azalması sonucu, Türk bankaları yurtdışından uzun vadeli yabancı para kaynak bulmakta zorluk yaşamaya başladı. Bankalardaki yabancı para mevduatların kısa vadeli yapısı, proje finansmanı için kaynak teşkil etmeyi zorlaştırıyor. Bu nedenle yurtdışı piyasalardaki likiditenin azalması, fonlama maliyetlerini ve dolayısıyla proje finansman maliyetlerini yukarıya taşıdı. Kredi maliyetlerindeki mevcut gelişmelere rağmen, Garanti Bankası seçici davranarak, doğru ve iyi yapılandırılmış projelere finansman sağlamaya devam ediyor. Enerji sektöründe bulunan firmaların finansman temininde dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir? Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de finansman şartları zorlaştı. Bankalar artık daha seçici davranıyor. Zaten böyle davranmak zorunda. Projelerin finansal modelleri, kriz öncesine göre daha muhafazakar varsayımlarla oluşturuluyor. Bu da fırına hissedarlarının proje için daba çok sermaye koymalarını gerektiriyor. Projenin finansmanı öncesinde, muteber ve tecrübeli teknik danışmanlık firmalarından projenin fiziki olarak yapılabilirliği, ne kadar sürede tamamlanabileceği, enerji üretim değerlerinin teyit edilmesi, yatırım tutarının teyidi, projenin hayata geçirilebilmesi öncesinde karşılaşılabilecek riskler gibi konularda teknik danışmanlık raporlarının temin edilmesini talep ediyoruz. Ayrıca inşaat maliyeti yüksek ve inşaat dönemi uzun olan termik ve hidroelektrik santral projelerinde, yüklenici inşaat firması tarafından inşaat risklerinin karşılandığı sabit fiyatlı, belirli zamanlı anahtar teslim inşaat sözleşmeleri aranmaktadır. Proje inşaatının, iş programına ve poje bütçesine göre uygun şekilde yürütülüp yürütülmediği de bankamız adına hareket eden teknik danışmanlık firmaları tarafından denetleniyor. Türbin, jeneratör ve diğer ekipmanların termin süreleri, performans garantileri 42 ENERJi DÜNYASI TEMMUZ-MUSTOS2009 ve verimlilikleri de önem taşıyor. Ayrıca tedarikçiler veya bakım onarım hizmeti veren muteber firmalarla, bakım ve onarım anlaşması yapılmasını istiyoruz. Üretim lisansı başta olmak üzere, gerekli izin, lisans ve ruhsatların alınmış olması da Garanti Bankası açısından öncelikli diğer bir konu. Ayrıca projelerin hammadde ihtiyaçları anlamında, yenilenebilir enerji projeleri için yeterli süre ve kalitede ölçümün (rüzgar, su veya güneş) yapılmış alınası, termik santral projeleri için de yakıt temin anlaşmalarının mevcut olması aranmaktadır. Enerji yatırımlarının finansmanına ilişkin olarak yapılması gereken düzenlemeler var mı? Kyoto Protokolü'ne katılımın ardından ülkemizde karbon emisyonunu azaltma amaçlı projelerin çok daha fazla önem kazanacağını düşünüyoruz. Garanti Bankası, bu kapsamda olumlu çevresel etkilerini göz önüne alarak yenilenebilir enerji projelerine verdiği finansman desteğini her geçen gün arttırıyor. Garanti Bankası son 2 yılda, 1200 J\.1W kurulu gücündeki yenilenebilir enerji projelerine 1 milyar doların üzerinde finansman sağladı. Yenilenebilir enerji yatırımlarına ilişkin finansmanın önümüzdeki dönemde daha da arttırılmasının sağlanması için çalışmaları devam eden Yenilenebilir Enerji Kanunu taslağıyla birlikte sektöre getirilecek teşviklerin arttırılması gerektiğini düşünüyoruz. Aynca, yeni tasarıyla birlikte henüz elektrik piyasası tarafından test edilmemiş o1·m alım garantili ödemelerin zamanında yapılmasını sağlayacak sistemin kurulması, yenilenebilir enerji yatırımlarının artmasına ivme kazandıracaktır. Elektrik piyasasında toptan satış şirketleri, dağıtım şirketleri ve serbest tüketicilerle uzun vadeli elektrik satış anlaşmaları gerçekleştirilmesi, piyasa üzerindeki uzun vadeli fiyat riskinin önemli ölçüde azalmasına katkı sağlayacak. Elektrik piyasası genelinde spot elektrik fiyatlarının belirlenmesinin yanı sıra, piyasanın derinleşmesiyle birlikte vadeli elektrik alım-sarım kontratlarının (funıres) işlem görmeye başlaması, elektrik fiyatının sektör oyuncuları tarafından projeksiyonuna kolaylık getirecek. Enerji yatırımlarının finansmanı açısından ülkemizin dünyada bulunduğu noktayı değerlendirir misiniz? Türkiye, dünyadaki enerji kurulu gücünde yaklaşık %1 oranında paya sahip. Türkiye'de kamu, enerji sektöründeki ana tedarikçi konumunda bulunuyor. Bu nedenle, enerji yatırımları, son 3-4 yıllık döneme kadar, ağırlıklı olarak doğrudan devlet tarafından veya devletin sağladığı alım garantileriyle finanse edilen projeler yoluyla gerçekleştirildi. Son 3-4 yılda ise, liberalleşme adımları sayesinde, Türkiye'deki bankalarca finanse edilen özel sektör yatırımlarının önemli ölçüde artış gösterdiğini görüyoruz. Sektördeki liberalleşme süreci, 2001 yılında regülasyon yapısının temellerinin atılmasından sonra özel sektör yatırımlarını teşvik edici kanunların çıkarılmasıyla hızlandı ve Türkiye'deki bankalar, yurtdışından sağlanan uzun vadeli kaynaklarla enerji yatırımlarına finansman sağlamaya başladı. Piyasa liberalleştikçe ve hukuki düzenlemeler yapıldıkça, bankaların finansman desteği ve özel sektör yatırımları artacaktır. Gelişmiş ülkelerde ise enerji sektörünün özelleştirilmesi çok önceden başladığı için, bu ülkelerdeki yabancı bankaların enerji yatırımlarının fınansmanlarındaki geçmişi, Türkiye'deki bankalara göre daha eski... Türkiye'de geçtiğimiz 2-3 yılda gerçekleştirilen finansmanlarda yerel bankaların ağırlıkta olduğu görülüyor. Ancak Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkenin yatırım ihtiyaçlarının sadece yerel bankaların kaynaklarıyla karşılanması zor gözüküyor. Bu anlamda, yabancı bankaların sektöre daha fazla çekilmesi gerekiyor. Bu anlamda, yerli ve yabancı bankalar, Exim kuruluşları ve kalkınma bankaları ortak bir güç oluşturmalı.■
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=