Enerji ve Çevre Dünyası 56. Sayı (Ekim 2007)

yaptığı ciddi yatırımlar sebebiyle son üç yılı ciddi anlamda finansman doluluğu ile geçirmiş olması. Burada enerji alanında iki önemli aktivite, OPET ve TÜPRAŞ'ın bünyeye katılmalarından kaynaklanan fınansal bir yavaşlama var. Ama 2007 yılı sonu itibariyle tekrar grup kararı olarak enerji yönünde yatırımlara başlanıyor. Belirlenen makro politikalar çerçevesinde, 2008 yılıyla beraber, artan bir bızda enerji yatırımları devam edecek. Bununla bağlantılı olarak ENTEK'in sektörde büyüme stratejisi nedir, doğalgaz üretim faaliyetlerini hidro veya rüzgar gibi diğer üretim alanlarına ve elektrik dağıtımına genişletmeyi düşünülüyor mu? Stratejik pazar payı hedefleri nelerdir? Koçun Enerji alanında Statoil ile bir ortaklığı var. Üretim anlamında; Koç'un hem Statoil olan ortaklığı hem de yine Koç'un madencilik ile ilgili şirketi Demir Export aracılığıyla bu tür işler geliştiriyor. ENTEK'in esas faaliyeti yakıt, doğalgaz, kömür üretınek değil. Ama yakıt anlamında şu anda Türkiye için görünen iki yakıt var: bunlardan birisi kömür, diğeri de doğal gaz. Kömür için Türkiye'deki linyitler bir alternatif, ithal kömür ise bir diğer alternatif. Fakat Türkiye'deki linyit çok büyük bir sorun; hem bahsedildiği kadar çok kömür yok - Türkiye'de kaç milyar metreküp kömür var olduğu söylenebiliyor ama bunlar nerede, kaç parça, kalorilik değerleri nedir?­ hem de tüm kömür yatakları dağılmış durumda! Feasable olarak bir projeye girebilmeniz için Türkiye'de üç ya da beş yataktan fazlası yok. Var ama özel sektöre açılabilecek yatak yok! Enerji yatırımı yapılacak çok sayıda yatak, devletin yani TKİ'nin elinde olan havzalar. Bunlarda henüz özelleştirme 30 ENERJi DÜNYASI EKiM 2001 yapılmadı. Sadece TKİ'nin kendisine uygun görmediği alanlar özelleşti. Bu bağlamda Türkiye'deki linyit yatırımlarının çok fazla önünün açıldığını söylemek zor. İthal kömür kullanan başvurular ise çok dar bir alana sıluşmışlar. İşin doğası gereği santralin deniz kenarında olması, denizin derin deniz alınası ve çevreye etkisinin olmaması gerekiyor. Bugün bir kömür başvurusunun yapılabilmesi için ya da lisansının alınabilmesi için gereken ÇED Raporu'nu hazırlanması mini ­ mum bir sene sürüyor. Ben 95 yılında batırlıyorum 63 tane imza gerekiyordu. Bugün, 72'ye çılunış. Bunun pratikte anlamını ne? Projenize bugün karar verseniz, bir sene sonra başlıyorsunnz. ÇED Raporu'nu aldığırnz zaman ise Türkiye'nin global anlamda en büyük sorunu ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Türkiye'nin planlanan, lisansı alınan yatırımlaıını alacak ekipman yok. Dünyadaki ekipman satıcıları tepelerine kadar dolu. Bunun iki tane temel sebebi var: Birincisi Çin ve Hindistan, ikincisi ise Batı ve Orta Avrupa... Tam anlamıyla enerji yatırımları konusunda farklı nedenlerden dolaıo dipsiz bir kuyu haline gelmiş durumdalar. Bir sene önce bir kömür santralinin kurulumu 18 ile 24 ay arasında olurdu. Bugün artık 3-4 senelere çıkmış durumda. Süre uzun tutuyor, fiyatlar minimum yüzde 50 artmış durumda. Bugün lisans başvurularına baktığında 201 O yılında devreye gireceklermiş gibi görünenler, 20122013'ten öncesi için hayal kurmamalı. Şu ana kadar bağlantısını yapmış olanlar hariç. Finansman ve ekipman sıkıntısı sebebiyle kömür başvurularının çok büyük çoğunluğıınun gerçekleşemeyeceğini düşünüyorum. Finansman bulunsa bile bugün başlayacak bir projenin 2013'ten önce tamaınlanması mümkün değil. Doğal gaz ise, şu an için hala en çabuk kurulabilen, görece olaral, en ucuz yatırım olarak görülüyor. Doğal gazda da artık dışa bağınılılıl<tan dolayı bir doygunluk söz konusu. Ve bir tereddüt var. Lisans başvurularında büyük doğalgaz santralleri var ama yatırımlar ne kadar karlı? Bu tamamen devletin uygulayacağı fiyatlandırma politikası ile önünün görülebileceği projeler, ama öyle bir polirika da şu an için yok. Elektrik ihtiyacı enerji ihtiyacı olduğu sürece neyle üretebiliyorsanız üretin! Buna hiç kimsenin karşı çılırnaya haklu yok, karşı çılırnanın bir sebebi de yok! Kömür, doğal gaz, güneş, rüzgar, biyogaz... Aklınıza ne geliyorsa yapın! Enerjiye ihtiyaç var. Şu anda Türkiye'nin önünde ciddi bir sorun var. Özelleştirmesi ile ilgili olarak yaşanan sıkıntılar nedeniyle Koç Grubu'nun özelleştirme ihalelerine de genel olarak temkinli yaklaşıyor. Bu çerçevede muhtemel elektrik üretim ve dağıtım ihalelerine bakışınız nedir? Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer! Koç Grubu da Kangal Seyitömer deneyimini henüz unutınuş değil. O yüzden dediğiniz doğıu, o tür yatırımlara, özelleştirmelere ya da satışlara temkinli yaklaşıyor. Türkiye'deki özelleştirmeler özelleştirme değil, satıştır. Satarsınız konu kapaıur. Ama üç gün sonra santral yerinde rezidans olur. Hiç kimse para verdiği işletıneyi zarar ettirmek istemez. Evet, bizim de santrallerin özelleştirmesine ilgimiz devam ediyor. Ama şiındilil< biraz yorgunuz. Dengeleme Piyasası'nda oluşan yüksek elektrik fiyatlarının cazibesi ve elektrik ticaretinin yapılabileceği bir mekanizmanın hala hayata geçirilememiş olması

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=