ALP ZOR TOPKAPI ENDÜSTRİ A.Ş. / MAKİNA MÜHENDİSİ Co11eııeraıwıı, 'Waste reclJ'lll'!JJ. 1{._eırewahks & 0ıı:..site (j,erıuılllJjpıtJı açtı. Ayrıca Avrupa ülkelerinde 2005 yılına kadar havadaki CO2 Emisyonunu %25 seviyesine düşürme kararı enerji üreticilerini daha geniş kapsamlı önlemler almaya zorladı. Bunlardan biri de birincil enerjinin yüksek verimle kullanılabilmesi ve dolayısı ile kullanılabilir birim enerji başına atmosfere atılan zararlı emisyonların daha az olması nedeniyle elektrik ve ısı enerjilerini birarada üreten kojenerasyon teknolojisinin kullanımının yaygınlaştırılması oldu. Şekil 1de de görüleceği üzere aynı miktarda elektrik ve ısı enerjisini konvansiyonel yöntemlerle üretmek için gereken enerji miktarı, kojenerasyon yöntemi ile üretime nazaran % 73 daha fazladır. Bu da dolaylı olarak atmosfere atılacak zararlı emisyonlarda yaklaşık olarak % 57 azalma anlamına gelmektedir. Bunun yanında da CO 2 emisyonu yaklaşık %48 oranında azalmaktadır. Yüksek çevrim veriminin sağladığı ekonomiklik yanındaki bu çevre dostu kimlik, kojenerasyona son 1 O yılda büyük bir yaygınlık ve hız kazandırmış, Ülkemizde de bu teknikle enerji üretimi kurulu güç kapasitesinin ülkenin toplam enerji kurulu güç kapasitesine göre oranı Avrupa Birliği ülkeleri ortalaması olan % 1112 seviyelerini yakalamıştır. Türkiye'de bu konudaki eksik nedir ? Türkiye'nin bu oranı yakalamış olmasına karşın Avrupa ülkelerine göre kojenerasyon teknolojisinin uygulamasındaki en önemli eksiği özel gazların kullanımıdır. Özel gazlar, başlıca Çöp alanlarından çıkan metan yoğun çöp gazı, Evsel atıksu Arıtma tesislerinde ortaya çıkan yine metan yoğun arıtma gazı gibi biyogazlar ile çeşitli özel prosesler sonucu ortaya çıkan ve enerji taşıyan gazlardır. Bugüne kadar Türkiye'de bu gazların değerlendirildiği proje sayısı bir elin parmaklarından daha azdır. Bir karşılaştırma yapmak gerekirse, Almanya'da özel gazlarla çalışan kojenerasyon tesisi toplam kapasitesi doğal gazla çalışan tesis kapasitesine ulaşmıştır. Pratik olarak belirtilebilecek ölçü ise, artık bu gazların kojenerasyon ünitelerinde kullanılmadığı katı atık ya da evsel atık su arıtma tesisi kalmamış olmasıdır. Araştırmalar atmosferdeki sera gazı etkisinin en zararlı birleşeninin metan gazı olduğunu ve özellikle çöp alanlarından serbestçe yayılan metan gazının yarattığı yangın ve infilak tehlikelerinin yanında atmosferdeki toplam sera gazlarının önemli bir bölümünü oluşturduğunu göstermektedir. Biyolojik arıtma tesislerinden yayılan metanın da buna katkısı hatırı sayılır orandadır. Dolayısı ile her iki durumda da gaz emisyonunu kontrol altına alarak, atmosfere en az zararı olacak şekilde, bugün bilinen en uygun ve yaygın çözüm olan, yakarak atmosfere vermek gerekmektedir. Katı Atık Depolama Alanlarında Durum Uygulanabilen yerlerde, çöplerden kurtulmanın en basit ve ucuz yolu çöp depolama mekanlarında çöpün toplanmasıdır.Buna rağmen toprağın ve yüzey sularının kirlenmesi, koku, patlayıcı gazların oluşması ve bunun sonucu yangın tehlikesi sorumlu otoritelerin başını ağrıtan konular olmaya devam etmektedir. Atıkların çöp depolama alanlarına dökülmesinden kısa bir süre sonra çöp içindeki organik maddeler çözülmeye ve metan bakterileri vasıtası ile çöplük gazı tabir edilen biyogaz oluşmaya başlar. Bu biyogaz yukarda bahsedilen çevre problemlerinin ana sebebini oluşturmaktadır. Bu çevresel problemi en kısa yoldan halletmek çöp alanında bu gazın aktiv olarak yönlendirilerek yakılması şeklinde uygulanmaktadır. İkinci problem sızıntı suyudur. Sızıntı suyu ya atıksu arıtma tesisine gönderilerek, ya da membranlı tesislerde buharlama/kurutma işlemlerinden geçirtilerek temizlenir. Çöp alanlarından çıkan biyogaz yenilenebilir ve süreklilik arzeden bir enerji kaynağı olup, bunu elektrik ve ısı enerjisine dönüştürmek kabildir. Üretilen elektrik ve ısının bir kısmı sızıntı suyunun arıtılmasında kullanılabilir, artan elektrik enerjisi de şebekeye verilir. Çöp gazının enerji üretimi için kullanımı çöpün değerlendirilmesinde ekonomik ve ekolojik açıdan uygun bir çözüm arzetmektedir. Sıralanan tüm bu avantajlar, çöplük gazı santrallarının hızla yaygınlaşmasına neden olmuş, Sadece Jenbacher AG referansları arasında bulunan 10Oü aşkın çöplük gazı tesisinin toplam kapasiteleri 100 MW'ın üzerine çıkmıştır. Çöpteki Enerji Ne Kadar? Çöpün atık ton başına toplam gaz üretimi yaklaşık olarak 100200 Nm3 olup bu gazın ısıtma ısısı 5-6 kWh/Nm3 dolayındadır. İlk 15-20 yıl içersinde bu atıklar tüm gaz kapasitelerinin yaklaşık % 50 sini üretirler, ve yılda yaklaşık olarak 2-6 Nm3 gaz beher ton atıktan elde edilir. Bu ise 10-30 kWh enerji potansiyeline tekabül eder. Atıkların organik kısmından yılda ortalama ısıtma ısısı 5,5 kWh/Nm3 olan 4-6 Nm3 gaz çıkar. Bu özellikleriyle çöplük gazının her normal metrekübü, ülkeye ithal edilmekte olan doğalgazın yaklaşık ½ normal metrekübünü ikame ederek ekonomiye fayda sağlayan bir birincil enerji kaynağıdır. Konuyu örnek bir boyut için ele alarak irdelersek, 1000 kW elektrik üretecek 40 feet konteyner boyutunda bir paket tipi tesisin 2584 kWh birincil gaz enerjisine ihtiyacı vardır. Bu enerji 470 Nm3/h biyogaz ihtiyacına tekabül eder. Bu tesise 15 yıl boyunca yetecek birincil enerjiyi sağlayacak atık alanında yaklaşık 720.000 ton / 1.030.000 m3 atık olmalıdır. ( Çöpün yoğunluğu yaklaşık 700 kg/m3 olarak alınmıştır.) Başka bir deyişle , 1000 kW elektrik üretmek için atık alanındaki çöp birikiminin ölçülerinin 300m x 100m x 1Om yükseklikte olması gereklidir. Çöpün derinliğinin asgari 1 Om. olması esastır. DrJ nıg� •ıltı:r disch�rgı-:d mto the catchmı?rt h11:i1L Faı'a.nd Sclıeme of tlıe laııdfill gas pla Lo·,·,-rnUs�fon and em:ıon'.'f'.'!rtlally frkndtı cc,r.b..ı.�tion F2e:dirg int< ı:.ıblk nctı,, filtet sys�cmı •;t.ıuo:-ı Şekil 2 : Tipik bir çöp depolama alanı projesinin şematik gösterimi ECOGENERATION WORLO 45
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=