Enerji ve Çevre Dünyası 52. Sayı (Haziran 2007)

,. Hl ' � ENERJİ KAYNAKLARI / Sektörel Forum 54 nuda büyük sanayici yeterince duyarlıdır. Küçük sanayici de bilinçlendirilmelidir. Ancak tüm ülkeye baktığınızda bu tasarrufu ülke için büyük bir enerji kaynağı olarak görmek yanlıştır. Öncelikle bu tasarrufların yapılması için yatırım gerekecektir. Bir kısmı zaten yapılmaktadır. Kalanı da zaman alacaktır. En önemlisi de potansiyel tasarruf miktarının tamamı asla gerçeğe dönüşmeyecektir. Her zaman tasarruf potansiyeli kalacaktır. O halde, tasarrufa yöneleceğiz, ancak bunu enerji balansında bir kaynak olarak görmeyeceğiz. Sadece öngöremediğimiz ani sıçrama ve krizleri aşmak için yedek akçe olarak kazanmaya devam edilmesi uygun olacaktır. Bir başka konu da kayıp kaçak enerji kullanımıdır. Yörelere göre değişmekle birlikte ciddi bir miktar enerji, kaçak olarak kullanılmaktadır. Bu kaçak kullanım da enerji balansında bir anlam ifade etmez. Çünkü bu enerji zaten üretilip, taşınıp tüketilmektedir. Sadece fatura edilememektedir. Dolayısıyla enerji balansında bir anlamı yoktur, sadece ekonomik kaynak olarak bakılıp, kamu hakkı mantığı ile üzerine şiddetle gidilmelidir. ENERJi OONYASI HAZiRAN 2007 Enerji verimliliği ve kayıp kaçak oranının düşürülmesi, ülkenin gelecekteki enerji ihtiyacını karşılarmış gibi göstermek doğru değildir. Enerji verimliliği demişken bir konuyu da gündeme getirmek uygun olur. Artık ülke sanayimizin değişim zamanı gelmiştir. Enerji tüketimi ve atıkları çok fazla olan sanayi türlerinden ekonomik değeri yüksek ürünlerin üretimine teknolojik geçiş yapılmalıdır. Ülkenin hammadde kaynakları, coğrafi durumu ve pazarlara olan yakınlığı/uzaklığı dikkate alınarak farklı ürün türlerinin üretimi planlanmalıdır. Böylece teknolojide de bir üst düzeye çıkılmış olur. Nükleer Enerji Son zamanlarda, özellikle ilgili kanunun meclisten geçmesi ile güncelliğini artıran nükleer enerji konusunda yorum yapabilmek için tarafımdan bazı araştırmalar yapılıp çeşitli raporlar incelenmiştir. Benim için teknik görüşümü oluşturmada meslek kuruluşum olan Elektrik Mühendisleri Odası'nın değerlendirmesi önemlidir. Bu bakış ile oda web sayfasında bulduğum, ancak şimdi kaldırılmış olan nükleer enerji raporunu inceledim. Raporun dünyada nükleer enerjiyi anlatan bölümünde sadece santrallerini kapatan, kullanımdan vazgeçen ülkeler anlatılmış, enerjisinin %78'1ik kısmını nükleer enerjiden sağlayan Fransa'dan tek kelime bahsedilmemiş olduğunu gördüm. Bu durumda nasıl bu rapor için, "teknik" ifadesi kullanılabilir. Yani odamız, önce nükleer enerjiye karşı olduğuna inanmış, sonra da altını doldurmak için rapor hazırlamış anlamına gelir. Bu eleştiri ile nükleer enerjiye tarafveya karşı olduğumu değil, olaylara nasıl yaklaştığımızı anlatıyorum. Yine benzer şekilde oda yetkilisi bir kişi, sunumunun başında tüketim projeksiyonuna göre önümüzdeki yıllarda yatırım ihtiyacı olduğunu anlatıp, birkaç slayt sonra "Projeksiyonlar abartılı, nükleer enerji yatırımına gerek yok, tasarruf yeterlidir" manasında yorum yapabilmektedir. Nükleer enerji için; yeni teknolojilerin durumu, dünya rezervinin önemli bir bölümü bizde olan Toryum'un kullanılabilme ihtimali ve mevcut tecrübelerden ders alınarak çözümler üretilmesi uygun olacaktır. Nükleer teknolojiye dünyada sadece bir enerji üretimi mantığı ile değil teknolojik sınıf atlama mantığı ile de bakılmaktadır. Bir şeyin sadece yanlış, zor ve problemli taraflarını dikkate alırsanız elbette direkt olarak karşı olursunuz. Hatta bir insanın bile sadece negatif yönlerini ve yanlışlarını anlatırsanız şeytanı tanımlamış gibi olursunuz. Teknik kuruluşlar ve kişiler olarak böyle bir lüksümüz yoktur. Olayları tüm boyutları ile ortaya koyup karar vericileri doğru bilgilerle besleyerek görevimizi doğru yapmalıyız. Mevcut enerji teknolojilerinin de bir çok yan etkileri, problemleri vardır. Nükleer enerji, özellikle atıkları nedeniyle prob-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=