Enerji ve Çevre Dünyası 59. Sayı (Ocak-Şubat 2008)

seviye sürekli çalışmalarda bulunuyoruz. Gidip bu sorunları çözebilmek için birtakım lobi faaliyetlerinde bulunuyoruz. 2008 yılında onlara rüzgarla ilgili yanlış bilinenlerin doğrularını aktarıp problemleri çözmeye çalışacağız ve zannediyorum ki; çözeceğiz. Orman Kanunu'nun 17. maddesi ile ilgili ise, TÜREB olarak Orman Genel tılüdürlüğü'ne giderek kendilerine durumdan mahiyetini anlattık. Bunun böyle olmaması gerektiğini söyledik. Ama Jeotermal enerji yeni, yenilenebilir, sürdürülebilir, tükenmeyen, ucuz, güvenilir, çevre dosnı, yerli ve yeşil bir enerji türüdür. Jeotermal enerji kullanımda patlama, yangın, zehirlenme gibi hiçbir risk faktörü taşımadığı için son derece güvenilir olduğu kanıdanınıştır. Türkiye'de şu anda elektrik üretimi, jeotermal merkezi ısıtma, karbondioksit üretimi, termal nırizm ve diğerleri ile Türk 1ılilli Ekonoınisi'ne jeotermalin katkısı yaklaşık 3 Milyar YTL olarak hesap edilmiştir. Ayrıca sektörde yapılan toplam istihdam ise 40.000 kişidir. Aynca, mevcut elektrik dışı toplam jeotermal değerlendirmenin kalorifer yakıa eşdeğeri yılda 2 Milyar YTL'dir. Dünyada jeotermal zenginliği ile yedinci sırada yer alan Türkiye, jeotermal potansiyeli ile toplam elektrik enerjisi ihtiyacının % 5'ine kadar, ısıtmada ısı enerjisi ihtiyacının % 30'una kadar karşılayabilecek potansiyele sahiptir. Ancak bunların ağulık ortalaması alındığında Türkiye enerji (elektrik + ısı enerjisi) ihtiyacının %14'ünü karşılamaya taliptir. Toplam jeotermal ısı ve elektrik potansiyelimizin (2.000 1\I\'(/e, 31.500 lv[Wt) elektrik üretimi, şehir ısıtma, soğutma, sera ısıtma, termal tesis ısıana, kaplıca kullanımı, kimyasal maddeler üretimi, sanayide kullanım vb uygulamalarda cam değerlendirilmesi ile sağlanacak hedef )�llık net yı.ırtiçi katma değer 25 i'vlilyar USD civarındadır. Tü�e, 1995 yılında, jeotermal ısı ve kaplıca uygulamalarında dünyada 1 lnci suada iken, 2000 yılında 5nci sorun burada ormandan kaynaklanmıyor çünkü ormancılar da bizim yanımızda; onların da eUeri kolları bağlı. Yürütme onlardan kaynaklanmayan bir sebepten dolayı durduruldu. Dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen bir durumdur. Herhalde çözülecektir . Yatırımcılarla ilgili olarak; 01 Kasım 2007 tarihinde yapılan başvurularda ülkemizin büyük grupları da bu alana giriş yapa. Bu iyi bir gelişmedir. Eskiden iş daha çok küçüklerde kalıyordu. Şimdi büyükler de suaya yükselmiş, 2005 yılında 5nciliğini sürdürmüştür. Haziran 2007 itibariyle, jeotermal kaynak potansiyelimizin ancak % 7'sı değerlendirilmektedir. Türkiye'nin 2013 yılı jeotermal elektrik üretim hedefi 550 111\'(fe (4 tılilyar k\Xlh/YıJ) kadardu. Türkiye Jeotermal Derneği olarak; bugün için jeotermal enerjinin teknik sorunları çözümlendiğinden sadece idari sorunlarından bahsedebiliriz. 2008 yılı ve sonrası için diyoruz ki; jeotermal enerji yerli, ucuz, yenilenebilir ve yeşil enerji olduğu için, yatırımlar desteklenmeli ve teşvik edilmelidir; reenjeksiyon mutkala yapılmalıdır; MTA Genel i\lüdürlüğü'nde bir "Jeotermal Daire Başkanlığı" kurulı11alıdır ve bu daireye tecrübeli, uzman sözleşmeli personel alınmalıdır; jeotermal aramalar ve kuyuların yapımı için 50 milyon dolarlık bir dış finansman sağlanmalıdır çünkü 181 jeotermal alanı olan Türkiye için toplam açılmış 500 civarındaki kuyu sayısı son derece yetersizdir. Jeotermal ile ısıtmanın mümkün olduğu yerlerde konutlar konut ısıtması jeotermal ile yapılmalıdır; bu yerlerde doğalgaz, elektrik üretimi ve sanayide kullanılmalıdır. 5346 sayılı 'Yenilenebilir Enerji Kaynakla.rının Elektrik Enerjisi Üretimi amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun'un 7inci maddesinde ifade edildiği gibi jeotermalin teknik, ekonomik olarak uygun olduğu yerlerde yerli, ucuz ve çevre dostu olması sebebiyle jeotermal ile ısıtma zorunlu olmalıdır.Jeotermal, yeni ve yenilenebilir bir enerji kaynağıdır. Jeotermal elektrik ve ısı üretimi Avrupa Birliği. tarafından teşvik edilmektedir. Aynı teşvikler Türkiye'de de uygulanmalıdır. girdiği için sektör daha hareketli olacakar. Yaarımlara devam diyorum. Aynı bölgelere yapılan başvurularla ilgili olarak; EPDK bunu çözebilmek için HES projelerinde olduğu gibi ihale sistemine gidecektir. Devlete katkı payı kilowatt başına kim yüksek veriyorsa ona verecektir. EPDK'nııı bunu başka rürli.i çözebileceğini zannetmiyorum. Yasal altyapı oluşnığu takdirde 3 ay içerisinde çözümleneceğine inanı)'orum. Daha fazla vakit almaz çünkü çok zor olmadığını düşünüyorum. Jeotermal ve Hidrojen Geleceğin yakıtı olarak bilinen hidrojenin üretimi, jeotermal kaynaklar aracılığı ile de mümkündür. Jeotermalden üretilen elektriğin reaktörde ve jeotermal akışkanın su olarak kullanılması ile hidrojen üretimi pilot çalışmaları izlanda'da başlamıştır. İ zlanda, jeotermal zenginliği nedeniyle, bu işe başlamak için en ideal yer olarak görülmüştür. 24 isan 2003'de özel sektör ve belediye işbirliği ile dünyanın ilk hidrojen gaz İstasyonu Reykjavik-İzlanda'da açılmıştır. Doğal ve ucuz kaynak olan jeoterınalden üretilen hidrojen petrolün yerini alarak şehirdeki hava kirliliğini önleyecek ve ekonomi sağlayacaktır. Shell Tokyo'da Belediye işbirliği ile bir dolum istasyonu açmış bunu Amerika Kaliforniya ve Lüksemburg izlemiştir. ENERJi DÜNYASI OCAK/ŞUBAT2008 39

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=