güce 1 7.400 MW ilavesi ile 31.000 ıvf\V'a, rüzgar kaynağında ise 19 ıvf\V kurulu güçten 3.000 MW'a ulaşma hedeflenmektedir. Hidroelektrik kaynaklar için oluşan yeni kriterleri dikkate alarak, Yenilenebilir ve Yerli Kaynakların öncelikli ve olabildiğince süratle kullarnrnını hedef alan bir projeksiyon yapılanmasında, Hidrolik kaynaklara dayalı kurulu gücün 2020 yılı itibari ile yaklaşık 44.000 M\'v, Rüzgar kaynağına dayalı Kurulu Gi.iç'i.in de 25.000 MW seviyesine ulaştırılması mümkündür. 18.000 M\'(I kurulu güce ulaşabilecek yerli kömür kapasitesi de dikkate alındığında, tem.iz enerji üretim.inde % 45, yerli kaynak kullarnmında % 55 seviyelerine elektrik enerjisi bazında ulaşmak mümkün görünmektedir. Ancak umıtulınarnalıdır ki Ti.irk.iye, enerji kaynakları açısından dışa bağımlıdır ve bu oran ulaşabileceği tepe noktadadır. Klasik olarak Elektrik Enerjisi Maliyet Unsurları: Kapasite [ yatırım-amortisman ] Bedeli - Enerji Kaynak Bedeli - İşletme Bedeli [ personel-genel g.ider-sigortabak.ım/onarım v:b.] ve Karlar/ Vergiler olmak üzere dört ana unsurdan ibaret olarak kabul edilı11ektedir. Ancak, petrol krizlerinden sonra yenilenebifü kaynak kullanımı bilincindeki yükseliş ile birW,te, çok önemli ve beşinci unsur olan "Toplumsal Maliyet" unsuru da fark edildi ve emisyon değerlerinden flora etlcisine, göçlerden dışa bağımlılığa kadar 30'dan fazla sektörü içine alan toplumsal maliyetler, konunun önem.ini kavramış AB gibi kesimler tarafından detayla incelenerek bir rakım tespitlere gidildi. Fiyat mekanizmasına adapte edilemeyen bu toplumsal maliyet unsurunun telafisi için, yenilenebilir enerjiler için çeşitli mekanizma ve metotlar destekleme ve teşvikle oluşnıruldu ve bunlar, bir dizi mevzuat yapısı ile devreye alındı. Ülkemizde de böyle bir teşviğin sağlanması amacıyla çalışmaların başlatıldığı, kısa adı ile YEK Yasası, Mayıs 2005'te kanunlaştı. Ancak, asıl hedefe hizmet edecek nitelikte olduğu söylenemez. Esasen söz konusu kanunu , EPDK'rnn aldığı ve uygulamakta olduğu 60 ENERJi DÜNYASI OCAK- ŞUBAT2009 bir dizi tedbirin yasal zemine kavuşturulması olarak eli.işi.inmek de mi.imki.indi.ir. Yasa, kamu arazilerinin tahsisinde uygulanmakta olan bedeli % 50'ye çekmek gibi tek bir yeni uygulama getirmekte ve Bakanlar Kurulu'na uygulama fiyatını % 20'ye kadar artırma gibi siyasal bir yetkiyi içinde barındırmaktadır. Esasen, bu yasaI1111 böyle bir yapıda kanunlaşması, yenilenebilir kaynakların öneminin gerek siyasiler, gerek ilgili bürokrasi ve gerekse toplum tarafından yeteri kadar anlaşılamadığı111n da bir göstergesidir. Kamında yer aldığı halde "Uygı.ılama Yönetıneliği" ve "YEK Projeksiyonu" nun yayınlanmamış olınası ve bu ikincil mevzuat yanında ilgili mevzuatlarda da gereken revizyonların sağlanmamış olı11ası, bu düşünceyi perçinlemektedir. Yenilenebilir kaynaklara dayalı yatırımların gerçekleşmesi ve gereksinim duyulan kaynağı i.illiem.ize çekebilmek için, bu konuda rakibimiz olarak nitelenebilecek Yunanistan, İtalya, İspanya, İrlanda, Portekiz v.b. ülkelerden daha iyi, hiç değilse eşdeğer bir Yatırım Ortarnı'na ve teşvil.;: mevzuatına sahip olunması gerekmektedir. Mevcut yapısı ile YEK Kanunu, bu hedefi realize etmekten oldukça uzak görünmektedir. Ti.im dünya ve AB'de edinilen temel prensip, "Kirleten Öder" kavramıdır ki, bu "Toplumsal Maliyetlerin" mutlaka devreye alınması anlamma gelınektedir. Kyoto Protokolü [ BM-İklim Değişililiği -Çevre Anlaşması ] , bu konunun temel taşlarından biridir. Uluslararası finans kurumlarının da, çok çeşitli yöntemler geliştirilerek Yenilenebilir Kaynakları destekler hale getirilmesi de önemli hedeflerdendir. Tüm dünya i.ill,elerine önerilen ve i.ill<em.iz için tamamen geçerli olan politikalar özetle ; ■ Yenilenebilir kaynakların hedeflerinin mümkün en üst düzeyde tespiti ve yasal bağlayıcılığının sağlanması, ■ Uzun vadeli belirlenmiş ve dengeli gelirleri temin edecek düzenlemenin yapılınası, ■ Piyasada rekabet edebilecek enerji fiyat profiliı1in oluşturulması, ■ Elektrik ve enerji Piyasalarında gerekli reformların süratle yapılması, ■ Fosil ve nükleer kaynaklara yapılan desteklerin sonlandırılınası, ■ Kirletici enerjin.in sosyal ve çevresel maliyetlerini içeren "Toplumsal Maliyetlerin", fiyat kriteri olarak ele alınması ve sisteme intikalinin sağlanması, ■ Kyoto Protokolü'ni.in [ Ti.irk.iye için kritik olan olumsuzlukların giderilmesini sağlayarak ] imzalanması ve derhal ulusal boyutta uygulamaya konulması, ■ İhracat Kredi Ajanslarının ve Bankacılık desteğin.in sağlanması için gerekli düzenlemelerin yapılması olarak sayılabilir. ■ Dr. Atilla Akalın, Ti.irk.iye enerji sektörünün önde gelen yöneticilerindendir.Tekstil, gaz ve yiyecek endüstrilerinde yönetici olarak görevlerde bulunmuştur. Halen Ti.irkiye'nin lider trafo üreticilerinden BEST' in yönetim kurulu üyesidir. TÜREB'de (Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği) başkanlık da dahil olı11ak 8 yılı aşkın bir süre Yönetim Kurulu'nda bulunmuştur. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında aktif olarak yer almış, başkanlık yapmıştır. HESIAD (Hidroelektrik Santra.l.leri Sanayi İşadamları Derneği), TESAB (Ti.irk.iye Elektrik Sanayi Birliği), THA (International Hydropower Association), ELDER, EUROELECTRIC Türkiye Komitesi üyelikleri bulunmaktadır ve ayrıca TUSİAD Enerji Komitesi üyesidir. İki master derecesine sahiptir; Birleşmiş Milletler AIT'de Sistem Mühendisliği, Ege Üniversitesi'nde Endüstri Mühendisliği okumuştur. Doktorasını aynı üniversitenin Endüstri J\föhendisliği bölümünde tamamlamıştır.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=