Enerji ve Çevre Dünyası 52. Sayı (Haziran 2007)

� ENERGY RESOURCES / Sectoral Forum lemli, doğal gaz ve petrol dışa bağımlı. bilir ve yerel kaynaklara kesinlikle ya- seniz bile anlaşmalar ve uygulamalar yaKömürümüz çok mu masum? Hangi tırım yapılmalıdır. Geleceğimiz onlarda. sal anlamda bile hazırlıksız yapıldı. Bunalternatiflerimiz hemen hazır? Ama hemen önümüzdeki bir iki yıl için lar belki doğru değildi, ama bugün elektAlternatif Enerji Kaynakları Çeşitli çevreler tarafından sürekli dile getirilen "alternatif' enerji kaynaklarının ticari ve ekonomik olarak bugün için henüz ciddi alternatif olmadıklarını görüyoruz. Elbette yenilenebilir, Türkiye'de bulunan kaynaklara dayalı enerji üretimi en iyisidir ve bu konuda çalışmaların devam etmesi gerekir. Rüzgar, jeotermal, bor, toryum ve hidrojen gibi konular üzerinde çalışılmalıdır, ancak olduğundan fazla kaynak varmış ve hemen hazırmış gibi gösterilmemelidir. de tedbir alma ihtiyacı var. Yerel kaynakları doğal gaz ve petrol anlamında da değerlendirilmeli ve mümkün olan tüm sondajlar yapılarak rezervler gerçeğe dönüştürülmelidir. Çevresel etkilerini azaltarak ve özel yakma teknolojileri geliştirerek yerli kömür de değerlendirilmelidir. Geleceğin önemli alternatiflerinden olan hidrojen için de daha fazla çaba harcanmalıdır. Yakın Geçmişten Alınacak Dersler rik enerjisinin % 1 7 bölümü kojenerasyon tesisleri tarafından üretilmektedir. Yerinde elektrik üretmek, özellikle de otoprodüktörler için teknik olarak da doğru bir çözümdür. 1995-96 yıllarında, çok yakın gelecek için ciddi bir enerji krizi ve hemen bir yıl içinde uzun zamanlı programlı kesintiler olacağı endişesi özel sektör sanayicilerini tedbir almak durumunda bıraktı. Genellikle de en doğru çözüm olan "kojenerasyon" sistemleri "otoprodüktör" statüsü ile kuruldu. Bu yolla hem Enerji konusunda ülkemizde yakın geç-__ kendileri enerji taleplerini garantiye alEvet, alternatif ve yenilenebilir bir sürü mişte çeşitli hatalar yapıldığı doğrudur. dılar, hem de devleti hiçbir yüke sokenerji kaynağı var. Güneş enerjisi, jeotermal enerji, hidrojen, toryum, bor gibi bir sürü ihtimal var. Hangisi ihtiyacımızı elimizdeki teknoloji ile karşılıyor? Hangisi bugün ya da bir iki yıl sonra tüm tüketicilere "ulaşılabilir, ucuz ve sürekli" enerji verecek durumda? Bunlardan hangisini yakın bir gelecekte; pompaya yanaşıp benzin alır gibi, ya da anahtarı çevirip evi aydınlatır gibi elimizin altında hazır ve makul fiyatta olacak? YenileneBenzer hataların sürekli tekrarlanması, tedbir ve ders alınmaması uygun olmaz. Ancak buna dayanarak "her atılan adımı da telaşla ve hatalı atılıyor" gibi görmek de doğru değildir. Geçmişteki hatalardan ders alınmal ıdır. Altı ay sonrası karanlık diye Mavi Akım anlaşması ile doğal gaz alıp kojenerasyona yöneldik. "Al ya da öde" şartı, özel elektrik santrallerine "devlete satış garantisi" gibi imtiyazlar verdik. Kötü niyet olmadığını düşünmadan kendi enerjilerini üretip ulusal şebekeye yük olmadılar. Tüketim yerinde üretim ile kayıpları en aza indirdiler. Hatta darboğazın atlatılması için devlet de bu yolu teşvik bile etti. O dönemde hiçbir sanayici, bu kadar ciddi bir enerji darboğazı beklentisi varken bunu görmezlikten gelerek ya da inanmayarak geleceğini riske atamazdı. Şirketlerin bu konulardan sorumlu teknik personeli de böyle bir sorumluluğa girmek yerine yönetimine uygun çözümleri önerdiler. Hangi sanayici "zengin kaynakların fakir bekçileri" olduğumuzu yıllardır anlatan ancak hiçbir adım atmayan yönetimlere güvenip enerjisini riske atabilirdi? Uygunsuz yapıldığı varsayılan enerji anlaşmalarına oturduğumuz yerden lanet edeceğimize, bugüne kadar enerji sıkıntısı çekmememizi buna borçlu olduğumuzu düşünmeli ve eğer yanlışlıklar yapıldıysa bu yanlışlıkları şimdi nasıl avantaja döndürebileceğimizi hesaplamalıyız. Bu yanlışlıkları sanayici veya tüketici yapmamıştır, neden külfetine katlansın ki? Yapanlar hesabını versin. ENERJi DÜNYASI HAZiRAN 2007 55

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=