Makale ■ Yenilenebilir Enerji ''Yenilenebilir Enerji Yönetmeliği'nde Yapılması Düşünülen Değişildikler'' Hakkında Görüşler Yenilenebilir Enerji Yönetmelik değişikliği konusunda yatırımcı ve proje geliştiricilerin ortak incelemesi sonucundaki değerlendirmeleri aşağıdaki gibi sıralanabilir. [ Yatırım Teşviki Yok Yönetmelik değişikliği ile getirilen teminat tutarı KİK değerlerinin 3 katından da yüksektir. Kamu ve özel sektör ihalelerinde kullanılan teminat oranları genellikle yüzde 3'ü aşmıyor. Kaldı ki; yenilenebilir enerji projelerinin teşvik edilmesi çerçevesinde proje geliştiren firmalara fahiş değerde teminat dayatılması proje geliştirilmesine engel teşkil eder. Yatırımcının tamamen kendi riski ile geliştirip gerçekleştireceği elektrik üretimi yatırınılarında yüksek tutarlı teminat istenmesi yatırımın teşviki değil engellenmesi anlamına geliyor. Genelde proje geliştiren firmalarla yatırım yapan firmalar ayrıdır. Yatırım yapan firmalar genelde proje geliştirmez, böyle bir süreç yatırımcı şirketler için kayıptır. Üretim Değerlerine Göre Teminat Tabiatı gereği kapasite faktörleri düşük ve ilk yatırım maliyetleri yüksek olan yenilenebilir enerji santrali yatırım projeleri için ayrı bir düzenleme yapılmamış olması, bu tür enerji yatırınılarını teşvik Metin ATAMER * RESYAD etmemek hatta cezalandırmaktır. Diğer yandan yenilenebilir enerjiler için mutlak bir teminat talep edilecek ise bu teminatın kurulu MW gücü esasına göre değil fiili üretim değerlerine göre ayarlanması gerekir. Kaldı ki; her proje için kurulan şirketlerin kuruluş masrafları olarak üretim şirketleri devlete yüklü bir ücret ödeniyor. Yatırımcılar Zorlanacak Yüksek oranda teminat talep edilmesi ülkenin yerli, milli kaynaklarının uluslararası sermaye gruplarının eline geçmesi sonucunu doğuracaktır. Enerji Bakanlığı'nın kamuoyuna yaptığı açıklamalardan önümüzdeki yıllarda 120 - 130 milyar Dolar elektrik enerjisi yatırımı gerekeceği bilinmiyor. Bu yatırım miktarı için gerekecek teminat miktarı 12 - 13 milyar Dolar olacağını varsayarsak enerji projeleri yatırımcılarının böyle bir imkanı bulabilmek için zorlanacağını düşünüyorum. Bu nedenle bu tür düzenlemelerin kime hizmet ettiğini gelecek kuşaklara iyi anlatmamız gerekir. ] Kazanılmış Haklar Yok Sayılamaz Halihazırda lisanslanmış projeler ile yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden önce müracaatı yapılmış projeler için de benzer teminatların isteneceğinin belirtilmiş olması kurum karşısında yatırımcıları hukuki hak arama yollarına başvurma zorunluluğunda bırakacak bir husustur. Bu nedenle teknik anlamda bir düzenleme yapılırken kazanılmış hakları yok sayacak yeni uygulamalar getirilmesinin hukuk devleti anlayışı ile çelişkiye düşmesi kaçınılmazdır. Sonuç olarak yenilenebilir, yerli enerjilerin (rüzgar, hidrolik, jeotermal, güneş ... ) mutlaka desteklenmesi gerektiğini ve üretim miktarının esas alınacağı çok cüzzi bir teminat alınmasının daha yerinde ve ülke menfaatleri doğrultusunda olacağı kanaatindeyim. ■ * Metin ATAMER, REYSAD Genel Sekreteri ENERJi DÜNYASI KASIM 2007 25
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=