Enerji ve Çevre Dünyası 73. Sayı (Ekim 2009)

Bu çerçevede ilk adım olarak Nisan ayı başında Çanakkale Rüzgar Enerjisi Santralı'nın anahtar teslim yapımı için Siemens AG ve Siemens A.Ş. konsor ­ siyumu tercih edildi. 30 MW b.ırulu gücündeki santral 2010 yılında hizmete alındığında yılda 90 G\Xlh enerji üretecek ve karbon salımını 50 bin ton azaltarak, çevrenin korunmasına katkıda bulunacak. Buna ek olamk, yaklaşık 100 MW kurulu güce sahip rüzgar santrallaıının proje çalışmaları da devam etmektedir. Diğer yandan, 450 MW kurulu gücündeki Tufanbeyli Termik Santralı ve diğer büyüme opsiyonları planlama ve proje aşamasındadır. Enerji sektörü açısından ülkemiz yatırım potansiyelini değerlendirir misiniz? Türkiye'de elektrik arzının artan talebin alrında kalacağına ilişkin beklentiler sektördeki artan yarının ihtiyacını ortaya koymaktadır. Diğer yandan, elektrik sektöründe kamunun 1.7.lral koyucu olarak rol aldığı serbest piyasa yaklaşımının benimsenmesi ve sektörün liberalleşmesine yönelik atılan adımlar sektörd.eki yatırımlara hız kazandırmaktadır. Türkiye başta hidrolik, güneş ve rüzgar olmak üzere yenilenebilir enerji kaynakları açısından zengin durumdadır. Diğer yandan henüz değerlendirilmemiş yerli lrnynak potansiyelinin de değerlendirilmesi arz güvenliği ve dışa bağımlılığn ilişkin risklerin azaltılması açısından önem t'1şımaktadır. Sektördeki yarınmlann geleceğini maliyetleri yansıtan fiyatların oluşacağı rekabetçi bir piyasa mekanizması oluşturulmasındaki kararlılık belirleyecektir. 2020 yılına kadar yal<laşık mevcut kurulu güç kadar yeni santral kapasitesinin yaratılması, diğer bh-ifadeyle önümüzdeki 10 yıl içinde şimdiye kadar yapılmış toplam yatı11tna denk bir yatıı1mın tamamlanması gerekmektedir. Türkiye'de bugüne kadar yeterli kapasitenin oluşnırulması için gerekli olan yatıı1111.laıın yapılamadığı bh-gerçektir. Dünya'daki trendlere paralel olarak, kriz Türkiye'de de elektrik talebinin geçici bh-süre için düşmesine ve enerji yatı111nlaı1nın finansmanının zorlaşmasına neden oldu. Talepteki düşüş, elektrik arz-talep dengesi açısından bıçak sırtında olan Türkiye'de yaşanması beklenen arz krizinin ötelenmesine neden olmuşnu·. Ekonominin topar1'1ndığı dönemde, olası bir elektrik arz kı1zinin ekonomik büyümenin önünde bh-engel oluşturmaması için yeni kapasitelerin geliştirilmesi şarttır. Enerji sektörüne kriz döneminde dahi yatıı1fficı ilgisi devam etmektedir. Sektördeki yerli ve yabana yatırımcılaım temel güvence noktasını rekabete dayalı serbest piyasanın gelişimi oluşturmaktadır. Ülkemizde enerji sektörüne yatırım yapan yatırımcıların karşılaştıkları problemler konusunda bilgi verebilir misiniz? Türkiye'de elektrik arz güvenliğini tesis edecek yatırımların gerçekleşmesi için tam rekabetçi ve işleyen bir piyasa oluşturulması şarttır. Bu çerçevede, elektrik üretiminde %80 olan kamu payı hızla azaltılması ve kamunun bir piyasa oyuncusu olmaktan çıkarak düzenleme ve denetleme görevlerini etkin bir şekilde yürütmesi gerekmektedir. Diğer yandan, küresel ekonomik krizin Enerji yatırımları açısından ülke- enerji yatırımlarının finansmanını zor ­ mizin dünyada bulunduğu nokta- !aştırması, sektör yatırımlarının önünyı değerlendirir misiniz? deki temel sıkıntıyı teşkil etmektedir. Elektrik enerjisi arzının artan t'llebi Sermaye yoğun ve uzun vadeli yatırımkarşılayacak bir şekilde ve sürdürülebilir lar olan enerji yatırımlarının birçoğuolarak sağlanması, dünyanın en hızlı nun yaşanan finansman sıkıntısından gelişen ülkelerinden biri olan Türkiye'de dolayı ertelenmesi veya iptal edilmesi -- ---<·,:1nümüzdeki-en-güncel-sonınlardan-biri- � gündeme-gelmiştir�4y_rıca, uretı11_1 \aaolaritk karşimıza çıkıiıakt:adır. Ülkemizde liyeti göstermek isteyen şirketlerin çeşitli idarelerden temin etmesi gereken izin ve onay süreçlerinin uzun sürmesi arz güvenliğini sağlayacak yatırımların gecikmesine neden olmaktadır. Yaşanan problemlerin çözümüne yönelik önerileriniz var mı? Türkiye'nin elektrik enerjisi darboğazının çözümüne yönelik projelerin gerçekleştirilmesi için, yatırım bedelleri dahil gerçek maliyetleri yansıtan ve serbest rekabette oluşan fiyatlara dayalı öngörülebilir ve sürdürülebilir bir liberal elektı·ik piyasanın bir an önce derinleştirilmesi gereklidir. Üretim ve dağıtım özelleştirmelerin sağlıklı bir takvime bağlanarak tamamlanması elektrik piyasasının serbestleşmesi açısından önem taşımaktadır. Hedeflenen serbest piyasa yapısından sapılmaması ve mevcut piyasanın derinleşmesi için "gün öncesi piyasa", "dengeleme güç piyasası" ve "vadeli işlemler piyasaları"nın eşit taraflar arasında ayrım gözetmeyen şeffaf kurallar çerçevesinde uygulamaya konulması esastır. Yeni yatırımların yapılması için finansman başta olmak üzere özel sektör yatırımları için uygun bir yatırım ortamı yaratılması gerekmektedir. Üretim faaliyeti göstermek isteyen şirketlerin çeşitli idarelerden temin etmesi gereken izin ve onay süreçlerinin hızlandırılması ve ilgili idareler arasında koordinasyonun sağlanması gerekmektedir. Son olarak eklemek istedikleriniz... Gerek Türkiye'deki yaşam kalitesinin artırılması, gerekse sanayi ihtiyaçlarının karşılanması için elektrik enerjisinin sürdürülebilir, rekabetçi ve çevreye uyumlu şekilde üretilmesi gerekmektedir. Enerjisa olarak koyduğumuz hedefler, Türkiye'nin elektrik arz güvenliği sorununun çözümü için hissettiğimiz sorumluluğun göstergesi niteliğindedir. Yaşanan ekonomik kriz, Eneı·jisa'nın mevcu_t fruiliyeilerini ve yatırım planlarını etkilememiştir.■ ENERJi DÜNYASI EKIM2oosl41

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=