Enerji ve Çevre Dünyası 68. Sayı (Mart 2009)

desteği, uygun koşullu kredi olanakları gibi teşvik ve destekleri öne sürmelidir. Diğer yandan, sektörde serbestleşme yönünde atılan adımların luzlandırılması, yatırım ikliminin iyileştirilmesi için kritik önem taşımaktadır. Dağıtımda ve özellikle üretimde hedeflenen özelleştirmeler geciktirilmeden yapılmalı ve bu konuda net bir yol haritası ortaya konmalıdır. Sektörle ilgili mevzuatın halen oturmamış olması ve sık sık değişiklikler yapılması da, yatırımcıların güvenini sarsan bir unsurdur. Yatırımcıların sektörde önlerini daha rahat görebilmeleri açısından, mevzuatın çok sık değişiklik yapılmasını gerektirmeyecek düzeyde istikrara kavuşması sağlanmalıclıı·. Sayın Karaduman size göre, 2012 itibari ile, Türkiye kurulu elektrik üretim kapasitesi içinde yenilenebilir kaynaklı santralar ne oranda yer alabilecektir? Türkiye yenilenebilir enerji kaynakları bakımından dünyada önde gelen ülkelerden biridir. Ancak, şu ana kadar bu kaynaklarım yeterince değerlenclirememiştir. Gerek hidrolikte, gerek rüzgarda, gerekse ele güneş enerjisinde mevcut potansiyelimizi çok az kullandığımız ortadadır. Örnek vermek gerekirse, Türkiye'nin ekonomik hidroelektrik potansiyeli yıllık 130.000 GWh olarak tahmin edilmekte olup bunun %35'i kullaıulmaktadır. Bir anlamda sularımız boşa akmaktadır. Ekonomik olarak yapılabilir rüzgar potansiyeli ise 30.000 - 40.000 MW arasında iken, bugün itibarıyla toplam kurulu kapasite yaklaşık 400 MW'tır. Bildiğiniz gibi, 1 Kasım 2007 tarüıinde yaklaşık 78.000 M\'v' kapasitede 750 adet civarında rüzgar projesi için EPDK'ya lisans başvurusunda bulunulmuştur. Bu başvuruların en azından %5'inin bile önümüzdeki yıllarda üretime geçmesi rüzgarın toplamdaki payını büyük ölçüde artıracaktır.Şu anda toplam kurulu güç içinde %35'lik bir paya sahip olan yenilenebilir enerjinin, 2012 yılındaki payııun, ya-orımı devam eden projelere göre değerlendirdiğimizde, %40'ları aşacağı beklenmektedir. Tabii ki, bu oranlarda hidroelektriğin çok büyük bir payı olduğunu vurgulamak gerekir. Şu anda kunılu güçte mevcut olan yenilenebilir enerjinin %95'i hidroelektrikten oluşmaktadır. Yeni yenilenebilir olarak tanımlanan rüzgar, güneş, jeotermal, biyogaz, biyokütle gibi kaynakların toplam kurulu güç içindeki payı şu anda %2 iken, 2012'cle bu oraıun %5'e ulaşması muhtemel görünmektedir. Bu noktada şunu da vurgulamak isterim. Türkiye, yenilenebilir enerjide geleceğe dönük net ve ölçülebilir hedefler belirlemeli ve sektördeki stratejilerini bu hedefler doğrultusunda geliştirmelidir. Mesela Avrupa Birliği'nin yaptığı gibi 2020 yılına yönelik hedefler belirlenebilir. 2020 yılında toplam kurulu güç ve üretimde yenilenebilirin payı şu kadar olacak diye güçlü birirade beyaıu son derece etkili ve yararlı olacaktır. Diğer yandan, yenilenebilir enerji yatırımlarııu hızlandırmak için yatırımları cazip hale getirecek adımlar da acilen atılınalıdıL 2005 }�lında kabul edilen YEK Kanunu önemli bir adım olınakla birlikte, özellik1e fiyat açısından beklentileri karşılamaktan uzak kalıruştır. 2009 yılı başında TETAŞ satış tarifesi 12,62 krş/ kWh olarak onaylannuş ve 2008 yılına ait Türkiye Ortalama Elektrik Toptan Satış Fiyatı Kurul tarafından 12,82 krş/kWh olarak belirlenrniştir. Dolayısıyla, Yenilenebilir Enerji Kanununda belirlenmiş olan 5,5 Eurocent'lik üst limit piyasa fiyatlarından da düşük kalmıştır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bugünlerde YEK Kanununda değişiklik yapmak üzere bir Kanun Taslağı hazırlamıştır ve bu Kanun Taslağında kaynak bazında değişkenlik gösteren yeni alım fiyatları ortaya konmuştur. Ancak, Kanun Taslağında öngörülen fiyatların, ülkemizdeki şartlarla ve dünyadaki uygulamalarla tam anlamıyla örtüşmediği ve yatırımları güçlü bir şekilde teşvik edecek düzeyde olmadığı yönünde yaygın bir kanaat vardır. Özellik1e küresel ekonomik krizin ortaya koyduğu zor şartlarda, alım fiyatlarımn, piyasaya moral verecek ve yatırım Önder KARADUMAN Gazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. Özel sektörde baraj, tünel, otoyol projelerinde çalıştı. Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı Demiryollar, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdi.irlüği.i'nde (DLH) Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Müdür olarak görev yaptı. Aynı Bakanlığa bağlı Devlet Hava Meydanları İşletmesi'nin (DHMİ) Genel Müdürlüğünü ve Yönetim Kurulu Başkanlığını üstleneli. Kamu hizmetinden ayrıldıktan sonra, Bayındır Holding'de İnşaat ve Enerji Grubu Başkanlığı'nı yürüttü. Ardından 7 yıl süreyle Akenerji Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Şu anda, Borasco Elektrik Üretim A.Ş.'de Genel Müdürlük görevini sürdürmektedir. Karaduman aynı zamanda, elektrik sektöründe özel üretim şirketlerini temsil eden Elektrik Üreticileri Derneği'nin Başkanlığım yürütmektedir. iştahııu artıracak ölçülerde belirlenmesi son derece önemlidir. Alım fiyatlarının teşvik edici olması halinde yenilenebilir enerji yatırımları ivme kazanacak ve önümüzdeki yıllarda Türkiye'nin yenilenebilir enerjide küresel boyutta öncü ülkelerden biri haline gelmesinin önü açılınış olacaktır. İçten teşekkürlerimi sunarım Sayın Önder Karaduman. ENERJi DÜNYASI MART2009157

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=