Enerji ve Çevre Dünyası 68. Sayı (Mart 2009)

Özel Dosya ■ Kriz ve Enerji Piyasaları Enerji Yatırımlarını Destekleyecek Kapsamlı Bir Teşvik Paketi Yürürlüğe Konulmalı Enerji sektörüne dair en çok merak edilen konulardan biri, hatta önde geleni elektrik üretimi yatırımlarının küresel kriz ortamında ülkemizde nasıl bir ilerleme göstereceği. Elektrik üretimi veyatırımlarını Elektrik Üreticileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Önder Karaduman ilekonuştum. Filiz Karaosmanoğlu İTÜ Kimya Müh. Sayın Karaduman, 2009 başında, elektrik sektörümüzün görünümü sayılarla kısaca açıklar mısınız? Elektrik sektöründeki mevcut durumu rakamlarla ifade etmek gerekirse, 2008 yılı sonu itibariyle toplam kurulu gücümüz 43.000 i\,f\'(/'a yaklaşmış, toplam üretimimiz 200 milyar kWh'i aşmış, toplam tüketimimiz ise 198 milyar k\X'h olarak gerçekleşmiştir. Aslında 2008 yılı için toplam tüketimin 205 milyar kWh olarak gerçekleşmesi öngörülürken, ekonomik krizin etkisiyle 2008'in son aylarında düşen elektrik talebi sonucunda tüketim 198 milyar kWh'da kalmıştır. Talepteki eli.işi.iş 2009 yılında da devam etmektedir. Ocak ve Şubat aylarındaki talep azalmasının aylık bazda %10 olarak gerçekleştiği görülmektedir. Bu durum, ekonomik krizin reel sektörü ne kadar ciddi boyutlarda etkilediğinin en önemli göstergelerinden biridiı:. Diğer yandan, talepteki bu daralma aslında bir açıdan faydalı da olmuştur. Bu daralmanın etkisiyle Türkiye, yakın gelecekte yaşanması beklenen elektrik arz kı-izinden en azından belli bir süre için kurtulmuştur. Ancak, tabii ki talepteki bu düşüşe sevinmek yerine, ileriki yıllarda yaşanacak arz krizine köklü çözümler aramak daha doğru olacaktır. Sektördeki mevcut durumu özetlemeye devam edelim. Toplam kurulu gi.ici.imüzi.in kaynaklara dağılımına baktığımızda, doğalgazın %35, hidroliğin %33, kömürün %25, foel-oil'in %5 paya sahip olduğunu görmekteyiz. Toplam üretimin kaynaklara dağılımını incelediğimizde ise cloğalgazın payının ¾S0'nin üzerine çıktığını, kömürün payının %25, hidroliğin payının ise %22 olduğunu görmekteyiz. Dünya genelinde elektrik üretiminde cloğalgazı en çok kullanan ülkelerin başında gelmekteyiz.Üstelik doğalgazın tamamını yurtclışınclan ithal ediyoruz. Rus cloğalgazına %60'ın üzerinde bağımlıyız. Bu durum, ülkemizde arz güvenliğini ciddi anlamda tehdit eden unsurların başında gelmektedir. Son zamanlarda bunun çarpıcı bir örneğini tekrar yaşadık. Rusya-Ukrayna anlaşmazlığından kaynaklanan gaz krizi bizi ele sıkıntıya soktu. Doğalgaz ile çalışan santrallerde belli bir süre için ikincil yakıta dönüldü. Eğer kriz biraz daha uzasaydı, elektrik üretiminde sorunlarımız olacaktı. Türkiye'nin en kısa zamanda elektrik üretimini bu ölçüde doğalgaza bağımlı olmaktan kurtarması elzemdir.Sektörün yapısını daha iyi çözümlemek adına, kurulu güçte ve üretimde kamu-özel sektör dağılımını ortaya koymak ela faydalı olacaktır. Kamunun payı kurulu güçte %82, üretimde %79'dur. Yani özel sektör, kurulu gücün sadece %18'ini, üretimin ise ancak %21 'ini teşkil etmektedir. Bu tablo ela gösteriyor ki, 2001 yılından bu yana sektörde serbestleşme yönünde ortaya konan hedefler ne yazık ki tutturulamamıştır. Aksine, sektörde kamunun hakimiyeti olanca ağırlığı ile devam etmektedir. Bu tablonun değişmesi için, kamunun sektörde serbestleşme hedefine daha çok sahip çıkması ve bu yönele gereken adımlan acilen atması gerekmektedir. Elektrik Üreticileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Önder Karaduman ENERJi DÜNYASI MART2009I5 5

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=