hem ekip hem de kişisel gelişim açısında çok büyük avantaj oldu. Son bir yılda nasıl bir performans gösterdiğimize gelecek olursak; başlarda yeni bir araç yapma fikri neredeyse hiç yok gibiydi. Buna öncelikle mali engeller izin vermiyordu. Sonra nasıl olduğunu şu an hala bilemediğim bir biçimde yeni bir araç daha yapalım fikri ile İTÜRA ortaya çıktı. Hedefledik ve yaptık. Üretimin büyük çoğunluğunda bulundum; her cıvatanın her pulun ne sebeple nasıl konulduğunu biliyorum. Elektrik donanımı ile ilgili her iki aracımıza da benzer motorlar ve sürücü devreleri dahil oldu. ARlBA 2 geçen yıl yarışta olmasından ötürü, mekanik açıdan oldukça hazırdı, ufak tefek eksikliklerini de yeni aracın üretimi sırasında hallettik. Yeni araç üretınek aslında zaman konusunda çok sıkışmamıza sebep oldu ama sonuçta finalde iki araçla yerimizi almıştık. İTÜ GAE' nin gelecek hedefleri nelerdir? Üç yıldır düzenlenen Formula G güneş enerjili araçlar yarışında toplamda 13 kupayı okulumuza kazandıran İTÜ GAE olarak bundan sonra hedeflerimizi daha da büyüteceğiz. Formula G' ye yurt içinde bir prestij unsuru olarak bakan İTÜ GAE, Formula G'08 için mutlak zafer hedefi var. Bunun yanı sıra son iki yıldır aldığı başarıların ardından sonra artık kendini yurt dışında da ispatlama gereği duyan İTÜ/GAE olarak 2008 yılında Amerika'da düzenlenecek olan NASC (North American Solar Challange) yarışına katılmayı, ülkemizi ve okulumuzu Fatih Taş ( İTÜRA Pilotu) ve Şirin Didem Sofuoğlu (ARIBA 2 Pilotu) yurt dışında da başarıyla temsil etmeyi kendimize bir ödev sayıyoruz. Son olarak da gelecek üç yıl boyunca hedefimiz, kazandığımız birikim ve tecrübeyi kullanarak seri üretime geçirilebilecek düzeyde bir elektrikli aracın prototipini hazırlamak. Kendimize hedef olarak seçtiğimiz her noktaya başarıyla ulaşmayı bilen İTÜ GAE olarak, bundan sonra da seçtiğimiz hedeflerimize ulaşmak için elimizden geleni yapacağız. Çok çalışacağız. ARIBA 2 ve İTÜRA için kimler destek verdi? İlk olarak geçtiğimiz üç yarış için de bize maddi ve manevi olarak destek olınaktan hiç çekinmeyen İTÜ'nün değerli mezunlarından Ekber Onuk'un, yani Yonca Onuk Tersanesi'nin ismini söylemeliyim. Ardından Mekatro yine aynı şekilde yanımızda olan isimler arasındaydı. Tek.iş, OTAM, Yeniyurt Makina, Özgün İnşaat, Phoenix Contact, Henkel, ABB, Molykote, Ekin Kimya, Yensu, DB Tarımsal Enerji, Ergaz firmaları verdikleri destekle elde ettiğimiz başarıda pay sahibi oldular. Münir Cansın Özden, şimdi seni kısaca tanıyalım. Ankara'da doğdum. Babamın Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'deki görevi nedeniyle çocukluğumu Türkiye'nin farklı illerinde geçirdim. İlkokulu Kırşehir Cumhuriyet İlköğretim Okulu'nda, ortaokulu Kütahya Ali Güral Anadolu Lisesi'nde okudum. Lise öğrenimimi İstanbul Atatürk Fen Lisesi'nde tamamladıktan sonra halen öğrencisi olduğu İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Gemi Makinaları Mühendisliği Bölümü'ne girdim. Boş zamanlarında fotoğraf sanatı, balık avcılığı ve serbest dalış sporuyla ilgilenmekteyim. Güneş enerjisiyle çalışan bir tekne üretme fikri ne zaman ve nasıl ortaya çıktı, takımınız nasıl kuruldu? Deniz benim için hep çok önemli olınuştur. Anneannem, dört beş yaşlarımdayken çizdiğim balık ve gemi resimlerini hala saklar. Çocukluğumun en heyecanlı zamanları, dedemin dürbünü ile İzmit Körfezi'ne giren gemileri izlemek ve onların resimlerini yapmaya çalışmaktı. Ortaokul yıllarımda arkadaşlarımla evdeki sandalyeleri kırıp onların ahşap parçalarıyla küçük tekneler yapmış ve bunlara oyuncak arabalarımızdan söktüğümüz ENERJi DÜNYASI ACUSTOS 2007 45
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=