Enerji ve Çevre Dünyası 65. Sayı (Ekim 2008)

■ Su kaynakları iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden önemli ölçüde etkilenecektir. ■ Ti.irk.iye, çok zengin sulak alan ve biyolojik çeşitliliğe sahiptir. ■ Ekonomide önemli bir yeri olan tanın sektörünün de olumsuz yönde etkilenecektir. Ülkemiz iklim değişikliği ile mücadele etme konusunda politikalarını oluşturımıştur. Bu konuda başbakan başta olmak üzere diğer ilgili bakanlıklar hem mevzuat bazında hem uygulama bazında bazı uygulamalar çıkarmıştır. Örneğin EVK sizin de yakından takip ettiğiniz bir husus. Ulaştırmada toplu taşıma araçları önem arzediyor. Örneğin marmaray projesi yaklaşık 75 km. bu projenin devreye girmesiyle yılda 130 bin ton sera gazııun atınosfere verilmesi önlenmiş olacak. Yakıt kalitesinde iyileştirmeler de önem arzetmektedir. Tarım ormancılıkta da en önemli husus ağaçlandırmaıun artırılması. Örneğin bu yıl ağaçlandırma yılı. 2,3 milyon hektar alaıun ağaçlandırılması hedefleniyor. Kyoto Protokolü ■ Kyoto Protokolü; 1997 yılında imzaya açılınış ve 2005 yılında yi.iri.irli.iğe girmiştir. ■ AB dahil şu an 182 ülke Protokole taraftır/katılım belgesini sunmuştur. ■ BMİDÇS'nin sera gazı emisyonlarımn azaltılınasına veya sınırlandırılınasına 100 F Gazlar % 1.0 %9.3 % 1.9 %5.l CH, % 15.6 80 Sanayi %8.9 60 40 Enerji % 76.7 CO, % 81.5 20 yönelik hukuki açıdan bağlayıcı belgesidir. Sözleşmede herhangi bir bağlayıcılık yoktu. Kyoto protokolünde ek B listesinde yer alan ülkelerin sayısal azatlım sorumlulukları var. ■ Protokolün Ek-B listesinde yer alan ülkelerin toplam sera gazı emisyonlarım 2008-2012 döneminde (ilk yi.iki.iınli.ilük dönemi), 1990 yılı (temel yıl) seviyesinin ortalama en az %5 altına indirmesini taahhüt etme zonmluluğu bulumnaktadır. Ülkemiz, Protokol müzakere edilirken, Sözleşme'ye taraf olınadığı için, tabiatıyla, müzakerelere katılamaınış ve böylece, Sözleşme ve Protokol'de ifade edilen ülkeleı'İ.n özgün şartları, ulusal kapasite ve ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ilkeleri temelinde kendi gerçeklerine ve şartlanna uygun esnekliklerden istifade etınesini sağlayacak hükümlerin Protokol'e girmesi sağlanaınaınıştır. Bugün gelinen durum itibariyle son derece önemli ve kritik bir sürece girilmiştir. Kyoto Protokoli.i'ni.in ilk yi.iki.imli.ilük döneminin tamamlandığı 2012 sonrasını şekillendirecek yeni iklim değişikliği rejiminin müzakerelerine başlanılmış ve yeni çerçevenin 2009 yılında gerçekleştirilecek olan 15. Taraflar Konferansında tamamlanması hedefleımıiştir. Ülkemiz, Sözleşme altında yi.iri.itii.len çalışmalara katılım sağlayabilınekte ancak, Protokole taraf olı11adığı için protokol altında yi.iri.iti.io+-...L.----,,-.ı___ı___ _.ı_____________ sektöre göre emisyonlar grosa göre emisyonlar Net emisyonlar -20 -40 %25 yımık Türkiye Sera Gazı Emisyonları ve Yutakları (CO2 eşdeğeri) (2004) 58 ENERJi DÜNYASI EKI M2ooa len çalışmalara katılım sağlayamamaktadır. Önemli olan husus, 2012 sonrası iklim rejimine yönelik yürütülen ti.im müzakerelere katılım sağlayarak ülkemizin en uygun yerde olı11asıru temin etınektir. Aksi takdirde, yeni oluşturulınakta olan anlaşmanın hazırlık ve planlama süreçlerine etkin olarak katılamayacağımızdan, tamamlanınış bir anlaşma ile karşılaşılacaktır. 2008-2012 Arası Yükümlülük Kyoto Protokolü imzaya açıldığında Ülkemiz, Sözleşmeye taraf olınadığı için Protokolün Ek-B listesinde yer alınanuş ve dolayısıyla sayısal emisyon azaltım veya sııurlama yükümlülüğü alınaınıştır. Bugünden itibaren Protokole taraf olduğu takdirde ilk yi.iki.irnlüli.ik döneminde (2008-2012) sayısallaştırılınış sera gazı emisyon azaltım yükümlülüğü alınası prosedür olarak mümkün görülmemektedir. Protokolün ilk yi.iki.imli.ilük döneminin ülkemize herhangi bir maliyet getirmesi söz konusu değildir. 2012 sonrası oluşturulacak yeni iklim rejiminde iU. kelerin alacağı yi.ilüimlülükler belli değildir, i.ilkemizin alacağı yükümlülüğün sayısal miktarı özel durumumuz dikkate alınarak yapılacak müzakerelere bağlıdır. Bazen basında maliyetler ile ilgili rakamlar çıkıyor. Bu itibarla 2012 sonrasının ülkemize getireceği maliyetler konusunda kesin bir miktar söylemek mümkün değildir. Tüm bilimsel raporlarda, sera gazları emisyonlarııun azaltılınası için hiçbir şey yapmamanın, uzun vadede daha yüksek bir maliyeti olacağı ifade eclilınektedir. Söz konusu maliyetlerin belirlenmesine ilişkin bir proje Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığınca başlatılmış olup, 2008 yılının sonunda tamamlanması planlanmaktadır. Bu bağlamda, ülkemiz açısından 2012 sonrası için ortaya çıkacak maliyetler hakkında kesin bir rakam vermek için DPT projesirıin çıktılarııu beklemenin uygun olacağı ve şu anda verilen rakamların gerçeği yansıtınayacağı mütalaa eclilınektedir. ■ DOSİDER Üyelerine yapılan bilgilendirme sunumundan alınan bu makalenin ikinci bölümünü 66. sayımızda okuyabilirsiniz.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=