Enerji ve Çevre Dünyası 55. Sayı (Eylül 2007)

Biyogaz Yakıtlı Mikro Kojenerasyon Uygulanıaları Enerjiye duyulan ihtiyaç arttıkça, üretimde de alternatif uygulamalar çoğalıyor. İlk olarak 1859 yılında Hindistan'da üretilen temiz enerji kaynağı biyogaz, son yıllarda dünyada ve Türkiye'de büyük önem kazanıyor. Dünya nüfusunun hızlı bir şekilde artmaya devam etmesi, sanayileşmenin yeni boyutlar kazanması ve insanoğlunun geleneksel yaşam şartlarından kurtularak yaşama standardını yükseltmek istemesi, enerji ihtiyacını luzlı bir şekilde arttırıyor. Bu nedenle, gelişmiş ve gelişmekte olan i.Ukeler yeni enerji kaynaklarının bulunması, enerji teknolojisinin geliştirilmesi yönündeki çalışmalarını yoğunlaştırdı. Bugün dünyada nükleer enerjinin yanı sıra, yeni ve temiz enerji kaynakları olan jeotermal, güneş, rüzgar ve biyogaz enerjileri üzerine daha çok 52 ENERJi OÜNYASI EYLÜL 2007 [ Özay KAS* Arke Enerji Sistemleri ] araştırma ve uygulama yapılıyor. Hayvansal ve bitkisel gıda artıklarının temiz enerji olarak geri dönüşümü, çevre kirliliği ve enerji kaynaklarının geliştirilmesi açısından önem kazandı. Elde edilen bu temiz enerji, gıda artıklarının oksijensiz ortamda metan gazına dönüşümü ile mümkündür. Geriye kalan kısım ise zenginleştirilmiş bir gübre kaynağıdır. Biyogaz Nedir? Biyogaz organik maddelerin anaerobik (oksijensiz) ortamda, farklı mikroorganizma gruplarının varlığında, biyometanlaştırma süreçleri (havasız bozunmabiyolojik bozunma - mikrobiyal bozunma - anaerobik fermentasyonun kontrollü süreci) ile elde edilen bir gaz kanşınudır. Biyogaza, "bataklık gazı", "gübre gazı","gobar gaz" gibi isimler de verilir. Biyogaz; renksiz, yanıcı, ana bileşenleri metan ve karbondioksit olan, az miktarda hidrojen si.Ufür, azot, oksijen ve karbonmonoksit içeren bir gazdır. Genellikle organik maddenin yüzde 40 ile yüzde 60 kadarı biyogaza dönüştürülür. Biyogazın genel bileşimi yüzde 60 CI-14 ve yüzde 40 C02'den oluşur ve ısıl değeri 17-25 MJ / m3'tür. Geri kalan artık ise

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=