Enerji ve Çevre Dünyası 51. Sayı (Mayıs 2007)

sında teminat istemeyi planlaması, bizim de olumlu karşıladığımız bir karar olacaktır. Bu durum; piyasayı "çantacılar"dan temizleyerek ciddi yatırımcılara yol açacaktır. Piyasa yapısına bakacak olursak; bu kadar çok RES başvurusu olmasına rağmen, projelerdeki gerçekleşme oranı çok düşüktür. Bunun sebepleri çok çeşitlidir. Özellikle Rüzgar Ölçüm Tebliği'nin kaldırılmasından sonra çok fazla lisans başvurusu oldu. Bu başvurulardan çoğunda ciddi bir ölçümleme çalışması ve risk analizleri yapılmadı. Başvurular üretim lisansı alsa da, ya planlama kademesinde takıldı kaldı ya da projeler dünyadaki kabul görmüş, yani kredi kuruluşlarının kabul edeceği tekniklerle yapılmadığı için finans bulamadı. Yukarıda da bahsettiğim gibi çantacı olarak tanımlanan kişiler, başka yatırımcının ölçüm yapıp lisans için başvurduğu yerlere başvurarak haksız kazanç elde etme peşine düştü. Tabi bu da yatırımcıları oldukça zor durumda bıraktı. Yakınlarda kabul edilen Enerji Verimliliği Yasası ile EİE'ye birçok yeni görevler tanımlanmıştır. Umarız, bu durum ilave bürokrasiye sebep olmaz. Zaten Türkiye' de RES yatırımı yapmak isteyen girişimcinin önünde uzun bir bürokrasi süreci var. Yenilenebilir enerji ile elektrik üretimi pazarının geleceği hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Bilindiği gibi şu an Türkiye'de çok ciddi bir arz talep dengesizliği var. Bu da öncelikli olarak Türkiye'nin ciddi bir enerji politikasına sahip olması gerekliliğini doğurmaktadır. Bu politikanın temelini, enerji çeşitliliği sağlayabilmek ve olabildiğince öz kaynakları kullanmak oluşturmalıdır. Alternatif enerjiler konusunda daha buluşçu olmalıyız. Özellikle rüzgar enerjisi ve küçük hidrolik santrallerinin arz sorununa çok ciddi katkısı olacağını düşünüyoruz. Ancak rüzgar enerjisinin önündeki en büyük engel, bağlantı noktalarının çok yetersiz olmasıdır. Bilindiği gibi, rüzgar santrallerinin teknik engellerinden birisi de rüzgar elektrik santralinin bağlanacağı noktadaki iletim hattının kısa devre gücüdür. Türkiye'de bu gücün yüzde beşine (%5) kadar izin veriliyor. Avrupa ülkelerinde ise özellikle Almanya'da bu güce verilen izin, yüzde yedi ile ondört (%7-14) arasında değişiyor. En verimli rüzgar, Türkiye'nin batısında bulunuyor. Ama hatlar iletrafo merkezlerinde yeni yatırımlar yapılmamasından kaynaklanan altyapı problemleri var. Biz inanıyoruz ki; yatırımcı, EPDK ve TEİAŞ bir araya gelerek bu probleme ortak çözüm getirecek. Herkes kendi üzerine düşeni yapmak zorunda ki; sektör gelişebilsin. .� ınumı ı) Lt1lliulliIH] ---- _. •• Selülozdan 80 kat daha sık yapıya sahip Mikro-cam fiber ile tanışın... Yüksek verim Uzun servis ömrü Düşük fark basıncı ,__,, � ..... . -----· •• •• •• • •• •• • ••

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=