Oturumda; enerji ve çevre konusunun artık mutlaka birlikte değerlendirildiği ve bu alanda oluşan bilincin oldukça yerleşmiş olduğu öne çıkan bir unsur oldu. Oturumda yer alan kamu ve özel sektör temsilcileri çok isabetli biçimde konuları birbirine yakın duyarlılıkla ele aldılar. Gerek enerjinin temini ve üretimi ve gerekse enerjinin kullanımı konusunda "çevre duyarlı" yaklaşımların hem ekonomik hem de sosyal sorumluluk açısından "olmazsa olmaz" bir öncelik olduğu vurgulandı. Oturumda; yenilenebilir enerji konusundaki çalışmaların hem hacim açısından hem de yasal düzenlemeler açıs111dan genişletilmesi ve hızlandırılması gerektiği vurgulandı. Ti.irkiye'nin özellikle elektrik üretiminde cloğalgaza olan yoğun dışa bağımlılığ111dan ti.im katılımcıların yakındığı gözlendi. Doğal gaza alternatif olarak Ülkemizin sahip olduğu kömür rezervlerinin uygun teknolojiler (akışkan yataklı sistemler, yakılan kömür ki.illerinin çimento sektörü başta olmak üzere hammadde olarak kullanılması vb.) kullanılarak elektrik üretebilmenin pek ala mümkün olduğu vurgulandı. Ülke olarak "Kyoto Protokolü" nü imzalamış olduğumuz konusuna dikkat çekilerek; özellikle iklim değişikliği ve küresel ısınma konularında enerji çevrelerinin daha sorumlu ve duyarlı olmaları gerektiği konuları öne çıkrnıştır. "Enerji ve Çevre" konu başlıklı oturum belki de tek bir cümle ile şöyle özetlenebilir: " Enerji üretimi ve tüketiminde çevreye duyarlı olmak ekonomik açıdan cüzdanlarımızı; sosyal sorumluk açısından ela vicdanlarımızı rahatlatacaktır." Gold Standart son V2 hakkında bilgi verilmiştir. Kyotoya taraf olmayan ülkelerde uygulama alanı bulan gönüllü karbon piyasaları, alıcılar, satıcılar ve yatırım ortamı ele alınmıştır. Gönüllü Piyasalar111 avantaj ve dezavantajları anlatılmıştır. Türkiye'cle gönüllü karbon azaltım projeleri ve kyoto sonrası bu projelerinin olası durumu hakkında bilgi verilmiştir. Ti.irkiye'ye Kyoto sonrası için nasıl bir strateji dayatıldığı üzerinde durulmuştur. Gönüllü Karbon Ticaretinin, karbon emisyonunu azaltan projelere ek bir finansman olanağı sağlayarak bir teşvik mekanizmasıhaline geldiği ve bu destek mekanizmasııun 2012 sonrası durumu, Türkiye'nin yürüttüğü müzakereler ve 2012 sonrası iklim değişikliği politikalarına ve stratejisine bağlı olduğu ifade edilmiştir. 40 ENERJi DÜNYASI Mayos-Haziran 2000
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=