Enerji ve Çevre Dünyası 71. Sayı (Temmuz-Ağustos 2009)

Şeyh'de yalnızca seçimler yapılmadı. Mali düzenlemelere, 2009 ve 2010 çalışma planlarına ve bütçelere ilişkin kararlar alındı. IRENA hedefleri nedir? IRENA'nın hedefleri aslında isminden de çıkarılabilir. Belki özet olarak şu şekilde ifade edilebilir: küresel bir yaklaşımla yenilenebilir enerji kaynaklarının dünya çapında yaygın kulla111mına katkıda bulunmak üzere düzenlemeler ve hedefler önermek, dolayısıyla yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını teşvik etmek; yenilenebilir enerji kaynakları konusunda bilgi ve teknoloji transferine katkıda bulunmak ve yerel kapasitelerin geliştirilmesine katkıda bulunmak üzere faaliyette bulunmak; yenilenebilir enerji yatırımlarının finansmanına ilişkin tavsiyelerde bulunmak; iklim değişikliği, enerji güvenliği, istikrarlı ve sürdürülebilir fiyat yapısı ve istihdamı geliştirme faaliyetlerine katkıda bulunmak; uluslar arası düzeyde işbirliklerine zemin hazırlamak. Küresel iklim değişikliği ve IRENA etkileşimi neden önemli olacak? Yenilenebilir enerji kaynakların111 kullanımıyla iklim değişikliği konusu birbiriyle çok yakından ilgili. Aslında bunlara bir üçüncü konuyu, 'enerji verimliliği' konusunu da ilave etmek gerek. İklim değişikliği konusunda çok kritik sınırlara yaklaştığımızda uzmanlar fikir birliği içinde. Bu konuda ti.im dünyada, bir fikir birliğinin ötesinde bir işbirliği neredeyse zorunlu hale gelmiş durumda. Artık enerji konusunu iklim değişikliği konusundan bağımsız düşünebilmek neredeyse mümkün olmayacak. Belki de buna izin verilmeyecek. Öyle bir sürecin içindeyiz. İklim değişikliğinin başlıca sebebi karbondioksit emisyonun tek değilse de önde gelen kaynağı Yusuf YAZAR Yusuf YAZAR 1953 yılında Eskişehir'de doğdu. Yıldız Üniversitesi Harita Mühendisliği Bölümü ardından, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Araştırma Enstitüsü'nde yüksek lisans öğrenimini tamamlayan Y Yazar, yurtiçi ve yurtdışında özel sektörde çeşitli görevlerde bulundu. Bir süre öğretim görevlisi olarak da çalışan Yazar, 2004'ten bu yana Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nda Müsteşar Yardımcısı olarak görev yapmaktadır. ise enerji üretimi. Enerji üretiminde emisyon azaltmanın önde gelen çarelerinden birisi enerji verimliliğini (hem üretimde ve hem de tüketimde) artırmaksa, bir diğeri de özellikle elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının rolünü ve oranını yükseltmek. IRENA'ysa yenilenebilirin ocağı, merkezi olacak. Doğal ve kaçınılmaz olarak, doğrudan değilse bile dolaylı olarak ilgilendiği ikinci konu iklim değişikliği konusu olacak. İklim değişikliğinin konuşulduğu bir yerde 'yenilenebilinir'in konuşulmaması neredeyse imkansız. Türkiye için IRENA hangi açılardan önemlidir? Nelerde yansımalarını göreceğiz? Türkiye IRENA'ya üye olduğu için 'yenilenebilir' önem verecek ya da veriyor değil. Türkiye 'yenilenebilir'i zaten fark etmiş, ona zaten yönelmiş durumda. 2005 yılında 'yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik üretiminde kullanılmasını teşvik' amaçlı kanun çıkartıldı. Hemen arkasından 2007 yılında 'enerji verimliliği'ni teşvik amaçlı bir kanun çıkartıldı. Yetinilmedi, Jeotermal kaynakların enerji üretiminde kullanılmasını teşvik amaçlı bir kanun çıkartıldı (2007). Şimdi yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla teşvik edilmesini amaçlayan bir yasa tasarısı hazırlandı. Yani Türkiye açısından IRENA üyeliği bu ilgi yönelimini bir kez daha teyit eden doğal bir adım. Ama bu üyeliğin belki, bazı konulara daha doğru ve sistematik yaklaşmayı sağlayan bir etkisi olabilecektir. Uluslar arası Enerji Ajansı'nkiler için söz konusu olduğu gibi, IRENA'da benimsenen kararlar ve yapılan öneriler de Türkiye tarafından ciddiye alınacak, yerine göre yol gösterici olarak kabul edilecektir. Belki bu anlamda Ajans uluslar arası güvenilirliğe sahip bir rehber gibi algılanacak ve benimsenecektir. Türkiye biliyorsunuz Kyoto konusunda da daha net bir tutum belirleme sürecine girmiştir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesi ve enerji verimliliğinin artırılması yönündeki çabaları Türkiye'yi emisyon azaltımları konusunda da rahatlatacaktır. Belki burada Türkiye'nin nükleer santral kurma çabalarını da bu çerçevede değerlendirmek gerekir. İklim değişikliği açıs111dan baktığınızda neredeyse sıfır emisyonla nükleer enerji yenilenebilir ve enerji verimliliğiyle denklemin aynı tarafında yer alır. Bu bağlamda Türkiye'nin nükleer santral sahibi olma arzusu yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını ve enerji verimliliğini artırma çabalarıyla uyum içindedir. Sayın Yazar sizi ve ekibinizi kutlar, teşekkür ederim. ■ ENERJi DÜNYASI TEMMUZ•ACôUSTOS 2009 4 7

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=