müşavir firmanın yetkilisi, bunun uygulanabilirliği konusunda ciddi altyapı çalışmaları yaptık. Burada 15 yıldır Türkiye temsilcisi olduğumuz Amerikan, Climate Master firmasından da ciddi destek aldık. Sarven Çilingiroğlu'nun çıkarmış olduğu bina yüklerinin analizlerini Amerika'ya yolladık. Bunların, Amerikan Climate Master firması tarafından değerlendirilmesini sağladık. Toprakta birkaç örnek sondaj yaptık ve bu sondajın çalışmalarını da Amerika'ya gönderdik. Bu proje için yapacağımız mevcut yüklemeler, ısıtma-soğutma yüklerinin mevcut toprak koşullarıyla birleştirilip değerlendirilmesi sonucunda bulunan 12 değişik uygulama şekli için yaklaşık 20 yıllık bir toprak analizi yapıldı ve optimum bir seçime gidildi. Bu 12 değişik alternatifli uygulama arasında; toprağın borulamasının 18.000 ya da 25.000 metre olması, atılan borunun bir parmak ya da bir bir çeyrek olması, iki boru arasındaki mesafenin 4,6 ya da 8 metre olması, su debisinin A, B ya da C olması, 7-8 farklı değişkenlerin farklı değerlerle kullanılarak, adeta bir matriks gibi, 20 yıllık bir toprak analizi yapılması yer aldı. Toprak kaynaklı ısı pompası uygulamalarında, (ev tipi değil ama bina tipi uygulamalarda) toprağa yazm atılan ısının kışın çekilmesi; bunun da birbirine eşit miktarlarda yapılması gerekiyor. Aksi takdirde, toprağı aşırı ısıtmış ya da soğutmuş oluyorsunuz. Bundan dolayı toprak sizin kullanım limitlerinizin dışına çıkmaya başlıyor. Çünkü toprak hava gibi değil . Hava kondenserinin dışarıya attığı ısıyı hava bir anda çok kolay dağıtıyor ve iki dakika sonra orada o ısıyı bulamıyorsunuz. Toprakta ise, attığınız ısıyı uzun süreçlerde toprağa yayabiliyorsunuz. Dolayısıyla attığınızla, aldığınız ısının mevsimsel olarak belirli bir oranda olması gerekir. Bu 20 yıllık toprak analizleri sonucunda; hem ön maliyet, hem uygulama, hem de bazı istekler bazında en uygun olan noktayı seçmeye çalıştık. 12 farklı çözüm değerlendirdik ve bunlardan bir tanesini seçtik. En ucuz ile en pahalı arasında neredeyse 2 kat fark vardı. Mesela toprağı 1 O sene içerisinde kullanılamaz hale getiren çözümler de vardı. Bizim seçtiğimiz çözüm, eşit ısı alma ve ısı verme olarak 50 yıl boyunca dengeli gidebilecek bir çözümdü. Aynı zamanda ön maliyet olarak da en makul olanıydı. Projenin Uygulamaya Dönüştürülmesi Projede çeşitli değişiklikler de oldu. Yaklaşık 20 bin metre sondaj üzerinde anlaştık. 150 adet 150 metrelik sondaj yapılmasına karar verdik. Fakat bu noktadan sonra birkaç şey değişti. Örneğin; kullanılan aydınlatma faktörlerinin yeterli olmayacağına karar verildi. Yani metrekareye düşen "watt" aydınlatma değeri değişti. Müşterilerin talepleri doğrultusunda Sarven Bey'den bu aydınlatmanın iki katına çıkarılması istendi. Böyle olunca, bu ciddi olarak soğutma yükünü arttırdı. Bunun dışında bazı değerlerin arttırılması da sözkonusuydu. Bu da değerleri arttırarak projenin Tunç Korun Form A.Ş. Genel Müdürü soğutma yükünü yaklaşık 1,5 kat büyüttü. Sonuçta proje yaklaşık, 3.600 kW'lık soğutma ve 1000 kW'lık ısıtma yükü olan bir hale geldi. Bizim de toprak uygulamamız kontrol dışı nedenlerden dolayı değişti. Belli bir bölüm seçtik ve burada bir analiz yaptık. Buraya borulama yapma üzerinde karar kıldık. Fakat projenin gelişiminde inşaatın akışı ve toprak kaynaklı ısı pompası uygulamasınm ihale edilmesi çok farklı hızlarda ilerledi. Sonuçta, bunu bize ihale edip verdiklerinde inşaat belli bir noktaya gelmişti ve bizim sondaj yapmamız gereken yerler kapanmıştı. Dolayısıyla biz oraya geri dönüp, toprak borulaması yapamaz hale geldik. O yüzden çok daha farklı bir alanı seçmek durumunda kaldık. Bu yerleşimi çok değiştirdi. Bizim inşaattan çok daha önce başlayıp, inşaata rahat rahat teslim etmek yerine, inşaatın önünden gidip, işleri çabucak bitirip, kaçmamızı gerektiren bir uygulama oldu. Bu da, bizim 3-4 ENERJi DÜNYASI KASIM 2007 31
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=