Diğer taraftan, gerek mevzuat, gerek finansal ve gerekse ekonomik açıdan , "Enerjide Yatı11m Ortamı''nın istenilen düzeyde olmadığını kabul etmek gerekir. 2008 yılı serbest piyasa oluşumuna yönelik mevzuat oluşumu, yapılanma yönünden ve yenilenebilir Kaynakların desteklenmesi açısından ise oldukça verimsiz bir yıl olmuştur, kanaatindeyim. Mevcut "Üretim Lisansları" ve "Uygun Bulma Kararı" almış lisans başvurularında, yenilenebilir kaynaklara dayalı olanların yeri nedir? EPDK, bugün itibari ile yaklaşık 58.400 ı'vIWe [ veya diğer bir değer ile 59.400 j\ıf\'Vm] kurulu güç seviyesinde "Üretim Lisansı" vermiş bulunmaktaclıı·. Bu kapasite değerlerinin yaklaşık 32.000 i\ıIWe'i termik ve 26.400NIWe'i ise, başta hidroelektrik [ 23.000 MWe] olmak üzere rüzgar kaynaklı [ 3.300 i'v!We ], jeotermal- biogaz ve çöp gazı olmak üzere, yenilenebilir kaynaklara dayanmaktadır. EPDK tarafından "Uygun Bulma Kararı" almış yaklaşık 10.450 i'v!We kurulu güç kapasitesinin 9.600 :M\Ve'i termik ve 850 MWe'i rüzgar olarak yenilenebilir kaynaklara dayanmaktadır. Bu konuda, iki noktaya değinmekte fayda vardır; "Yatırım JVIüracaatı" ve "Lisanslama" seviyesinde yenilenebilir kaynak, % 40'a yakın bir orana sahiptir. İkincisi ise, özellikle rüzgar kaynağı konusunda [ kısa devre kısıtı ve dengeleme açısından zorluğu nedeniyle] konservatif davranan TEİAŞ, 2020 yılı olarak yaklaşık 3.000 M\'v'e kurulu güç seviyesinde bir [ projeksiyon] p11nlaınaya gitmişken, şimdiden 4.000 i'v!We'nin üzerinde bir bağlantıya olumlu görüş vermiştir bile. Elektrik enerjisinde rüzgar Kaynağına dayalı üretim önde gidiyor. Bu yatırımlar için, yakın ve uzun vadede öngörünüz nedir? Rüzgar kaynağına dayalı elektrik üretimi yatırımları için yakın geçmişteki [ 200758 ENERJi DÜNYASI OCAK - ŞU8AT2009 2008 ] duruma yukarıda değinmiştik. Bunlara ilave olarak belki şunları söyleyebiliriz; Bugün itibari ile, yaklaşık 330 MW kurulu güçte bir kapasite fiilen çalışmaktadır ve 140 i'v!W kurulu güçteki bir kapasite de inşaa halinde olup, çok yakında devreye girebilecek durumdadaı. Ekim 2008 itibari ile, EPDK'ya toplam 130.700 MW kurulu güç kapasitesinde [ 1.760 Yatırım Projesi] bir başvuru yapılımştır. Bunlardan yaklaşık 82.500 11!\.V'ı rüzgar kaynağına dayanmaktadır. Bu başvuruların 78.000 MW kadarı, EPDK tarafından bir gün için açılan 01 Kasım 2007 başvurusudur [ Amerika'da yaşanan ''Altına Hücum" benzeri bir tarzda ]. Bu başvurular, mevzuat yönüyle EPDK, bağlantı yönüyle TEİAŞ ve 09 Kasım 2008 tarihinde yayınlanan "Rüzgar Enerjisine Dayalı Lisans Başvurularının Teknik Değerlendirilmesi" adlı yönetmelik esasına göre EİE tarafından değerlendirilmektedir. Bu değerlendirme sonucu uygun bulunanlar, zaman içinde "ÜretimLisansı"na bağlanacaktır. Ancak, 2006 ve 2007 yıllarında yapılan lisans başvurularının, 2008 yılı sonunda çıkan bir yönetmelikile değerlendirilmesinin, genel hukuk felsefesi ve hakları ile bağdaşmayacağı açıktır. Bu konunun, önümüzdeki dönemde ciddi kaos yaratabilir endişesini göz ardı etmemek gerekir. Rüzgar kaynaklı başvuruların, ne kadarınınEPDK tarafından "ÜretimLisansı"na bağlanabileceğini şimdiden söylemek oldukça zordur. Teknik değerler bakımından, TEİAŞ kısıtla11 açısından projelerin ufak sayılmayacak bir kısmı devre dışı kalacaktır. Aynı saha ve aynı bağlantı noktası .için yapılan başvurular, henüz taslak halinde olan TEİAŞ'ın hazırladığı, kısaca ''Yarışma" yönetmeliği ile seçime tabi tutulacaktır. Bu etapları müteakip, üç konu önem kazanacaktır. Bunların ilki, proje sahası ile ÇED ve İmar konusudur. İkincisi, yatı11m finansmanının temini olarak görünmektedir ki, bu konu hem projenin verimliliğine, hem Türkiye'deki elektrik fiyatı yapısında, hem de proje sahibinin yeterliliğine bağlı olacaktır. Üçüncüsü ise, halen devam etmekte olan türbin tedarikindeki darboğaz olacak gibi görünmektedir. Bütün bu J"ıkarıda belirtilen yapıya rağmen, olmasıgereken"Yatırım Ortamı"nın sağlanması, bürokrasinin rüzgar konusuna daha sıcak yaklaşması ve çözücü olması, hukuki anlayışa önem verilmesi ve TEİAŞ'ın Avrupa'daki muadilleri gibi bağlantı ve kısa devre konusunda çözüm için gayret göstermesi halinde, mevcut başvuruların en azından 25-30 bin NI\Xf kurulu güç değerindeki bir kapasitenin, 2020'ye kadar realize edilebileceğine inanmak mümkündür. Hidroelekırik Üretinrinde büyük ve küçük santralların yatırımları sizce nasıl ilerliyor? Hidroelektrik ile ilgili bazı değerlere yukarıda değinmiştik. DSİ çalışmalarında, Türkiye'nin hidroelektrik üretimkapasitesi [ teknik olarak 216.000 GWb/yıl] ekonomik olarak 130.000 G\'v'b/yıl olarak yer almaktadır. Ancak, günümüzün değişen ekonomik koşullan dikkate alınarak yapıhn bilimsel çalışmalarda, teknik potansiyelin 250.000 GWb/yıl , ekonomik kapasitenin ise 190-195 bin GWh/ıol olacağı iddia edilmektedir. Kurulu güç açısından , TEİAŞ/DSİ planlamalarında ulaşılan rakam 37.000 MW, diğer çalışmalarda ise 44.000 j\11W civaıındadır. Türkiye'nin, mevcut hidroelektrfü: kurulu gücü 13.400 NI\V civarındadır. Ayrıca [ çeşitli zamanlar devreye girecek olan ] , yaklaşık 4.500 i'v!W kurulu güçteki hidroelektrik kapasitesi inşaa halindedir. Verilen yaklaşık 23.000 MW üretim lisansı ile mevcut ekonomik hidroelektrik kapasitesinin çok büyük bir yüzdesi [ neredeyse tamamı ] projelendirilmiş görünmektedir. Rüzgar için yukarıda söylediğimiz kow şullar sağlanabilirse, bu Hidroelektrik
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=