Ortak vizyon Ülkemiz tüm görüşlerini sekreteryaya hem geçen ay Gana'da yapılan toplanrıda, hem Balrık'ta yapılan toplanrıda gündeme getirmiştir. Burada iklim rejimi ile ilgili ortak vizyon vardır. Bu ortak vizyon: ■ Türk.iye; yeni ikJim rejimi için sözleşmenin temel amacının başarıya ulaşması bakımından uluslararası işbirliği faaliyetlerini tümüyle desteklemektedir. ■ 2012 sonrası iklim rejimi, Sözleşmenin temel prensibi olan "Ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ilkesi" ve tarafların ulusal ve özel koşullarını kapsayacak şekilde oluşturulmalıdır. ■ Türkiye, AB'ye aday, Sözleşmenin Ek-I listesinde yer alan ve gelişmekte olan bir ülke olarak iklim değişikliği ile mücadelede küresel çabalara kendi imkanları ve özel koşulları çerçevesinde katkı yapmaya hazırdır. ■ Türkiye, yeni iklim rejiminde sosyo- ekonomik kalkınma seviyesine uygun bir konumda yerini almak istemektedir. Azaltım Türkiye; ■ Sorumlulukların paylaşılması konusunda, Taraflar arasında farklılaştırma yapılmasının önemli olduğunu, ■ Taraflar arası farklılaşma ve ilerideki sorumluluklar veya yükümlülükler tanımlanırken, tarihsel sorumluluk, sosyo -ekonomik gelişmişlik seviyesi ve ulusal kapasitelerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini, ■ Sosyo ekonomik gelişmişlik parametreleri çerçevesinde; kişi başı GSYİH, kişi başı emisyon, kişi başı birincil enerji tüketimi, insani kalkınma endeksi, nüfus büyüme oranı, Ar-Ge Harcamaları vb. kriterlerinin dikkate alınabileceğini, ■ Yeni iklim rejiminin günün koşullarına göre kendini yenileyebilecek dinamikve sistematik olması gerektiğini, önemsemektedir. Türkiye, 21-27 Ağustos 2008'de Akra'da (Gana) yapılan toplanrılarda AWGLCR dan farklılaşma konusunda bir çalışma yapılmasını talep etmiştir. 56 ENERJi DÜNYASI KASIM,ARALIK2008 Uyum ■ Türkiye gelişmekte olan bir ülke olarak uyum fonlarına ihtiyaç duymakta ve mevcut yapıda bu fonlardan yararlanamamaktadır. ■ Yeni rejimde, mevcut uyum fonlarının etkinliği, yeterliliği ve ulaşılabilirliği konusunda yeni düzenlemelere ihtiyaç vardır. ■ Tarafların Uyum Fonlarından yararlanmasında; ülkelerin iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine olan hassasiyeti, risk seviyesi ve uyum tedbirlerini karşılayacak teknik ve finansal kapasiteleri dikkate alınmalıdır. ■ Sözleşmede ve IPCC raporlarında ülkelerin iklim değişikliğinden etkilenebilirliklerine göre genel bir sınıflandırma olmakla birlikte, Türkiye, Sözleşmeye taraf tüm ülkeler için "kesin bir etkilenebilirlik sınıflandırılması" yapılmasını talep etmektedir ve bu yönde bir talebi Akra'da AWGLCR ya iletilmiştir. Teknoloji Transferi ve Finansman Türkiye, ■ iklim değişikliği ile mücadele kapsamında yürüttüğü çalışmaları kendi imkanları ölçüsünde yapmakta olup, gelişmekte olan bir ülke olarak teknoloji transferi ve finansal kaynaklar konusunda işbirliğinin önemli olduğunu, ■ Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında işbirliği imkanlarının geliştirilmesi önem arz etmekte olup, bu yönde bir işbirliği mekanizması kurularak faaliyetlerin somutlaştırı l ması gerektiğini, ■ Teknoloji transferi ile birlikte knowhow transferinin de önemli olduğunu, ■ Mali desteklerin Taraflara aktarılmasında tek kriterin mevcut Sözleşme eklerinin olmaması, tarafların ihtiyaç ve kapasitelerine göre bir mekanizma belirlenerek, finansman imkanlarının ülkelerce kolayca erişilebilir olması gerektiğini, ■ Yeni rejimde, tarafların ulusal ve özel koşullarına göre esneklik mekanizmalarından yararlanarak iklim değişikliği ile mücadelede maliyet/ etkin katkıda bulunmanın yollarının açılmasını önem-semektedir. Bu anlamda bakanlığın gerçekleştireceği faaliyetler şunlardır: ■ Ülkemiz çıkarlarının korunması, 2001 yılında Marakeş'de gerçekleştirilen 7. Taraflar Konferansı'nda (COP.7) tanınan özel şartlarımızın müzakerelerde savunulabilmesi için çok iyi bir müzakere ekibinin kurulması (teknokrat, hukukçu, diplomat, akademisyen) ve Baş müzakerecinin atanmasını sağlayacağız. ■ İlgili tüm kurumlarda kurumsal altyapının güçlendirilmesini sağlayacağız. ■ Müzakerelerde kullanılacak sektöre! strateji çalışmaların hazırlanmasını sağlayacağız. Ayrıca: ■ Kamuoyunun bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi, ■ İş Dünyasını temsil eden Sivil Toplum Kuruluşları (TÜSİAD,TOBB, MÜSİAD, TÇl\>IB, DÇÜD, OSD vb.) ile işbirliği yapılarak sektöre! sorumlulukların yerine getirilmesinin temini ve sektörün yetişmiş insan gücü , bilgi birikiminin sürece katılımının sağlanması önem arz etmektedir. ■ Uluslar arası gelişmelerin sektör tarafından takip edilmesi, (bizde sadece kamu kurumları var, diğer ülkelere baktığnıız zaman tüm sektör orada. Orada NGO'lar var. sanayi dünyasının da akredite olması çok önemli. ■ Sektörel sera gazı emisyon azaltım potansiyelini ve maliyetini belirlemek, ■ sadece maliyetlerin düşürülmesine odaklı bir tasarruf anlayışından çıkarak, üretkenliği ve çevreyi gözeten verimlilik kavramı ile birlikte, yüksek katma değerli ürünlere yönelmesi, enerji yoğunluğunun düşürülmesi, ■ 1vievcut en iyi tekniklerin sektör bazında tespiti, uygulanması ve bunun için kurumsal altyapının güçlendirilmesi ■ Enerji verimliliği ve tasarrufunun artırılması, önem arz etmektedir. ■
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=