için ciddi bir alternatif. Nükleer enerji ile karbondioksit salınımı azalacak. Diyelim ki, rüzgar enerjisini tercih ettiniz, fakat rüzgar eserse elektrik var, esmezse yok. Gaza da bağımlılığınız var. Nükleer enerjinin seçilmesi bu yüzden önemli. Bakıyorsunuz, İtalya nükleer enerjiye geçiyor. ABD kapıları açtı. Çin de ciddi işler yapıyor. Almanya 'nükleerden vazgeçme' politikalarını geri çeviriyor. Fransa'da üretimin yüzde 85'i nükleer enerjiden. Türkiye'nin 15-20 yıl içinde enerji ihtiyacının yüzde 15-20'sini nükleerden karşılaması zor değil. Dünyada enerjinin jeolojisi ile diplomasisi içiçe geçiyor. Bu, bize siyasi kaderimizi değiştirme fırsatı veriyor." Kyoto önemli Türkiye'nin Kyoto protokolünü imzalamasının ela önemli olduğunun altını çizen Fatih Birol, "Kyoto protokolü ile önümüzdeki dönemde oluşacak karbon ticaretinden pay alabileceğiz. Türkiye'nin, aklını kullanması halinde önü açık. Dünya enerjide önemli bir kavşaktan geçerken, bizim de önümüzdeki 5 yılı iyi değerlendirmemiz gerekir" uyarısını yaptı. Irak'ın petrol ve gazda, potansiyelinin çok altında kaldığını, önümüzdeki dönemde bu ülkenin öneminin artacağını savunan Fatih Birol, "Türkiye'nin Irak'a ilgisi, petrol ve gazda transit ülke olmanın ötesine geçmeli. 'Irak.'ta nasıl üretici ülke o.luruz' elememiz lazım. Çünkü Irak'ta çok büyük potansiyel var. Irak'ta petrol çıkarma işini değerlendirmeliyiz" diye konuştu. Petrolde daha yüksek fiyatlar göreceğiz Fatih Birol, petrol fiyatlarının seyrine ilişkin olarak ise, "ABD ve Çin'in 2 8 ENERJi DÜNYASI TEMMUZ-AĞUSTOS 2009 ekonomik toparlanmaya devam etmesi petrol fiyatlarını daha da yukarı çıkarabilir. Orta ve uzun vadede daha yüksek petrol fiyatları göreceğiz. 70 doların üzeri, petrol ithalatçısı gelişmekte olan ülkelerin toparlanmasında sorunlar yaratır. OPEC'in 9 Eylül'cleki toplantısında toparlanmayı destekleyecek bir karar çıkacaktır" dedi. Fosil yakıt kullanımı sürerse dünyamız ısınacak Fatih Birol, "Dünyada fosil yakıtlardan enerji üretiminin oranı yüzde 85 olarak kalmaya devam ederse, dünyanın 6 derece daha ısınma riski var" derken, "Ülkeler bu yüzden yenilenebilir enerjiye yönelmek zorunda. Kopenhag zirvesinde önemli kararlar alınabilir. Yoksa, bunun sorumluluğunu kim alacak? Bu yıl sonunda alınacak kararlar, dünyanın geleceğini etkileyecek" dedi. Tüketimde Çin ve Hindistan öne çıkacak Fatih Birol, "Dünyada enerji talebinin merkezinin OECD ülkeleriydi. Ancak son yıllarda enerji tüketen yeni merkezler çıktı" derken, Ortadoğu, Çin ve Hindistan örneklerini verdi. Birol'un bu konudaki yorumları şöyle: "Gelişmiş ülkelerde araba sahipliği oranı binde 680 iken, Çin'de binde 17, Hindistan'da binde 7. Bu, iki ülke tüketimin merkezi olmaya aday görünüyor. Petrolde ikinci trenci ise tüketimin büyük bölümünün ulaştırmada kullanılmaya başlaması. İran'ın yaptırım gücü artacak Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyelerinin dışında, üretim ve rezervin aşağı gittiğine ele dikkat çeken Fatih Birol, şunları söyledi: "Kuzey Denizi, Umman, Avustralya, Rusya, Meksika ve ABD'cle rezerv azalıyor. Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, İran ve Venezuela'cla ise üretim iyi. Bu ülkelerin petrol payı ve yaptırım gücü artacak. Önümüzdeki 25 yıl içinde, yıllık 85 milyon varillik petrol üretimi aynı kalsa bile, Suudi Arabistan kadar üretim yapabilecek 4 üretici çıkmalı ki, talep karşılan abilsin". AB, '20-20-20' planıyla yenilenebilir enerjiye yöneldi Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun geçen yıl, kısaca "20-20-20" olarak adlandırılan "enerji iklim değişikliği" planını onayladığını hatırlatarak, bu planın neler öngördüğünü şöyle anlattı: "AB'nin, 2020'ye kadar yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanım oranını yüzde 20'ye yükseltilecek. Sera gazı salınımını yüzde 20 azaltacak. Enerji verimliliğinde de yüzde 20 artış sağlanacak. Bu hedefler kapsamında Avrupa'da lambalar değişiyor. Otomobillerde az yakıt tüketimi teşvik ediliyor. Güneş enerjisi öne çıkıyor." ■
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=