Enerji ve Çevre Dünyası 7. Sayı (Kasım - Aralık 2001) / Ecogeneration World - Cogeneration, Waste Recovery, Renewables & On-site Generation - Kojenerasyon Atıktan Enerji, Yenilebilir Enerji, Yerinde Üretim

Özkan AĞIŞ . _ .. . TÜRKİYE KOJENE8ASYON-VE'OTOPRODÜKTÖRLÜK DERNEĞi BAŞKAN! beklemekteyiz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın Hazırlık Dönemi içinde yapması gereken çalışmaları aşağıda özetliyorum 1- I.H.D. sözleşmelerinin hayata geçirilmesini engelleyen hukuki sorunlar uzmanlarca çıkartılmalı ve bunların ortadan kaldırılmasını sağlayacak yasa taslağı en kısa zamanda TBMM'ne sevkedilmelidir. Aksi takdirde ETKB, Enerji Düzenleme Kurumu'na işletmeyen bir sistemi devretmiş olacaktır. 2- Bakanlık bir an önce 3096 ve 3996 sayılı yasaların revizyon yasası tasarısını TBMM'ne göndermelidir. Bu bağlamda, denge-uzlaştırma yönetmeliği, şebeke yönetmeliği ve Otoprodüktörlük yönetmeliği hazırlanarak, yasanın uygulanabilirliği sağlanmalıdır. 3- ETKB'da beklemekte olan Otoprodüktör proje stoğu bir an önce sonuçlandırılmalıdır. 4- Sözleşmeleri yapılmış ve Bakanlar Kurulu kararı ve YPK kararı çıkartılmış 29 adet santralın sözleşmelerinin hayata geçirilmesi için TBMM'ne yeni bir yasa taslağı gönderilmeli, bu suretle Türkiye'nin yıpranmış olan itibarının iadesi sağlanmalıdır. Yasal zemin uygundur. Zira Anayasa Mahkemesi 27/10/2001 tarihinde aldığı kararla 4628 sayılı yasanın geçici 4. Maddesi uygulamasını durdurmuştu. ENERJİ DÜZENLEME KURUMUNDAN BEKLENTİLERİMİZ 4628 sayılı Elektrik Piyasası Yasası Türkiye'de elektrik pazarına liberal bir hüviyet kazandırmak amacıyla çıkartılmıştır. Memnuniyetle ifade etmeliyim ki, bu yasa 1996/92 sayılı Avrupa Birliği "Elektrik Direktifine" büyük ölçüde uygunluk içindedir. Yasanın emrettiği, elektrik piyasasının yeniden yapılandırılması ve işletilmesi işlemini yürütecek "Enerji Düzenleme Kurumu" özerk bir kuruluş olarak, bütün bu işleri yapabilecek yetkilerle donatılmıştır. Bütün bu hususlar bize deregulation ve yeniden yapılandırma konularında atılan adımların doğru olduğu kanaatini vermektedir. "Enerji Düzenleme Kurumunda" eleştireceğimiz tek unsur Üst Kurulun kompozisyonudur. Kurul Devlet ağırlıklıdır. Özel kuruluşlara ve sivil toplum örgütlerine Kurul üyeleri arasında yer verilmemiştir. Bürokrat ağırlıklı böyle bir Kurulun, ülkenin beklediği karar dinamizmini nasıl getireceği merak konusudur. Ayrıca üç hafla önce atanan Kurul üyelerinin geçmiş deneyim ve uzmanlıkları içinde, elektrik enerjisi deneyimli üye sayısı çok azdır. Bu üyelerin karar verebilmek için önce, enerji kuruluşlarını (TEAŞ, TEDAŞ, DSİ, EÜAŞ, EİAŞ, TETAŞ, BOTAŞ vs. gibi) tanımaları sonra da gelmiş geçmiş elektrik mevzuatını öğrenmeleri gerekecektir. Bu da çok zaman alacaktır. Türkiye'nin önünde, deneyimsiz yöneticilerin öğrenmesi için gerekecek böyle bir zamanı var mı? Ayrıca Kurul üyelerinin seçildikleri birinci günden itibaren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığında bugüne kadar enerji işlerini yürütmüş olan bürokratlarla birlikte çalışmaları ve tüm yasal mevzuatı öğrenmeleri gerekecektir. Böyle bir işbirliği acaba başlamış mıdır? Bununla beraber Enerji Düzenleme Kurumu'ndan bekledikleri321 ECOGENERATION WORLD mizi satırbaşlarıyla aşağıda veriyoruz. - - - - - - - - Bu Forum gibi, düzenlenen önemli sempozyum ve tartışma platformlarını izlemeli. Burada bugün Enerji Düzenleme Kurulu üyelerinden kimlerin bulunduğunu merak ediyorum. Kurumun özerklik yapısına gölge düşürecek politikalar dan kaçınmalıdır. Kuruma politikacıların parmağı sokulmamalıdır. Kurul ; elektrik üretiminde, iletiminde, dağıtımında ve mevzuatında uzmanlaşmış kişilerin görüşlerini almadan ve bunların sentezini yapmadan önemli kararlar vermemelidir. Özellikle uzman sivil toplum örgütlerini çalıştırmalıdır. Avrupa Enerji Komisyonları ve Kojenerasyon Birliği (Cogen Europe) ile devamlı iletişim içinde olmalı böylece Dünyanın gelişen teknolojilerini izleye bilmeli ve Avrupa Birliği'ne giriş hazırlıkları sürecinde, elektrik sistemlerimizin standart ve kalitesini Birliğin isteklerine yanaştıracak önlemleri almalıdır. Elektrik üretim, iletim ve dağıtım sektörlerinde özel Kuruluşları hakim ve rekabet kuralını esas kılacak yapısal değişikliklere öncelik vererek, elektrik piyasası dinamizmi yaratmalıdır. Eninde sonunda KYOTO sözleşmesine imza koymak zorunda kalacağımız gerçeği ile çevremizi temiz tutan sistem ve teknolojileri teşvik edecek yasal düzen lemeleri öncelikle yapmalıdır. Son olarak, Enerji Düzenleme Kurulu'nun, geçmişte yapmış oldukları özverili çalışmalarıyla bize bugünleri hazırlayan ve elektrik sektörüne emeği geçmiş olan tüm özel ve tüzel kişi ve kuruluşları çok iyi dinlemeleri ni ve yapacakları işleri buna göre değerlendirmelerini bekliyor, onlara başarılar diliyor ve beni sabırla din lediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=