Enerji ve Çevre Dünyası 56. Sayı (Ekim 2007)

■ Enerji sahalarının ve santrallerinin yaşları ve teknik/ekonomik ömürleri dikkate alınarak, rehabilitasyon ve modernizasyonu için gerekli kısa/orta vadeli planlamalar yapılmalıdır. ■ Elektrik üretiminde, yerli kaynak kullanınu teşvik edilmeli ve doğal gaz ithalatında kaynak ülke çeşitlendirilmesine gidilmeli, tek ülkeye olan bağımlılık olabildiğince azaltılmalıdır. Doğal gaz yeraltı depolama tesisleri hızla devreye girmelidir. ■ Jeotermal ve rüzgar başta olmak üzere, yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla yararlanılmalı ve teşvik edilmelidir. :tvievcut Yenilenebilir Enerji Yasası'nda teşvikler arttırılmalıdır. ■ Enerji kaynağı çeşitliliği ve teknolojinin kazanılması açısından bir nükleer santral kurulmalıdır. ■ Elektrik iletim ve dağıtım hatlarında iyileştirme ve izlenebilirlik çalışmaları gerçekleştirilerek elektrikteki çok yüksek orandaki kayıp-kaçak durumu azaltılmalı, kaçak petrol ürünleri tüketimi önlenmelidir. ■ TB:MM'de onaylanan Enerji Verimliliği Yasası ile ilgili yönetmelikler, kamu-üniversitesanayi katılımı sağlanarak ivedilikle hazırlanmalıdır. ■ Enerji sektöründe katma değeri de arttıracak olan yerli üretim ve teknolojiler teşvik edilmelidir. ■ Enerji santralleri ve sahaları için alınan lisansların fiziki gerçekleşme yüzdesini sağlaması koşulları sorumlulukla izlenmeli ve gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır. ■ Enerji sektöründe yaşanan ve 50 ENERJi DÜNYASI EKiM 2007 and •• İTÜ Enerji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Abdurrahman Satman önümüzdeki yıllarda artarak yaşanacak teknik eleman (mühendis, ara eleman) açığını karşılayabilmek amacıyla eğitim politikaları biran önce oluşturulmalıdır. ■ Enerjinin üretimi, iletimi, dağıtımı ve kullanımında çevre korunmalı ve kaynaklar sürdürülebilir olarak işletilmelidir. Yerli fosil enerji kaynağımız kömür için İTÜ görüşünü ayrıntılı verir misiniz? A.S.: Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de enerji üretiminde esas yükü taşıyan fosil kökenli enerji kaynakları sınırlı olup, akılcı kullanımı gerektirmektedir. Mevcut verilere göre kömür rezervimiz; 8.3 milyar tonu linyit ve 1.35 milyar tonu taşkömürü olmak üzere yaklaşık 9.7 milyar tondur.Türkiye'nin 2001 yılı toplam kömür üretimi 67 milyon ton iken, 2005 yılında 45 milyon ton civarına gerilemiştir. 1980'lerden sonra uygulanan politikaların sonucu olarak, kömür arama ve üretimine kaynak ayrılmamış ve gerekli yatırımlar yapılınamıştır.Üretilen linyitin yaklaşık 38 milyon tonu, taşkömürünün ise 1.4 milyon tonu, termik santrallerde, geri kalanı endüstri ve teshinde kullanılmıştır. 2005 yılı kömür ithalatı 16.7 milyon ton olup, 3 milyon tonu elektrik üretiminde geri kalanı, endüstri ve teshinde kullanılınıştır. Kömür içermesi olası alanların yüzde 60'ı ayrıntılı olarak aranmamıştır. Türkiye paleocoğrafyasını inceleyen bilim adamları, ülkenin kömür potansiyelinin 25-40 milyar ton arasında olabileceğini belirtınişlerdir. Bu durum göz önüne alındığında aranmayan alanların, uzaktan algılama, jeolojik, jeofizik etütler ve sondajlar yolu ile aranması ve bunun bir devlet politikası haline getirilmesi kaçınılmaz bir olgudur. Ekonomik olarak üretilmesi mümkün olan rezervin yaklaşık yüzde 61 'i Elbistan havzasında bulunuyor. Bugün için ekonomik bir şekilde işletmeciliği yapılabilecek ve termik santrallerde elektrik üretimine

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=