gelen ilk soru bunların nasıl taşındığı oluyor. Nükleer santrali oluşturan devasa ağırsanayi ürünleri, üretildikleri ülkelerden ancak gemi ile taşınıyor. Nehir ulaşımı olan ülkeler iç kesimlerde nükleer enerji santrali kurabiliyor. Ancak, Türkiye' de nehir ulaşımı olmaması nedeniyle kurulacak santralların sadece deniz kıyısı olan yerlerde olması gerekiyor. Bu gezi ve diğer geziler sayesinde katılımcılar, nükleer enerji üretiminin yapıldığı nükleer santralların inşası ve işletilmesi gibi, Türkiye'de pek çok kişinin yabancısı olduğu birçok konuyu, bu alanda oldukça kısa bir zamanda büyük bir gelişme göstermiş olan Güney Kore'de bizzat tanıma fırsatını bulmuş oldu. Yekkililer nükleer santraller konu olduğunda en fazla tepkinin atıkların yok edilmesi konusunda ortaya konduğunu belirtiler. Reaktörden çıkan kullanılmış yakıtların, ilk etapta kullanılmış yakıt havuzlarında depolanarak radyoaktif etkinlik seviyesinin belirli seviyelere düşmesi bekleniyor. Nükleer atıkların çevreye zarar verilmeden bertarafının mümkün olduğunu söyleyen Koreli yetkililer atık da balık yetiştirdiklerini ve bunları daha sonra okyanusa bıraktıklarını da vurguladılar. Bir Nükleer enerji santralinin inşası ortalama 5 yılı buluyor. Birim maliyeti yaklaşık 5 milyar dolara mal olan santral, kendini I O yılda amorti ediyor. İlk yıllarda üretilen I kWh elektriğin maliyeti 3,5-4 cent civarında. Çernobil'den dolayı nükleer enerjiden vazgeçmeyi, trafik kazası yüzünden arabaya binmemeye benzeten Koreli uzmanlar, nükleerenerjiyiçevreci ve temiz enerji olarak tarif ediyor. Koreli yetkililer, 'her ne kadar karşıt bir grup varsa da, alınan tedbirler sayesinde reaktörlerimizin civarını evinizden yüzlerce kat daha sağlıklı hale getirdik' diyorlar. Nükleer santrallara sadece 51 O km uzaklıktaki yerleşim alanlarının, plajların bulunduğu dikkati çekiyor. Tesis yakınındaki balıkçı kasabalarının ortasında, bölgedeki radyasyon seviyelerini ölçen aletlere rastlanıyor. Nükleer santral içerisinde alınan radyasyon miktarının evlerimizde kullandığımız elektronik eşyalardan (TY, Mikrodalga fırını, vb...) aldığımız radyasyondan 400 kat az olduğu, bizlereverilen ilginç bilgilerarasındaydı. Güney Kore'deki ziyaretler sırasında gezilen nükleer santrallardan, 4 üniteli 2. 779 MW kurulu güce sahip Wolsong santralları sahası, ilginç bir eyleme sahne oldu. Bölge halkını temsilen santral sahasına alınmış olan küçük bir gösterici grup KHNP Firması'nın bazı birimlerini bu bölgeden başka yere taşıma kararını protesto ettiler. Bu gezi sırasında Türk Heyetine, nükleer santrallarda ve tesislerde, fotoğrafçekme izni verilmedi. Bu gezi sırasında, 1 9501 953 yılları arasında Birleşmiş Milletler gücüne katılan ve burada şehit düşen Türk askerlerinin diğer ülkelerden gelip burada hayatlarını kaybeden askerler ile birlikte yattığı Pusan kentindeki Anıt Mezar da ziyaret edildi. Anıt Mezar Kıssadan Hisse l 954'de kişi başına düşen gayri safi milli hasılası 70 Amerikan doları olan Güney Kore bu rakamı 2003'te 1 0.885 dolara çıkartmış, gelişim çıtasını bu kadar kısa sürede yükseltebilmiş ender örnek ülkeler arasında. (Türkiye GSMH 245 USD, 1954-3374 USD, 2003). 1970' !erin başında nükleer teknolojiye hakim olmaya karar veren G. Kore bugün dünyanın I O. büyük ekonomisi durumunda geldi. Bu açıdan, ülkemiz için de çıkarılacak dersler olduğu açık. Türkiye'nin nükleer santral konusundaki en büyük sorununun, nükleerteknolojielde etmeye yönelik planlama yapmak ve uygulamak yerine, nükleerteknoloji sahibi bir ülkeden, yabancı inşaat şirketlerinin konsorsiyum ile anahtar teslimi yöntemiyle santral almayı öngörmesinden kaynaklandığı da gezi sonrası yapılan toplantıda dile getirildi. 411 11Nudear fnergy for Sustainable Development" South Korea, which has an important place in our recent history, hosted the visit of nuc/ear plant examination visit, organised by TASAM, Turco-Asian Strategic Researches Centre. This visit to Southern Korean nuc/ear energy plants and industrial establishments, which was the sixth stage of the "Nuc/ear Energy for Sustainab/e Development" project in Turkey, launched to identify the requirement for nuc/ear energy generation, and to introduce new approaches, took place between December 19 and 24, 2006. The Turkish delegation, chaired by Associate Professor Sami Demirbilek, the Undersecretary for the Ministry of Energy and Natura/ Resources, consisted of 43 people, and inc/uded TASAM representatives, academicians from various universities, some Turkish specialists who have retired from IAEA (lnternational Atom Energy Agency), and representatives of the press. � ENERJi DÜNYASI OCAK 2007 1 "EnerjideSürdüıiilebiliMikveKüreselleşme:Venmlilik,Emisyonlar,YeniPiyasaOluşumlan" � ---= =========---------- +2c-,,1
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=