Enerji ve Çevre Dünyası 67. Sayı (Ocak-Şubat 2009)

Özel Dosya ■ Değerlendirme Yatırım Ortamını Cazip Hale Getirecek Politikalar Gerekli TEü rnkei yr jei dKüonj eynaesrı aos lyaor na kD, egrençeeğni yBı laı şnk da enğı ve rel edne dr gi ri mm ei zl eGr ienni eal l Ymaaykı ni çDi na nTı şümr kai ny ıe v' nei nk öe şnee yr jai zda ur ıaÖy eznklae nr i nAdğeı nş ' ,l a geniş kapsamlı bir söyleşi yaptık. Bu söyleşinin özetini aşağıda yayınlıyoruz. Sayın Ağış; 2008 yılı enerjide çok hareketli geçti. İçerde ve dışarıda büyük dalgalanmalar yaşandı. Ne oldu da, daha önceki dengeler bu denli değişti? Siyasal olsun, ekonomik olsun krizler önce Amerika'da başlar, sonra gelişmekte olan ülkelere sıçrar ve en sonunda da Avnıpa'yı vurur. 1929-30 krizi de böyle olmuştu. Şunu unutmayalım ki dünya ekonomisi Amerika endekslidir ve diğer bütün ekonomiler onun etrafında dönerler. Amerika'cla kriz 2008'de değil 2007'de başladı. Arnerika'daki krizin sinyalleri 2007 yılı şubat ayında, Amerika'daki hedge fonlarından kaynak bulan, Kazakistan'daki Astana'da (yeni başkent) yapılmakta olan iş merkezinde bazı projelerin durdurulmasını, önceleri anlayamarrıışak. Sonra, Amerika'daki Mortgage gelirlerinin azalrnasıyla bağlantılı olduğunu öğrenrniştik ama inanmarruşak. 2008 yılı başından itibaren, dünyanın en büyük sermaye şirketlerinin, portföy yaurın1larının ve fonların çok kötü dunımda olduklarını Bloomberg'den izleyince, gelmekte olan tsunami'nin ne kadar şiddetli olduğunu anladık. G.\'v'.Bush'un çaresizlik içinde kıvranmasından ve Avrupa Devletlerinin peşipeşine aldıkları kurtarma kararlarını izledikçe, anladık ki bizde de yaman esecek rüzgar. Amerika'da başlayan, Güney Ameril�a, Japonya, Çin ve Hindistan'ı saran ve Avnıpa'ya da çok büyük hasar veren krizden Türk.iye'nin etkilenmemesi mümkün değildi. Türkiye'de 2001 krizinden kendini yenileyerek ve güçlenerek çıkı11ış, bankacılık sektörünün önlem ve su-ateji.leri ile ekonomide yıkım değil 46 ENERJi DÜNYASI OCAK- ŞUBAT2009 büyük tahribat (hasar) yaşandı. En çok hasarı da ihracatta lokomotif durumundaki otomotiv, inşaat, tekstil, demir/çelik ve seramik/toprak sanayi verdi. Reel sektördeki büyük hasarlar ihracan vurdu, üretim durmadıysa da azaldı ve kitle halinde "işçi çıkarmalar" başladı. Enerjide de benzer durum mu oldu? Evet aynen öyle oldu. Amerika başta olmak i.izere, büti.in ülkelerde kriz, commodity dediğimiz mallara talebi azalta. Buna petrol ve rafineri ürünleri dahil. Talep azalması, srokları kabarta. Stoklar büyüyünce fiyatlar düşti.i. İzlediğiniz gibi petrol fiyatı 147 $'elan 39 $'a kadar geriledi. Demir çelik 13001500 $'dan 550 $'a ineli. Doğal gaz daha çok uzun süreli sözleşmelere bağlı olduğu için, önceleri sallandı, şimdi o da düşmeye başladı. Tüketim azalması ve enerji kaynaklarının ucuzlaması önce, yürümekte olan enerji projelerini (yeni petrol ve doğal gaz araşarrna ve çıkartma projeleri gibi) durdurdu. Sonra yeni projeleri rafa kaldırdı. Türbinleri kazanlar, pompalar, kompresörler, generatörler gibi enerji ekipmanları sanayini vurdu. En bi.iyük yarayı bu ekipmanları üreten firmalar aldı. Petrol ve mal taşıma (transportation) sektörü en çok kan kaybedenlerden. Türkiye'ye gelirsek? Enerji kaynaklarının %74'ünü yurtdışından temin eden Türkiye, krizin yarattığı düşük enerji fiyatlarından olumlu şekilde etkilendi. Enerji kaynakları ithal faturamız yarı yarıya azaldı. Bu azalma vergiler yüzünden , aynı oranda enerji sektörüne ve vatandaşlara Türkiye Kojenerasyon Derneği Başkanı ve Dergimiz Genel Yayın Danışmanı Özkan Ağış yansımadı ama enerji kaynakları fiyat aruşları durdu. Senelerce clüşi.ik döviz kuru politikası baskısı ile kıvranan ihracatçılar önceleri biraz nefes alır gibi oldu fakat yılın son çeyreğinde, clünyadal-ci talep claralmas111clan birinci derecede etkilenerek fabrikalarını kapatmak zorunda kaldılar. Otomotiv, tekstil, demir/çelik, boya ve toprak sanayileri , ihracatta büyük düşüşler yaşaclılar. Yani bazı politikacılarımızın "teğet geçti" diyerek hafife aldıkları kriz, özellikle reel sektörü perişan etti. Bu kriz ekonomik çöküşe (collapse) yol açmamışsa, bu bankacılık sektörümüzün, 2001 krizinden alınış olduğu dersleri çok iyi çalışmasından ve oldukça güçli.i (Türkiye ölçeğinde) yapılarından ve 2008 yılına az borçla girmiş olmalarından kaynaklanıyor. Ancak burada çok önemli gördüğüm bir konunun alanı çizmek istiyorum: Bankacılık sektörünün sağlamlığı Türkiye'deki para

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=