Maya Enerji, 2010 yılına kadar lisanslanmış enerji projeleri portföyünü 500 fvfW'a ulaştırmayı hedefliyor. Yatırım portföyü içerisine, hidroelektrik santrallerin yanı sıra rüzgar ve kömür santrallerini de eklemeyi planlıyor. Bu vizyondan hareketle Kasım 2007'de toplam 160 ivl\V kurulu güce sahip 3 rüzgar enerjisi santrali için lisans başvurusunda bulunuldu. Önümüzdeki dönemde tüm dünyada beklenen finansman güçlüklerinin likidite darlığının enerji yaurımlarının gerçekleştirilmesinde finansmanında sıkıntı yaratması bekleniyor. Siz bu durumu nasıl yorumluyorsunuz? Likidite darlığı yatırım stratejilerinizi etkiler mi yoksa öz kaynakla yatırımlara devam eder misiniz? Önümüzdeki dönemde yaşanması beklenen likidite darlığı Türkiye'de de hissedilecek. Tüm sektörleri etkileyeceği gibi enerji sektöründeki yatırımların da seyrinde değişikliklere yol açabilecektir. Maya Enerji ile Borusan Enerji arasında Ekim 2007'de gerçekleşen ortaklık çerçevesinde yeni yatırım kararları alındı. Az önce de temas ettiğim gibi Maya Enerji, 201O yılına kadar lisanslanmış enerji projeleri portföyünü 500 .i\ıfW'a ulaştırmayı hedefliyor. Yatırım portföyü içerisine hidroelektrik santrallerin yanı sıra rüzgar ve kömür santrallerini de eklemeyi planlıyor. Ortaklar, planlanan yatırımlarda kararlılar. Kaynak temininde likidite darlığından doğacak sıkıntıları ileride yaşamamak için şimdiden doğru stratejileri belirlemek ve bu yönde hareket etmek gerekiyor. _Maya Enerji ile Borusan Enerji ortaklığı da bu çerçevede atılmış stratejik bir adımdır. Rüzgar enerjisi özellikle ABD, Çin ve Hindistan gibi enerji gereksinimi hızla artan ülkelerde önemli bir üretim aracı olacaktır. Bu alanda üretici sayısının artması ve teslimat sorunlarının ortadan kalkması gerekiyor. Güneş enerjisi ise bence büyük bir soru işareti. Dünyanın tüm enerjisini güneşten sağlamak için sanırım 500 trilyon USD yatırıma ve Sahra Çölü'ne ihtiyacımız var. Şu anki verimlilik ve birim maliyetlerle önümüzdeki 6-7 yıl enerji üretimi için verimli olmayacaktır. Ancak AB ülkeleri gibi önemli oranda destekler veren ülkelerde kullanımı artacaktır. Türkiye, öncelikle yerli kaynakları olan hidro, kömür ve rüzgara yönelmelidir. Kömür uzun vadede gazlaştırma yoluyla da enerji üretiminde etkin bir araç olabilir. Doğal gaz kaçınılmaz olarak enerji üretiminde kullanılmaya devam edecektir. Tehlike, 1-2 ülkeye olan aşırı bağımlılıktır. Bence toplam elektrik üretimimiz içindeki payı yüzde 20'lere düşmelidir. Nükleer enerji özellikle Toryum ile elde edilebilirse kendi yakıtımız olacaktır. Bunun için I-lindistan'daki testlerin 2015 yılına kadar sürmesi ve bunun yakından gözlenlenmesi gerekiyor. Kömür konusuna tekrar dönersek, Çin, kömür ihracatından kömür ithalatına bu yıl içinde geçmeye başlayacak, bu durumda ülkelerin yerel kaynakları daha da stratejik ve değerli hale gelecek. Türkiye'nin enerji ihtiyacını yerli 1763 hektarlık ruhsat alanına sahip Bengiler Maden Sahası'nın 49 yıllığına işletme hakkını kazandı. Bölgede yapılan rezerv tespit çalışmaları 2008'de sonuçlanacak olup, ilgili sahada 3.800-4.000 kCal ortalama ısıl değere sahip linyit kömürünün yanı sıra, bakır, kurşun ve demir madenlerine de rastlandı. Yine Ocak 2008'de Türkiye Kömür İşletmeleri'nin açmış olduğu özelleştirme ihalesinde Manisa-Soma Bölgesi'nde 563 hektarlık ruhsat alanına sahip Aydıncık Dualar Maden Sahası'nın 49 yıllığına işletme hakkını kazandı. İlgili alanda rezerv tespit çalışmalarının sonuna gelinmiş olup, çevre sahalardaki rezervlerin katılımı ile 120 JVfW kurulu güce sahip bir termik santral yatırımı yapılmasını planlıyoruz. Son yapılan elektrik zamları ile ilgili yorumlarınız nelerdir? Türkiye, ürettiği elektriğin yarısından fazlasını doğal gazdan elde ediyor, yerli enerji kaynaklarının değerlendirilmesinin ikinci plana atılması durumunda bağımlılıktan kaynaklanan istenmeyen durumlarla karşılaşılabiliyor. Son yapılan zam uzun zamandır bekleniyordu ve gayet normal karşılıyorum. Önemli olan elektrik zammından elde edilecek gelirin nerelerde kullanılacağı, hangi enerji projelerine kaynak olacağıdır. Gerekli yatırımlar yapılmazsa, önlemler alınmazsa en geç 2009 yılında bir elektrik darboğazı ile karşı karşıya kalacağız. kömürden sağlamasının birçok avantajı Türkiye'nin 20 milyar USD'lik hidrovardır ancak kömür yataklarının de- elektrik potansiyeli var. Yenilenebilir ğerlendirilmesinde bahsedilen gelecek enerji kaynaklarına yönelmeli, bu kohedefıne uygun hareket edilmelidir. nuda Ar-Ge çalışmalarına önem veTermik santrallerin geleceği entegre- rilmeli. Kömürden elde edilen enerbasınçlı kömür gazlaştırma, basınçlı jinin yeni teknolojilerle daha yüksek akışkan yatak ve pulverize yakıtlı verimli hale getirilmesine ihtiyaç var. basınçlı yakma teknolojileri üzerinde Nükleer enerji konusunun üzerinde İleriki dönemde yapılması plan- yoğunlaşmaktadır. de önemle durmak gerekli. Enerji lanan kömür santrali yatırımları tüketiminde, sanayimizde kullanılan ile ilgili olarak biraz bilgi verebi- Bir Brightwell Holdings iştiraki olan eski teknoloji ürünü makinelerin lir misiniz? Ege :Madencilik Enerji Üretim ve Ti- olumsuz etkisi de göz ardı edilemeKömür, nükleer ve hidronun önümüz- caret A.Ş., Haziran 2007'de Türkiye yecek kadar büyük; önlem alma açıdeki 15 yıl enerji üretimi için y_gğu_J]_ Kömiir İ_ş_l_e_tın_e_l_er.Cnin_ açmış_olduğu_ _ sından..gerek}i_teşvikler-ve-yaptırımlar:- - - - - olarak-kullanılacağıru-düşünüyorum. ihalede Balıkesirc.Balya-Bölgesi'nde gündeme gelmeli. ■ ENERJi DÜNYAS! OCAK/ŞUBAT2008 49
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=