelinin binde 5'i oranında katkı payı alınma-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=