Enerji ve Çevre Dünyası 53. Sayı (Temmuz 2007)

■ 5 MW' den küçük 164 adet, ■ 5 ile 50 MW arası 269 adet, ■ 50 ile 250 MW arası 88 adet, ■ 250 ile 500 M\'v' arası 12 adet ve ■ 1000 MW'den büyük 1 adet olduğu görülüyor. Söz konusu kanun, yenilenebilir kaynaklarımızdan, öncelikle 130 milyar kWh/yıl hidroelektrik, 48000 MW'lik rüzgar potansiyelinin değerlendirilmesi yönünde atılan önemli bir adımdır. $öz konusu potansiyelin hayata geçirilmesinin önündeki en önemli iki engel finansman ve enterkonnekteye bağlanma problemleridir. Diğer bir faktör ise yenilenebilir kaynaklı elektrik üretim tesislerinin karakteristikleri gereği geniş arazilere ihtiyaç duymasıdır. Artan nüfus ve yaşam standardı her geçen gün araziye olan talebi ve dolayısıyla da arazi fiyatlarını arturmakta ve bu artış ister istemez hidroelektrik ve rüzgar santrallarının tesis maliyetlerine de yansıyacak. Bilindiği üzere; 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu, enerjinin etkin kullanılması, israfının önlenmesi, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi ve çevrenin korunması için enerji kaynaklarının ve enerjinin kullanımında verimliliğin arttırılmasım amaçlıyor. Enerjinin üretim, iletim, dağıtım ve tüketim aşamalarında, endüstriyel işletmelerde, binalarda, elektrik enerjisi üretim tesislerinde, iletim ve dağıtım şebekeleriyle ulaşımda enerji verimliliğinin artırılmasına ve desteklenmesine, toplum genelinde enerji 62 ENERJi DÜNYASI TEMMUZ 2007 bilincinin geliştirilmesine ve yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanılmasına yönelik uygulamaları- kapsıyor. Türkiye 1981 yılından beri enerji verimliliği çalışmalarını yürütüyor. Sanayi sektöründe yüzde 20, bina ve hizmet sektöründe yüzde 30 ve ulaşım sektöründe yüzde 1 5iin üzerinde tasarruf potansiyeli olduğu hesaplandı. Bu alandaki çalişmalar devam ederken 0,38 olan enerji yoğunluğu değerinin orta vadede 0,20 seviyelerine çekilmesi hedefleniyor. Artan petrol fiyatları, iklim değişikliğiyle mücadelede petrole alternatif görülen biyoyakıtlann önemini dünyada ve Türkiye'de her geçen gün arttırıyor. Bu gelişme, halen nüfusun önemli bölümü tarımla uğraşan ülkemiz için kırsal kalkınmaya da katkı sağlayacak bir durum ve fırsat olarak görülüyor. Petrol Piyasası Kanunu'nda biyodizele yer verilmesi bu alanda acılan en önemli adımdır. Türkiye' de biyodizel üretim tesislerinin sayısı hızla artıyor. Biyodizel hammaddesi olarak kullanılan tarım bitkilerinin yetiştirilmesi ve yaygınlaştırılması için kırsal kesimde bilinçlendirme çalışmalarına acilen ihtiyaç vardır. 2003 yılından itibaren işletmeye giren hidroelektrik, rüzgar, kojenerasyon, jeotermal ve katı acık (çöp) elektrik üretim santrallerinin kurulu güçlerine bakıldığında. olumlu gelişmeler görülüyor. Aynı olumlu gelişme nehir tipi santrallerde de görülüyor ve buna gore, 2004- 2006 yılları arasında toplam 318 ;gg;:==================-::ı- ��gı:=========::. --.ır.,- __-:_-:,, ,,..-_-+ ı2ooı------- 1soı--- - 1ggı::;:�=�;:::= O'-�ru!t--��- Grafik 11: tşletmeye Giren Yenilenebilir Elektrik Üretim Tesislerinin Yıllara Göre Dağılımı MW kurulu gücünde santral devreye alınmış. Çok sayıda nehir tipi santral projesi de inşaat aşamasındadır. 2007 Mayıs ayı sonunda Türkiye rüzgar santralleri kurulu gücü 100 MW'yi aşacak olup, yıl sonu itibariyle 200 MW'ye ulaşması bekleniyor. 2004 - 2007 Mayıs ayı döneminde, Türkiye elektrik kurulu gücüne katılan hidroelektrik, rüzgar, jeotermal, atık kaynaklı elektrik üretim tesislerinin kurulu güç dağılımı grafik 11' ele görülebilir. Karbondioksitten 22 kat daha fazla sera etkisi olan metan gazı en fazla çöp alanlarından çıkıyor. Kyoco Protokolü Macide 2-a-(viii)'de "Hem atık yönetiminde geri kazanım ve kullanım hem de enerji üretimi, nakli ve dağıtımı yoluyla metan salımının sınırlandırılması ya da azaltılması." ifadesiyle konuya dikkat çekilmiştir. Son dört yılda İstanbul, Ankara, Adana gibi büyükşehirlerde toplam 6.6 IvIW kurulu gücünde atık (çöp) yakıtlı elektrik üretim santralleri kurulmuştur. Metan gazını atmosferden uzaklaştıran ve yatırım maliyeci yüksek olan bu tesisler Kyoto Prorokolü'nün söz konusu maddesi kapsamında ülkemizde yapılan bir faaliyet olarak görülmelidir. Son yıllarda ülkemizde jeotermal kaynakların elektrik üretiminde kullanılması

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=